mediadaki- Edward
Deha Özer-Cihangir parkı (Lütfen okurken dinleyiniz!!!)
AYAZ
Birini unutmak en zorudur. Çünkü beceremezsin. Geçti desen de o insan hiç geçmez. Kalbinin bir köşesinde durur. Canını yakar. Yolda giderken tek düşündüğüm buydu. Gece'nin gece gözlerinde kavrulan kalbimi nasıl durduracağımı bilememekteydim. Bu kadar düşünce içinde gelmiştik. Arabadan çıkarken iki elime de G3 ü alıp mağaraya daldım. Ardımda da bir ordu kadar adamımız vardı. İçeri dalmamla ortadaki direğe bağlı Geceyi görünce beynimden vurulmuştum. Ağrılara dönüşen acım içimde koşuyordu. Adımlarımı hızlandırırken yoluma çıkanları vuruyordum. Bizimkiler adamları oyalarken ben aşkımı kurtarma çabasındaydım. Kenarda duran bir bidon suyla ateşi söndürmeye çalışırken herkesi canını yakacak kadar içten haykırıyordum.
''Gece! Gece!!! Gece!!!'' ne kadar haykırırsam haykırayım içimin en derininde hissettiğim korku ile aklımı kaybetmek üzereydim. Ateşi nihayet söndürmüştüm. Direğe bağlı olan aşkıma yaklaşınca bütün vücuduna göz gezdirdim. Hırpalanmıştı. Dumandan burnunda siyahlık oluşmuştu. Ama şükür ki zamanında müdahale edip onu yanmaktan kurtarmıştım. Elbisesinde ki kanı görünce hala bunu düşünmemin erken olduğunu anladım. Önce ayağını söktüm. Sonra ellerini sökmemle bedeninin üzerime yıkılması bir olmuştu. Nefes aldığını anladığım an sevinçten ağlamaya başlamıştım. Kucağımda yaralı bedeni ile yere çökmüştüm. Onu her şeyden korumaya çalışırken bir yandan da üzerimize gelen heriflere ateş ediyordum. Adamlar azalırken gözlerimi solgun yüzüne çevirdim. Gözlerini aralarken ben burnunu siliyordum. Bana tatlı tebessümü gönderip ''Aşkımmm...'' dedi. O kadar içten söylemişti ki boğazıma bir yumru oturmuştu.
''Geldim aşkımmmm...'' dedikten sonra güzel yüzünü okşadım. Elini bile kaldırıp bana dokunacak gücü yoktu. Dudaklarımı alnına gömdüğüm de gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp onun tenine dokunuyordu.
''Ben ne yapacağım?'' diye mırıldandığım da Gece'den dudaklarımı ayırıp siyah gözlerine baktım.
''Hala rüyanı görüyorum. Öldüm mü?'' dediğinde ukalaca sırıttım. Beni rüya sanıyordu demek.
''Burada olamazsın ki? İmkânsız... Rüya görüyorum.'' dediğinde kaşını çatmıştı. Komik haline gülecek halim olmasa da sırıtmadan duramadım. Kulağımı dolduran bir sesle omzumda bir acı hissettim. Ve ardından bir ses daha... Gözlerimi karşıma diktiğimde Egemen birini vurmuştu ve bana endişe ile bakıyordu. Bende ona ateş etmek üzere olan ardında ki adama ateş ettim. Adam yere yıkılırken Egemen ardına kısaca bakıp yeniden bana döndü.
''Omzun kanıyor. İyi misin?'' dediğinde başımla iyi olduğumu ima ettim. O yeniden diğerlerini vururken gözüm Elif' e kaydı. Çağrının boynuna sımsıkı sarılmıştı. Çağrı bir eli ile sevgilisine sarılırken diğer elinde ki silahla adamları birer birer indiriyordu. Yeniden Gece'ye döndüğümde gözlerinin kapalı olması beni endişelendirmişti. Onu sarsmaya başladım.
''Gece! Gece!!! '' dememe rağmen hiçbir tepki vermiyordu. Berna ile Ozan bana yaklaşıp bizi koruma altına alırken Ozan ''Çabuk çıkın buradan. Çabuk!'' diye bağırması ile ayağa kucağımda aşkımla kalktım. Hızla mağaradan çıkarken bizimkiler de peşimde geliyorlardı. Bir iki araba dolusu daha mavi maskeliler gelince hızla arabaya Gece'yi koyup arabanın kapısının ardında yerimi aldım. Ateş edenlere karşılık verirken buradan kurtuluşun olup olmadığını merak ediyordum.
ELİF
İçeri girdiğimde gördüğüm ateş olduğum yerde donmamı sağlamıştı. Yıllar önce ki çocukluğuma kazınmış yangının sebebi olan kardeşim o yangının arasındaydı. Bir yanım ona kinlenirken diğer yanım korku ile canının acımamasını diliyordu. Ayaz'ın aşkının büyüklüğünü o an çok net anlamıştım. Canını verecek kadar çok Gece'nin ismini haykırıyor bir yandan da yangını söndürmeye çalışıyordu. Karşımda Çağrı'nın da sandalyeye bağlı olduğunu görünce olduğum yerde salakça düşünmeyi bırakıp etrafımdakilere ateş ederek soluğumu onun yanında aldım. Hızla sevgilimi sandalyeden sökerken bir elimle de bize ateş edenlere karşılık veriyordum. Çağrı'nın kolunu sökmemle belimde ki diğer silahımı alıp arkama ateş etmesi bir olmuştu. Canım sevgilim hala beni koruyordu. Boynuna sımsıkı sarılıp ''Aşkımmm...''dedim. Bu aşkım kelimesinde çok anlam saklıydı. Seni seviyorum, çok korktum, sana bir şey olursa yaşayamazdım, o itleri de öldürmeden ölmezdim, ne zaman evleneceğiz? Bipppp burayı demedim Sayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN HÜZNÜ
ActionGECENİN KARANLIĞINDA YERE DÜŞEN GÖZ YAŞLARI. KIRILAN UMUTLAR. YAŞANILAN ACI KAYIPLAR. İNTİKAMIN VE DÜŞMANLIKLARIN ESİR ALDIĞI BİR AŞK HİKAYESİ. AYAZ İLE GECE'NİN ACI DOLU SIRLARI. BİRBİRİNE DÜŞMAN OLAN BU İKİLİ NASIL BİRBİRLERİNE AŞIK OLACAKLAR? PE...