Gözlerinden daha da damlalar süzülmüştü. Bu anı onun canını bir kez daha yakmıştı. Keşke yaşasaydın dedi içinden. Keşke bu mümkün olsaydı. Herkes ondan bir cevap beklerken konuşamadı. Tek başına ormana girdi. Gece arkasından '' Onu yalnız bırakın. O acısını hiçbir zaman rahatça yaşayamadı''dedi. Herkesi başı onaylarcasına sallanırken Taner'in göğsüne bir şey oturmuştu sanki. Her şeyi anlatmak istiyordu ama yapamıyordu. Tek çaresi biraz daha dayanmaktı.
YAZAR'DAN
Gece'nin kalbini hasret acısı sarmıştı. O adamı öyle çok seviyordu ki. Hiç kimse gözünde onun gibi olamazdı. Kalbi ondan başkasına yer vermezdi. Ama bunları düşünürken gelecekte başına gelecekleri hiç bilmiyordu. Her şey değişecekti. Her şeyin alt üst olmasını sağlayacak olan kasırga yaklaşıyordu. Hayatlarının en anlamlı, en korkunç ve en büyük savaşına gireceklerdi.
Gece Çağrının ardından öylece baka kalmıştı. Onun için üzülüyordu. Çağrı herkesten daha düşkündü Sertaç'a ve o ölünce acısını kimseye belli etmemişti. Ama şimdi onun patlama zamanıydı. Herkesin bir patlama zamanı vardır. Ve Gece'nin patlama zamanı çok yaklaşıyordu.
Ayaz 'ın gözleri hala Gece'deydi. Bu kızı hep merak ediyordu. Onda gizli bir şeylerin olduğunu düşünüyordu. Ve bu gizli şeyler onun dikkatini çekiyordu. Taner olduğunu öğrendiği çocuk Gece'nin omzuna elini koyup onu kendine çevirdi. Derince gözlerine baktıktan sonra sarılması ile Ayaz gözlerini huzursuzca başka yöne çevirdi. İçinde anlam veremedi iç çekişmeler olurken tek düşündüğü Taner'in ellerini Gece'nin üstünden çekmesiydi.
GECE'DEN
Suskundum , boş, acılı ve de korkak. Sanki bütün kapılar üstüme kapatılmış gibiydi. Ağlıyordum , ama az sonra gözlerimi silip bir şey yokmuş gibi davranmam gerektiğini biliyordum. Taner kollarını bana sımsıkı dolamıştı. Başımı göğsüne yaslarken ellerimi beline sarmıştım. Saklanmak istiyordum. Ama saklanmaya bile gücüm yoktu. Taner'den ayrılınca hızla eve doğru yürümeye başladım. Uyumalıydım , her şeyi unutmam lazımdı. Bitmesi lazımdı. Güçlü olmam lazımdı. Merdivenlerden çıktığımda mavi gözlüyle göz göze geldik. Gözlerimi ondan çekip içeri girdim. Yatağa uzandığımda tek dileğim rahat bir uyku çekmekti.
AYAZ'DAN
Üzgün bakışları ile içeri girdiğinde hala merak ediyordum. Merakımı daha sonraya bırakıp salona girdim. Bizim çocuklar yere yatakları sermiş yan yana uzanmışlardı. Bende yanlarına uzanıp gözlerimi kapattım. Her şey belki de yeni başlıyordu. Kapatmak istediğimiz bütün sırlar belki de artık ortaya çıkmak istiyordu. Ve en önemlisi almak istediğim intikam her geçen gün daha da şiddetli beni bu işe itiyordu.
***
''Aşkım, geliyorum şimdi.''
''Tamam tatlım ben yolun tam kaşısın da seni bekliyorum acele et.''
''Tamam <3''
Aradan biraz zaman geçmeye başlamıştı. Akşamın karanlığı yeryüzüne inmiş, hafiften yağmur çiselenmeye başlamıştı. Heyecanla Bahar'ın gelmesini bekliyordum. Birkaç dakika sonra karşı kaldırımda bana el sallayan melek yüzlüm görüldü. Gülümsüyordu ve bana doğru yürümeye başladı. Ama hayatımın en güzel anı olacağını düşündüğüm an hayatımın en berbat anıydı. Yeri ağlatan arabanın sesi gelirken gözlerim korku ile büyüdü. Koşup onu alamayacağım kadar kısa bir zamanda araba hızla Bahar'a vurup geçti. Olduğum yerde acı içinde kalmıştım. Şaşkındım ve de bitkin. Adımlarım önce yavaşken sonra koşarak ve çığlık atarak yanında diz çöktüm. Yağmur hızlanırken benim hıçkırarak ağlamam duyuluyordu sadece. Titreyen ellerim ile bedeninin yarısını kucağıma aldım. Rengi solmuştu. Çok sevdiğim gözleri kapalıydı. Her yanı kan içindeydi. Gitmişti , gitmeyeceğini düşündüğüm kadın gitmişti.
''Bahar! Bahar! Biri ambulans çağırsın! Bahar! Yardım edin!'' diye çaresizce haykırıyordum.
Hastanenin kapısından güçsüz adımlar ile dışarı çıktım. Ağlıyordum ve kalbim nefret ile dolmuştu. Tek bir isteğim vardı. Ona bunu yapanı bulup öldürmek. Ve kim olduğunu öğrenmiştim. Maskeli yapmıştı. Ne için yaptığını bilmesem de yapan oydu. Ve o günden belli ben maskelinin peşindeydim.
Gözlerimi açtığımda gözlerimden süzülen yaşı hızla sildim. Tüm gece uyuyamamıştım. Tek düşündüğüm o gündü. Bana bu büyük acıyı çektiren günde kalmıştım hala.
Bu hayatı onsuz eksik yaşıyordum. Eksik bir kalple devam ediyordum. Onun sıcaklığı olmadan, bakmaya doyamadığım gözleri olmadan, içime huzur veren sesi olmadan devam ediyordum.
GECE'DEN
Tüm gece uyumaya çalışmıştım. Ama bir türlü uyuyamamıştım. Gözlerimi her kapadığımda görüntüler karışıyordu. Yataktan oflayarak kalkıp pencereden dışarı baktım. Gözlerim nemlenirken hala o gizli adamı düşünüyordum. Sizce de o kişi Sertaç olabilir mi? Ölmemiş olsaydı ne kadar güzel olurdu.
GİZEMLİ
Bakmayı özlediğim siyah gözlerine bakıyorum. Ağaçların arasına gizlenmiştim. Her zaman yaptığım gibi karanlıkla bütünleşmiştim. Keşke o gün bunlar olmasaydı. Keşke onun kalbi böyle acımasaydı. Dudaklarıma götürdüğüm işaret parmağım ile orta parmağıma öpücük bırakıp onun dudaklarına bırakır gibi ona doğrulttum. Tek dileğim vardı. Bu savaştan sağ çıkmasıydı. Arkamı dönüp sessiz adımlar ile uzaklaştım. Ama bu uzaklaşmam uzun sürmeyecekti. Yeniden gelecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN HÜZNÜ
ActionGECENİN KARANLIĞINDA YERE DÜŞEN GÖZ YAŞLARI. KIRILAN UMUTLAR. YAŞANILAN ACI KAYIPLAR. İNTİKAMIN VE DÜŞMANLIKLARIN ESİR ALDIĞI BİR AŞK HİKAYESİ. AYAZ İLE GECE'NİN ACI DOLU SIRLARI. BİRBİRİNE DÜŞMAN OLAN BU İKİLİ NASIL BİRBİRLERİNE AŞIK OLACAKLAR? PE...