12 Bölüm

375 19 10
                                    

Tunç: baba Umut uyandı.
Mesut: ne ciddi misin ?
Tunç: evet şimdi doktor kontrol ediyor
Mesut: hadi gidelim.
Ekip yoğum bakımın önüne gider.
Camdan baktıklarında Umut etrafa bakıyordur ekibi görünce el sallar.
Umut'un doktoru çıkar.
Mesut: doktor bey Umut oğlum nasıl ?
Doktor: umut'un durumu iyi. Aslında arabadan sağ çıkması imkansızdı ama küçük bey çok dayanıklıymış birazdan normal odaya alacaklar geçmiş olsun.
Umut'un doktoru gider Umut'u normal odaya alırlar mesut ve tunç yanına girer.
Umut: annem ve Ali dayım nerede ?
Mesut: Ali dayın ve annen eve gittiler sana eşya almak için paşam.
Umut: bana yalan söyleme Ali dayımın durumu kötüydü şöyle öldü mü dayım.
Umut ağlamaya başlar
Mesut: oğlum dayın da annen de iyi sadece biraz uf olmuşlar doktorlar ondan uyutuyorlar.
Umut: ben yanlarına gitmek istiyorum.
Tunç: abicim sende yeni uyandın şimdi gidemeyiz.
Umut: tamam ama eğer bir şey olursa bana da söyleyin.
Mesut: tamam paşam siz tunç abinle beraber burada durun ben annen ve dayına bakmaya gidiyim.
Umut: tamam.
Tunç: baba ben umut'un yanındayım sen merak etme hadi selin ablanın yanına git sen.
Mesut odadan çıkar Ali ve selini karşılıklı yoğum bakıma koymuşlardır.
Mesut ekibin yanına gelir.
Hüsnü: oğlan nasıl ?
Mesut: selini ve Ali'yi sordu.
Aylin: abi bunu kim yapmış hangi şerefsiz içinde çocuğun olduğu araca bomba koymuş kimmiş bunu yapan ya kim benim kardeşlerimi öldürmek istedi !?
Hakan: tamam canım sakin ol.
Aylin: nasıl sakin olayım hakan ha nasıl Ali ya bizim Ali kimsesiz bizi ailesi bilen Ali küçükken madem ailem yok polis olayım diyen polisliği canından çok seven Ali. Kolu olmadan nasıl polislik yapacak ha bana bunu söyle ya bir daha kolunu kullanamazsa.
Pınar Aylin'e tokat atar.

Pınar: senin o bizim Ali dediğin bizi ailesi bilen Ali dediğin Ali var ya beni aldattı gitti başka bir kadından çocuk yaptı hatta o da yetmedi gitti o çocukla her gün görüştü belkide ben devriye de diye bildiğim zaman o kadının yanındaydı. Benim çocuklarımın hakkına girdi. Geçen gün tokat atıyordunuz yanınızda bile olmasını istemiyordunuz şimdi ne değişti. Sırf vuruldu diye yaptıklarını görmezden mi geliyorsun. Eğer Ali beni gerçekten sevseydi benim çocuğum olmadığı zaman ben tedavi görürken yanımda olurdu gidipte başka kadından çocuk yapmazdı. Burada da sadece umut ve selin için duruyorum yoksa onun için buraya gelmeyi bırak adımı mı bile atmazdım.
Pınar sinirle dışarı çıkar ekip daha ne olduğunu anlamamıştır bile.
Pınar dışarı çıkıp gökyüzüne bakar.
Pınar: neden Ali neden bana hep gökyüzü gözlüm mavişim derdin ne değişti ha ne değişti.
Aylin Hakan'ın omzuna kafasını koymuş sessiz sessiz ağlıyor.
Mesut Selin'in olduğu odanın camından içeriye bakarak Selin'le olan anılarını düşünüyor.
Bahar kafasında acaba Selin'in dediği gibi Ali suçsuz mu diye düşünüyordur.
Zeliha hastane koltuğuna oturup elindeki kitabı açar.

