''Beyninin içindekilerden kaçamadığında tek bir çaren kalır; Onlarla yüzleşmek.'' Sevdiğim kitabın içindeki bir cümleydi bu. Ne kadar da doğru bir cümleydi.Burağın en son yüzünü o kulübede görmüştüm. Neredeyse 1 haftadır evdeydim. Odamda yeni bir dünya kurmuştum. Annemle babama gelmiştik. Babamı ikna etmek zor olmamıştı.Kalbimi ilk babam kırmıştı , sonra annem ve en büyük parçasını Burak kırmıştı. Artık kalbim paramparçaydı ve bunu tamir edebilecek kimse yoktu.Aşk,hayal kırıklığından başka birşey değildi. Hep eskiden erkekler için ağlayan kızları aptal bulurdum. Ve işte benim de başıma gelmişti.Hala kalbim onun oyun oynamadığına inanmak istiyordu.Ama kalbim bana yalan söylemişti. Artık duygularımı değil aklımı kullanıyordum. Çünkü duygular her zaman sizi zayıf kılar. Her günüm aynı geçiyordu ; onu düşünerek. Sadece rahat bir nefes almak istiyordum. Herşeyden uzak olmak istiyordum. En önemlisi onun benim hissettiği herşeyi hissetmesini istiyorum.Babam ve Annem aynı anda odamdan içeri girmişlerdi:- Defne kızım kaç gündür odandan dışarı çıkmıyorsun. Bu yüzden babanla birşeyler ayarladık.Bu dediklerine sadece gülüyordum. Ne çabuk herşeyi unutup barışmışlardı ? Üstelik bunca yıl yapamadığı anne ve babalığı şimdi yapmaya çalışıyorlardı. Yazık.
- Ben halimden memnunum.Bence siz o planı iptal edin çünkü asla ama asla dışarı çıkmayacağım. Bunu yapmak doğru hissettirmiyordu.Kalbim kırıkken dışarıya sahte gülücükler saçmak.
Babam kızgındı.
- Defne 1 haftadır birşey demedik artık yeter. Akşama Poyraz ve ailesi yemeğe gelicekler. O yüzden hemen hazırlan diye bağırıp odamdan çıktı. Bunca sene babalık yapmamış beni bırakmıştı. Şimdi mi beni umursuyordu. Hem Poyrazdan banane, benim için sadece Burak var.Tabikide hazırlanmayacıktım.
Annem ve babam odamdan çıkmıştı. Yine yalnızdım. Laptopumda takılırken elim Burağın profiline gitti. Neredeyse 1 hafta profiline girmiyordum. Beni arkadaşlıktan çıkarmış ve üstelik 1 hafta içinde barda birsürü kızıyla resmi vardı. İnanamıyorum ? İçinde hiç mi birşeyler yoktu. Berbat ötesi hissediyordum.Az önceki fikrimi değiştirmiştim.Akşama öyle bir hazırlanıcaktım ki o nasılsa bende öyle mutlu olucaktım. Daha fazla vaktimi Burak için ağlayarak geçirmeyecektim.Dolabımdaki elbiseleri çoktan karıştırmaya başlamıştım bile.Dantel işlemeli, bembeyaz olan elbisemi giymeye karar vermiştim. Altına da siyah topuklularım.Saçımı güzelce taradım sonra karar verdiklerimi giydim.Rimelimi ve parlatıcımı sürmüştüm. Hazırlandıktan sonra her ne kadar odamdan dışarı çıkmak zor olsada çıkmıştım. Ailecek alt katta oturmuş misafirlermizi bekliyordum. Yıllar sonra yeniden aile mi oluyorduk ? Birşeyler mi değişiyordu? Artık herşeyi akışına bırakmaya karar vermiştim. Zil çalmıştı. Misafirlerimizi güzelce ağırlamıştık. Karşımıza oturmuş birbirleriyle konuşuyorlardı. Poyraz da en az benim kadar burda olmaktan rahatsız gibi görünüyordu. Babam bir mafya babasıydı Poyrazınki de. O yüzden bana ''Poyrazla birlkite yukarı çıkın biz iş konuşacağız'' diye bizi postalamışlardı. Odama çıkmıştık. Hiç konuşmayacağımızı düşünürken bana bir soru sormuştu :
- Neyin var Defne ? Bedenin burda ama ruhun değil diyerek benimle dalga geçmişti. Hiç kavga edecek havamda değildim. Ama karşılığını vermek istemiştim ve verdim de.
- Senin gibi mi Poyraz demişti bir kaltak gibi gülümseyerek.Bu yaşananlar beni değiştirmişti.Tamamıyla farklı bir Defne olmuştum. O an yine Burağın tüm sosyal medya hesaplarına giriyordum ve hayal kırıklığı yaşamaya devam ediyordum. İşte tam o sıra aklıma bir fikir gelmişti. İntikamamı alıcaktım o orospu çocuğundan. Ben Defne Armağandım ve hiçbir erkek beni üzemezdi. Poyraza ufak bir gülücük atarak :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Giden Yol
RomanceElimde telefon kulagimda kulakliklar ve karsimda sıkıcı hayatımın görüntüsü.Her elini kaldırdığında anneme vuruşunu seyrediyorum .Ve anneminden ses çıkarmayışını sadece izliyorum.Kaç kere dedim anneme boşa onu ama aşkından gözü körelmiş. Anlayamiyo...