Dostluk

1. Bölüm

Sabah merkez
Ekip toplanmış kahvaltı ediyordur.
Ali: Mesut abiler nerede kaldı ya ?
Hüsnü: Gelirler ya şimdi, çocuktan ayrılamamıyorlar ki.
Aylin: Aynen ha ama Umut'ta tam mıncırılıcasık ya.
SelMes gelir.
Hakan: Ha bak geldiler abi .
Selmes: Günaydın.
Ekip: Günaydın.
Hüsnü: Biz buna ne diyorduk ?
Bahar: İyi insan lafın üstüne gelir mi?
Hüsnü: Yok kızım iti an iti an.
Mesut: Utanmıyorsun dimi oğlum, torun torba sahibi oldun hayla benle uğraşıyorsun. Siz kahvaltımı yapıyorsunuz. Lan bana da yer açın !
Hüsnü: Oğlum seni evde aç mı bırakıyorlar. Selin doğruyu söyle aç mı bırakıyorsun sen bu odunu ?
Selin: Abi ne aç bırakacam ya. Daha evden çıkarken kahvaltı yaptık.
Hüsnü: Yuh yuh Allah gözünü doyursun usta.
Mesut: ikiniz bir oldunuz benim lokmalarımı mı sayıyorsunuz. Ali oğlum ordan bir poğaça versene,Selin sana zahmet bir çay getirsene ya.
Selin: İnanamıyorum ya sana Mesut inanamıyorum.
Mesut: Ya kızım neye inanamıyorsun çay istedim işte. Bir tanecik çay.
Selin: Ben onu mu dedim ya daha yeni kahvaltı yaptık.
Mesut: Siz merak etmeyin benim bünye çabuk yakıyor.
Hüsnü: Tabi tabi göbeğinden belli çabuk yaktığın.
Selin Mesut'a çay getirir.
Mesut: Uğraşmayın lan benim göbeğimle.
O sırada Hande gelir.
Hande: Mesut abi.
Mesut: Ha Hande ha bir bırakamazlar ki kahvaltı edelim.
Hande: Bir kadın sizi aşağıda bekliyor.
Mesut: (ağzı dolu bir şekilde) Kadın ? Beni ?
Hüsnü: Kimmiş ki ?
Hande: Bilmiyorum abi Mesut abiyi çağırıyor görüşmek istiyormuş.
Hüsnü: Öylemi acaba kimmiş ?
Selin: Gerçekten ya kimmiş ?
Mesut: Ben iki dk bakıp geliyorum. Lan şu poğaçalardan bana da saklayın ha.
Selin: Bende mi gelsem ?
Hüsnü: Git git
Mesut: Ya kızım senin gelmene ne gerek var ya. Biri yine yardım istiyordur. Usta sende yangına körüklü gitmesene ya.
Hüsnü: Oğlum senden niye yardım istiyorlar ki yardım meleği falan mısın sen ?
Mesut: Lan. Selin hadi canım sende geç benim yerimde otur geliyorum şimdi. Şu kadın mıdır kimdir nerede bekliyor beni Hande ?
Hande: Kafeterya da abi.
Mesut gider.
Hüsnü: (Bağırır ve güler) Koş koş yardım meleği Mesut.
Mesut aşağı kata iner. Kafeteryaya gider. İlk önce karşısında gördüğü kişi şaşkınlığına neden olur. Sonra gider kolunu tutar.

Bölüm sonu.