Bir kor bırakıp gidiyorsun.
Sende hiçbir hatırım kalmamış ki.
Ellerimden tutup yaşatman gerekiyorken,
arkanı dönerek atmış olduğun her adımında kurşun sıkıp duruyorsun.
Köşe de duruyor cesedim.
Bir bilsen beni nasıl her gün öldürdüğünü.

Ayrılıkta hep seni aradım.
En duyguları seninle yaşıyorken,
ölümcül bir darbe ile terk ettin sen beni.
En şiddetli fırtına bile olsan en fazla gemiyi sallayacağını bilmelisin.

Tren istasyonunda unutulmuş olan aşk mektubuna benziyorum.
Ne okuyan bilecek unutulmuş olduğumu ne ismine aşk dolu kelimeler yazılan.
Temizlik işçisinin süpürgesinin ucuna oturacak bir dünya duygu bulunuyor.
Rüzgarın esintisine kapılıp, senin beni terk ettiğin gibi çok uzağa götürecek.
Belki birisi bulacak okuyacak onu fakat ismine yazılmış olanın hiçbir zaman eline geçmeyecek.

Deli gibi sevenlere verilmiş olan ödüldür yalnızlık.
Ölümüne aşkın sonunda da en umulmadık olan en zayıf anımızda alkışlar,
alaycı gülüşlerin arasında verilmiş olan bir ödüldür.

Ben pes etmem bundan sonra.
Elbet karşılaşacağız.
Tüm güvenimler geçerken düşkünler sokağı arasında sen kimsesiz kalmış olacaksın.
Her yanın perişan olacak.

Hadi git, en güzel duyguları bırakarak git.
En güzel yarınlarımızı alarak, umutlarımızı alarak, kurşuna dize dize arkana bakmadan git.
Kalıp bu saatten sonra en güzel mutlulukları yaşatsan bile ben seni yine severim.
Umutlarımı yıkmış olsan da yeniden, tekrardan hep severim.
Garibim ben senin yolunda bir garip aşığım.

Dualarımı aşk için edip durdum sürekli.
Elveda dedim cennete ve cehennemin dibini de gördüm.

Benim aşk hayatımda hesap kitap olmaz.
Deli gibi çıkarsız bir şekilde severim.
Sen terk edip gideceksen bile ardından sadece güle güle diyeceğimi bilmelisin.

Gidişin ile küle çevirmiş olduğunu zannediyorsun unutmamalısın ki
bir güzelin üflemesi ile tekrardan alev alabilecek güçte olmam.

Ayrılık acı veriyor olsa bile bana öyle çok sevdim ki ben seni her acıya katlanabilirim senin için.

Bugün beni itebilirsin ama gün gelecek benim için öyle bir yalvaracaksın kendin Allah'a dua edip beni isteyeceksin.

Zeliha kitabı bırakıp ayağa kalkar.
Hüsnü: Zeliş nereye ?
Zeliha: bir pınar ablaya bakacağım.
Zeliha Pınarın yanına gider.

Zeliha: abla iyi misin ?
Pınar: bilmiyorum Zeliş iyi miyim kötü müyüm ben hiç bir şey bilmiyorum. Çocukları zar zor eve gönderdim annemle ama babalarını görmek isteyecekler. Ama Ali onları görmeyi hak etmiyor.
Yoğum bakım önü ekip otururken içerden sesler gelmeye başlar.
Mesut: ne oluyor SELİN SELİN
Bahar: abi kalbi durmuş.
Hakan: doktor yok mu doktor biri buraya baksın çabuk !
Reşat hoca hızla içeriye girip perdeleri kapatır.
10 dk sonra Reşat hoca dışarıya çıkar.
Reşat: maalesef selin kızımın kalbi durdu...
Bölüm sonu

DostlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin