Saklambaç, çocukken sevdiğim oyunlardan biriydi. Babamla oynardık.Beni bulacağını düşünürdüm ama bulamazdı.En iyi yapabildiğim şeylerden biri saklanmaktı. Bir tek hayatın acılarından saklanamamıştım beni bulmuşlardı. Bedenimin her yeri acıyla kaplıydı. Güvenebildiğim ve bana yalan söylemeyen bir tek Burak vardı. Annem sarhoşa aşık olduğu için babamı bırakmıştı ve babamı tehdit etmişti. Babam haklı olduğu yıllar boyu suçlanmıştı. Ondan boş yere nefret etmiştim . Asıl nefret etmem gereken kişi yanımdaymış. Babama olan herşeyim geçti sinirim nefretim sadece hayal kırıklığım kaldı. Bana yalan söylediği için, beni bu kadar çabuk bıraktığı, bırakabildiği için. Odada yaklaşık yarım saattir donmuş bir şekilde Burağı bekliyordum.Burağın sesini duyuyordum ama babamın adamları izin vermiyordu. Hemen aşağı inip adamlara girebilir dedim. Burak gelir gelmez bana sarıldı.
- Korkuttun beni iyi misin ?
- Hiç iyi değilim. Ben sanırsam bir tek senin yanındayken iyiyim. Hemen gidelim burdan daha fazla kalabileceğimi sanmıyorum.
Burak daha fazla soru sormadan hemen yukarı çıkıp hazır olan bavulumu aldı. Bende üstüme ceketimi giydim. Tam kapıdan cıkacakken hizmetçi hanım koşarak yanıma geldi.
- Efendim babanız gelirse ne diyeyim ? Nereye gidiyorsunuz? sesi telaşlıydı. Benim gitmem babamı sinirlendiricek ve bu da görevlilere bağırmasına neden olucaktı. Benim yüzünden onların da başı belaya gireceği için üzülüyordum .Ama başka çarem yoktu. Gitmem gerekti.
- Fatmagül teyze, babam beni sorarsa mektuplarımı okuduğumu ve artık onun hayatında Defne isimli bir kızının olmayacagını söyleyin. dedikten sonra Burak ile el ele kapıdan çıktık. Babamın adamları hemen babamı aramış haber veriyolardı. Ama gittiğimiz yer belliydi. Ben kaçmıyordum sadece şu dramalar kraliçesi olduğum lanet olası hayatımdan çıkıp gidiyordum. Artık geride bıraktıklarıma değil de önümde duranlara bakıyordum. Artık sadece Ben ve Burak vardık. Bir de gittiğimiz şu uzun yol.Eve geldiğimizde birlikte koltuğa oturduk.Merak ediyordu ne olduğunu ama tek kelime etmiyordu. Resmen beni çözmüştü. İçimdeki herşeyi tek Burağa anlatmak istiyordum.
- Burak,ben küçüklüğümden beri hayatımdaki kötü karakterin babam olduğunu düşünürdüm ama kötü karakter babam değil annemmiş. Yalanlarla büyümüşüm.
- Ne diyorsun sen ? Sen devam et dinliyorum.
- Babamın odasından annemden gelen tehdit eden mektuplar buldum. Sadece bir tanesini okudum ama diğerlerini de hemen bavuluma koymuştum.Daha sonra okuyacağım bir gün için 1 tanesi fazlasıyla yeterli oldu.
Burak da ne diyeceğini bilmiyordu artık. Tek bildiğimiz ikimizin ailesinin de acıdan ve yalanlarla dolu olduğuydu. Gel buraya diyerek beni tüm kollarıyla sardı.
-Bak ne diyeceğim Defne. Bugün ikimizde ailemizdeki sorunları bir kenara bırakalım. Ve birlikte birşeyler yapalım.Bugünlük herşeyi unutalım yani.
- Bu gerçekten iyi fikir buna gerçekten ihtiyacım var. Peki ne yapıyoruz ?
- Plan program herşey bana ait sen rahat ol. Aniden yanımdan kalkarak Bahçe kapısından dışarı çıktı.Ne yaptığını anlamıyordum. Sonra bana gel işareti yaptı.Bende yanına bahçeye çıktım.
- Neden beni çağırdın Burak ? Aniden gülmeye başlamıştı. Psikoloji bozuk herhalde bu adamın.Önünde duruyordum aniden beni itledi ve havuza düştüm. Salak öküz ya aniden itilir mi. Birde pis pis gülüyordu. Hoşgeldin yeniden odun Burak aramıza.
-Pislikk senin yüzünden her yerim ıslak ıslak oldu. diye bağırıyordum.Sonra havuzdan dışarı çıktım.Tir tir üşüyordum hemen içerideki havlulardan birini alıp getirmişti.Hemen üstümü değiştiriğ saçımı kurutmaya gitmiştim.İşlerimi halledip aşağı inmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Giden Yol
RomanceElimde telefon kulagimda kulakliklar ve karsimda sıkıcı hayatımın görüntüsü.Her elini kaldırdığında anneme vuruşunu seyrediyorum .Ve anneminden ses çıkarmayışını sadece izliyorum.Kaç kere dedim anneme boşa onu ama aşkından gözü körelmiş. Anlayamiyo...