20. Bölüm

1.4K 76 11
                                    

mediadaki- Ayaz

bölüm şarkımız Cem Adrian ve Şebnem Ferah- İnce Buz Üstünde Yürüyorum

Mavi gözlerim büyümüştü. Karşımdaki siyah gözler çok tanıdıktı. Ellerim namlunun ucunda siyah gözlere bakar iken titremeye başladı. Maskelinin sesinden ismimi duymam kalbime vurulan son darbe olmuştu...

''Ayaz... Ayaz... aşkımmm...'' diye sayıklarken güçlükle ''Gece?'' diye mırıldandım...

AYAZ

"Gece?'' diye mırıldandım. Kalbime koca bir ağırlık çökerken silahımı alnından indirdim. Ozan'da yanıma hızla yaklaştı.

"Olamaz..." dediğimde "Bence de olmamalı...'' diye mırıldandı. Titreyen sağ elim maskeye uzanırken hala dua ediyordum. O olursa ne yapardım hiç bilmiyorum.

"Ayazz..." diye sayıklarken siyah maskeyi çoktan tutmuştum. Maskeyi bir hışım da çektiğimde gördüğüm kanlı yüz dünyanın başıma yıkılmasını sağlamıştı.

"Gece?" dediğimde yere damlayan kırmızı sıvıya döndü gözlerim. Korku ile karnına gözlerim ilişti.

"O...Ozannnn...'' dediğimde Ozan'ın da benden farklı olmadığını anlamıştım. Acele ile kapıyı kilitleyip yanıma geldi.

"Ne yapacağız?" dediğinde düşünmeye çalışıyordum. Ayağa kalkıp hızlı bir şekilde odada dolanmaya başladım. Her seferinde nemli gözlerim Gece'ye dönüyordu. Bu nasıl olur? Âşık olduğum kız düşmanım olamaz... Bu olamaz...

 Karşısındaki duvara çöktüğümde büktüğüm sağ dizime kolumu yasladım. Gözlerim saatime iliştiğinde ağlamama engel olamamıştım.

"Ben Bahar'ın katiline âşık olmuşum. Ben bir katile âşık olmuşum. Ben... Ben..." diye mırıldanırken yere daha fazla kanın süzüldüğünü gördüm.

"Ne oldu ona?"  dediğimde Ozan bana döndü.

"Karnına defalarca vurmuştuk. Geçen seferde yaralandığını öğrendim... Adamı dedi." dediğinde ayağa kalkıp yanına yaklaştım. Derdim neydi inanın bilmiyorum. Şu an onu öldürmem gerekti. Karnını sıyırdığımda bir sürü yara izini gördüm. Kanaması vardı ve durumu ciddi görünüyordu. Gözlerimin önüne onu vurduğum, bıçakladığım zamanlar gelirken hıçkırıklara boğulmama mani olamadım.

"Kollarını sök. Hemen..." dediğimde Ozan zincirleri söküyordu. Kolları söküldüğünde kucağıma düşmesi bir olmuştu. Kolyesi ortaya çıktığında az önce vermiş olduğum kolyenin içimi böyle acıtacağını düşünmemiştim. Titreyen ellerim solgun yanağına dokunurken "Neden? Neden sen olmak zorundaydın?'' dedim. Ozan ağlayarak beni sarstı "Ne yapacağız?'' dediğinde kimseye görünmemiz gerektiğini biliyordum. Maskesini geri takarken  "Gizli çıkıştan kaçacağız. Bizim doktora gideriz. Önce iyileşsin. Sonra konuşacağım. Onunla..." dediğimde yutkundum. Kucağıma onu aldığımda ne yaptığımı bilmiyordum. Şu an kollarımda hem düşmanımı hem de sevdiğim kızı taşıyordum. Hala dudaklarımda dudaklarının sıcaklığı vardı. Kalbimde aşkının sıcaklığı vardı. O bendeydi hala. Düşmanım olmasına rağmen...

Gizlice çıkıp arabama bindik. Ozan aracı kullanırken benim gözlerim kucağımda ki yaralı bedendeydi. Her şeyin kâbus olması için nelerimi vermezdim. Keşke kâbus olsaydı. Uyansaydım ve geçseydi. Ama kollarımda hissettiğim beden ben gerçeğim diyordu. Ben senin düşmanın ve aşkınım...

Geçen, silinen aşklar gibi değildi bizimki. Tam tersine dokunduğu tene işleniyordu. Adını altın harflerle yazdıran cinstendi. Ama bir gerçek vardı ortada duran.

Sevdiğim kadının kanıydı bir diğer sevdiğimin ellerindeki. Ve benim ellerimdeki de sevdiğim kadının kanıydı. Karnına dokundurduğum ellerim kan olmuştu. Gözlerim büyürken durdurmaya çalıştığım kanı süzülüyordu. Gözlerimdeki yaşlarda sanki onunla yarışa girmiş gibiydi. Nefes almalara inattı kalbim. Dur diyordu. Dur sen nefes alamazsın. Ellerinde sevdiğin kadının son nefes alan bedeni var.

GECE'NİN HÜZNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin