Dostluk

4. Bölüm

Rıza: Ali neredeydin sen?
Ali: ıı şey deydim
Hüsnü:. Nerede
O sırada pınar gelir
Pınar: Aaa abi size nasıl başka kadınların yanından geliyorum desin ?
Bahçedeki herkes: neee
Rıza: Ne diyorsun kızım sen?
Pınar elindeki fotoğrafları masaya atar.herkes fotoğraflara bakar Ali de bakar gördüklerine inanamaz.
Ali: bunlar ne ?
Pınar: senin sevgilin artık kızına tek başına bakamıyormuş.
Ali: ne sevgilisi ne kızı pı..
Ali sözünü biteremeden pınar Ali'ye tokat attı Ali'nin kafası yere düştü . pınar içeri gidince Mesut geldi ve Ali'ye kafa attı Ali'nin burnu kırılmıştı ama kimse bilmiyordu ki kırılanın sadece Ali'nin kalbi olmadığını. Pınar elin de Ali'nin eşyalarıyla gelir.
Pınar: boşanıyoruz Ali .
Ali: peki.
Ali hızlıca eşyalarını alıp çıkar.

Ali'nin ağzından
Pınarın bir fotoğrafa inanması canımı çok yakmıştı. Pınar bana o tokadı attığı zaman her şey benim için bitmişti. Hemen Arif müdürü aradım. Arif m. ve Ali konuşma:
Ali: müdürüm akşam akşam rahatsız ediyorum kusura bakmayın.
Arif m.: Yok Ali sıkıntı değil de sesin kötü geliyor bir şey mi oldu ?
Ali: müdürüm ben sizden 2 günlük izin isteyecektim.
Arif m.: Tabi Ali de İyimisin sen?
Ali: iyiyim müdürüm iyi akşamlar.
Arif m.: İyi akşamlar Ali.
Arif müdür telefonu kapattığında tekrar ağlamaya başladım. O sırada telefonum çaldı arayan Selin di.
Ali:(yorgun bir sesle) efendim Selin ?
Selin: Ali sen iyi misin ?
Ali: hayır Selin hiç iyi değilim.
Selin: ne oldu Rıza Baba çok mu kızdı ?
Ali: keşke Selin keşke ama bu öyle bir şey değil.
Selin: Ali çatlatma insanı söyle.
Ali: (herşeyi anlatır) böyle işte.
Selin: ah be kardeşim peki Arif müdürden de izin almışsın ne yapcaksın ?
Ali: bir arkadaşımın evine gitçem
Selin: nerede bu ev?
Ali: bir uçurumun ucunda deniz seviyesine 500 metre uzaklıkta.
Selin: Ali ,Arif müdür sorarsa ne diyeyim ?
Ali: Ali ölüm döşeğinde de .
Selin: Ali kendine bir şey yapmayacaksın değil mi bak benim senden başka kimsem yok nolur öyle bir şey yapma.!
Ali: Kardeşim sırf senin için yaşıyacam bir de bana ulaşa mıyabilirsin beni çok merak edersen, benim merkezdeki dolapta ekiple çekilmiş fotoğrafım var onun arkasında adres yazıyor.
Selin: tamam dikkat et iyi geceler.
Ali:iyi geceler

Ali'nin ağzından
Selin kapattıktan sonra arkadaşımın evine gittim.
Genel bakış açısı
Ekip gördükleri fotoğraflarla şok olmuşlardı üstüne Ali'nin inkar etmemesi onları iyice şaşırtmıştı ve hepsi oturup kaldı pınar odada ağlıyordu. herşeyi çocuklara da anlatmıştı pınar.selin ise ekibin bu tavrına çok şaşırmıştı.
Ertesi gün.
Selinin ağzından
Sabah kalktım hiç kahvaltı yapasım yoktu ondan dolayı hızlı bir şekilde giyindim. Umut hayla uyuyordu onu öpüp evden çıktım. Merkeze geldiğimde herkes gülüyordu. Dün akşam beni neden çağırmadıklarını anlamamıştım ama şu anda tek düşündüğüm kişi Ali'ydi kimseye günaydın demeden oturduğum için hepsi şaşırmıştı. soruyu soran Hüsnü abi oldu.
Hüsnü: Selin kızım iyi misin ?
Selin: iyiyim abi. bişey mi oldu?
Aylin: selam sabah vermeyince şaşırdık.
Selin: anladım.
İçeriye Rıza Baba girdi kızgın gözüküyordu. Galiba Ali'ye kızgındı.
Rıza Baba: günaydın çocuklar.
Ekip: günaydın Rıza baba
Rıza geçip oturdu. O sırada Arif müdür içeriye girdi herkes ayağa kalktı.
Arif m.: Rıza Ali nerede.
Rıza: ne bileyim ben.
Arif m.: Rıza siz aynı evde kalmıyor musunuz.
Rıza: eskiden kalıyorduk artık aynı evde kalmıyoruz.
Arif m.: Peki aranızdan biri Ali'nin nerede olduğunu biliyor mu?
Arif müdür ekibe bakıyordu.
Selin: ben nerede olduğunu biliyorum müdürüm.
Mesut: sen nereden biliyorsun Ali'nin nerede olduğunu.
Selin: bir yerden biliyorum.
Arif m.: Selin peki Ali nerede?
Selin: Ali ölüm döşeğinde. Dediğim zaman kimse ne demek istediğimi anlamadı.
Arif m.: Ne nasıl yani?
Selin: müdürüm sadece bunu söyleyebilirim. bide Ali belki iki gün sonra gelmeyebilir.

Ali geri gelecek mi?
Ali'nin fotoğrafta sarıldığı çocuk kim ?
Pınar o fotoğrafları kim gönderdi ?
Selin Ali'nin yerini söyleyecek mi?