LÜTFEN YORUM YAPIN ARKADAŞLAR :D ÇOK RİCA EDİYORUM :D
GECE'DEN
Sanki bir gün tesadüfen karşıma çıkmış gibiydi mavi bakışları. O kadar aydınlık ve derin ki. Gözlerinin maviliğinde beni mutlu eden bir seyahate çıkmış gibiyim. Rüzgâr saçlarımı savurdukça saç tellerim beyaz yüzüne dokunuyordu. O an gözlerini kapattı. Sanki farklı bir boyuta geçmiş gibiydik. Kalkmak istedim ama yine doğrulamadım. Sanki dizlerim yere yapıştırılmıştı. Hani bir hayal kurarsın; âşık olacağın adamın ansızın karşına çıkmasını ve onun sana ait olduğunu bilmeyi. Öyle işte ben bu duyguyu bir yıl önce Sertaç'ta tatmıştım. Ama şu anki duygum çok başka. İçimin en derinlerinde hem mutlu hem korkan bir yanım var. Sanki hayatın bütün insafsızlığına kafa tutacak gücüm varken bir anda başımda kasırgalar kopacakmış gibi kaçma hissi. Yalnızlık hissi.
Şu anki halimizde bile başka dünyaların insanı olduğumuz belliydi. Gözleri aralayıp bana baktığında çok farklı bir bakış gördüm. Kalp hızım artarken şaşkınlık ve endişe ile ayağa kalktım. O da kalkıp bana baktığında ''Ben... Şey gitsem iyi olacak''deyip kaçar adımla oradan uzaklaştım. Neden kaçtığımı da aslında hiç bilmiyordum. Korkuyordum ama neyden korktuğumu da bilmiyordum. Sadece kaçıyordum işte. Hem de ardıma hiç bakmadan.
Gece olunca çocuklar ile bizim çetenin toplandığı mekâna gittik. Ben en önde çocuklar arkamda mekâna giriyorduk. Burası yer altında olan bir yerdi. Kimsenin bulamayacağı gizli karanlık bir sığınağımızdı. Çete hep burada toplanırdı. Özellikle acil durumlarda. Ve bugün ne olduğunu bilmesem de acil bir durumun olduğu belliydi. Çünkü adamlarımdan biri olan Ahmet bana kırmızı alarm diye mesaj atmıştı. Şu an konunun ne olduğunu öğrenmek için buraya gelmiştik. Neyse işte ben içeri girerken mekânın kapısında duran iri korumalar beni görünce hazır ola geçti. Onları aldırmadan dimdik içeri girmemle yaklaşık yüz adam ayağa kalkıp hazır ola geçtiler. Aralarından yürüyüp yüksekte olan koltuklara merdivenlerden çıkıp oturduk. Belki çete lideri ben olabilirdim ama çocuklar kurucusuydu. Onlar içinde yanımda siyah renkli deri koltuklar duruyordu. Hepimiz yerleştikten sonra Ahmet koşar adım önüme geçip selam verdi. Bende selam verdikten sonra ciddi bir tavırda ''Konu ne?'' dedim. Ahmet birkaç saniye ürkek bakarken konuya girdi.
'' Geçen sizi tuzağa düşüren çete ile ilgili efendim.'' Demesi ile heyecanla ''Evet?'' dedim. Sinir bedenime dolarken tek istediğim intikamdı. Ahmet biraz daha çekingence bana yaklaşıp ''Size mesaj bırakmışlar.''dedi. Elim yumruk olurken ''Mesaj ne?'' dedim.
''Volkan patlamak üzere. Mesajları bu muş efendim. Ne demek istediklerini tam anlamasak ta işin içinde bir bit kemiği var gibi.''deyince öfke ile çocuklara dönüp baktım. Çağrı'nın yüzündeki ifadeden anladığım kadarı ile kötü kokular burnumuzu istila ediyordu. Ve ben bu gönderilen mesajı hiç sevmemiştim. Sinirle ayağa kalktım.
''Arkadaşlar bizim için önemli olan tüm bölgelerin korumalarını arttırır. Volkan patlamak üzere dediklerine göre buralardan birini patlatacaklar.'' Dedim. Nedense aklıma bu olasılık gelmişti. Bu mesajı bana gönderen her kimse birbirimize çok benziyorduk. Ve ben bu mesajı göndersem kesinlikle onların zaafı olan yeri patlatırdım. Son sözlerimi söyledikten sonra çıkışa giderken aklıma gelen korkunç düşünce ile tekrar döndüm. Ahmet'in yanına hızla ilerlerken ''Saat verdiler mi?''dedim. Ahmet biraz düşündükten sonra''Hayır efendim sadece son nefesinde volkan patlamak üzere yazılıydı.''demesi ile beynimden vurulmuştum. Hızla saatime baktım. Saat 23.30'du.
''Sertaç... Bugün Sertaç öldü. Ve 24.00 de olmuştu. ''deyip çocuklara döndüm. Hepsi birbirine bakarken aklıma gelen tek şey mezardı. Onlar mezarı patlatacaklardı. Çünkü biz Sertaç'a özel bir mezarlık yaptırmıştık. Ve onlar orayı patlatıp canımı acıtmak istiyorlardı. Gözlerim dolarken cebimden maskemi çıkarıp taktım. Çocuklarda hazırlanırken silahlarımızı kontrol ettik. Herkese dönüp ''Mezarı patlatacaklar.'' Dedim. Millet birbirine bakarken kimseyi takmayıp çıkışa koştum. Siyah motoruma binip kastımı takarken Çağrı koşup yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN HÜZNÜ
ActionGECENİN KARANLIĞINDA YERE DÜŞEN GÖZ YAŞLARI. KIRILAN UMUTLAR. YAŞANILAN ACI KAYIPLAR. İNTİKAMIN VE DÜŞMANLIKLARIN ESİR ALDIĞI BİR AŞK HİKAYESİ. AYAZ İLE GECE'NİN ACI DOLU SIRLARI. BİRBİRİNE DÜŞMAN OLAN BU İKİLİ NASIL BİRBİRLERİNE AŞIK OLACAKLAR? PE...