19.Bölüm(Sevgililer Günü Özel <3)

1.6K 77 7
                                    

mediadaki-Gece

YAZARDAN

Ayaz sevdiği kızın yaşamının ellerinde kalacağını bilmiyordu. Gözlerinin en derininde gördüğü pırıltı aşkına aitti. Gerçek mi? Değil mi? Aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Gizemli sırların ortasına atılmıştı bu genç kalpler. Hüznün en kuytu köşesine kadar hissediyorlardı acıyı. Bilmemek mi onlar için iyiydi yoksa bilmek mi? Bunu onlara zaman gösterecekti. Ama acısı zamanla geçmeyen kalp yaralarını yaşamaya devam edeceklerdi.

ELİF

Amerika'ya inmiştik. Bavullarımız siyah arabaya konulurken bizde çoktan içine girmiştik. Üste yol alırken tek düşündüğümüz bu seferki görev neydi? Tehlikeli olacağını biliyorduk ama içimde kötü bir his vardı. Bu da beni inanılmaz derece de korkutuyordu. Selin'e döndüğümde onun hüzünle dışarıyı seyrettiğini gördüm. Selin'in   elini tuttuğumda gözlerini bana çevirdi.

''Babamızı kaybettiğimde ne diledim biliyor musun?'' dediğinde gözlerimi kırpıştırmıştım.

''Biliyorum, çünkü büyük ihtimalle bende o an aynı şeyi diledim.'' dedim. Selin buruk bir şekilde gülümsedi ''Lanet gelsin bir daha kimseyi kaybetmek istemiyorum dedim ''dediğinde gülümsemem daha da genişlemişti.

''Başındaki lanet gelsin hariç aynısını dilemişim.'' dediğimde kahkaha attık.  Avm önüne gelince sırt çantalarımızı alıp indik. Avm'ye girince adımlarımız asansöre dönmüştü. Düğmeye bastıktan kısa bir süre sonra asansör geldi. İçine girdik. Kimse olmadığı için Selin ile gülümseyip 1-5 'e aynı anda bastım. Gizli bölüme asansör inince girişte ki adama ajan kartlarını gösterdik. Burayı şaka maka özlemişim.  Generalin yanına giderken Edward yanıma gelip bana sarıldı.

''İze Bella, sonunda geldin. Özledim seni dostum. '' dediğinde ona sarılıp gülümsedim. Burada ismim yabancı ailemin koyduğu isimdi. Öyle tanınıyorduk.

''Görevler Edward biliyorsun.'' dedim.  Edward bu kez Selin 'e sarıldı.

''Ellis neredesin aşkım. '' dediğinde Selin kaşlarını çatıp çocuğu göğsünden ittirdi.

''Aman yine gördüm meymenetsiz suratını. Hiç iyi değilim.'' deyince kıkırdamaya başladım. Edward Selin'e platonik âşıktı. Üç yıldır peşinde dolanıyordu. Ama bizim kızımız Ozan'a vuruldu. Bu yüzden çok şaşırmıştım. Çünkü Selinzor âşık olanlardandı.

''İze Bella ne oldu bu kıza?'' deyince Edward onu can evinden vurmuştum.

''Âşık oldu canım. Fena bir şekilde vuruldu birine. '' dediğimde Edward şok geçirmişti. Başını tutup ''Aman tanrım kim bu adam? Beni nasıl aldatırsın Ellis ?''  deyinceSelin sabır dileyip ilerlerken Edward'ın karnına dirseğini geçirdi. Çocuğun morarmış haline gülerken Selin'i takip ediyordum. General'in ofisine gelince kapıyı çalıp içeri girdik. Ooooo toplantı ayarlanmış. Bütün önemli adamlar masaya kurulmuş bizi bekliyorlardı. Selam verip yerimizi aldık. Arkama iyice yaslanıp siyah gözlerimi General'e çevirdim.

" En iyi ajanlarımız da geldiğine göre konuşmaya başlıyorum. '' deyince dinlemeye başladık.

"Şimdi, devlet başkanına suikast düzenlemek isteyen bir örgüt var. Biz bu örgütün liderinin kimliğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu kez ciddiyetinde en önünde bir iş bu... Bu adamı yok etmezsek önümüzdeki günlerde bir saldırıda bulunacağı belirtildi. ''deyince sözü Selin kesti.

"Bizi de bu lideri öldürmek için çağırdınız.'' dedi. General sert bir şekilde Selin'e baktı.

"Tam olarak öyle değil Ellis. Sizden önce iki ajanı gönderdik. Yalnız 24 saat sonra iletişim kesildi. Sizden istediğimiz önce oraya sızıp onlara ne olduğunu ve bizim tarafımızdan gönderildiklerini söyleyip söylemediklerini öğrenmeniz. İkincisi liderin elinde ileri ki zamanlarda planladıkları şeyleri içeren evraklar var. Bunları ele geçirmenizi istiyoruz. Ve en son görev imha edeceksiniz. '' deyince adamı öldürmemiz istendiğini anladım. Ve evraklar buraya getirilecekti.  Perdeye yansıttıkları liderin fotolarını gördükten sonra bize harita verildi. Bu haritada mekâna nasıl ve nerelerden gireceğimiz, giriş çıkışlar ve nerede adam var o belirtilmişti. Selam verip çıktık. Asansöre binince Selin'e sıkıntı ile döndüm.

GECE'NİN HÜZNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin