GECE'DEN
Birkaç saatliğine de olsa her şeyi unutmak istiyordum. Gecenin karanlık yüzünü ruhumun derinliklerine gizlemek istiyordum. Şu anın tadını çıkarmak, bir an bile olsa mutlu olmak istiyordum. Ellerim Ayaz'ın ellerindeydi. Heyecanlıydım, ne yapacağımı bilemez bir haldeydim. Yanaklarımın bile kızardığına emindim. Herkes bu gece aşkını itiraf etmişti. Mutlu bir şekilde çadırlarımıza girip uyku tulumlarına sarıldık. Gözlerim büyük bir mutlulukla uykuya daldı...
****
Gökyüzü simsiyahtı. Yağmur şiddetli bir gök gürültüsü ile yeryüzüne dökülüyordu. Yağmurun altında kendimi gördüm. Bu kez maskesizdim. Siyahlara gizlemiştim bedenimi. Elimdeki sopa ile düşmanlarıma saldırdım... Sağımdaki adama vurduktan sonra etrafımda dönüp sol yanımdaki adamın karnına sopamla vurdum. İki adamda yere düşerken hızlı hareketlerle önümde ki yüzü gizli adamlara karşı yürüdüm. Her şey beynimin içinde gidip geliyordu. Bir ses duydum. En derinlerden beni yakalayan... Ardıma döndüğümde mavi gözler hayal kırıklığı ile bana bakıyordu. Gözlerimden süzülen yaşlar yağmura karışırken göğü inleten silah sesi duyuldu. Sevdiğim adamın gözlerinin önünde yere düştüm. Nemli asfaltta can çekişirken Ayaz'ın elindeki silah kalbimi acıtmıştı. Beni vuran sevdiğim adamdı...
****
Gözlerimi hızla açtığımda nefes nefeseydim. Nemli gözlerim etrafı tararken çadırda olduğumu anladım. Oturur pozisyona geçip elimi göğsümün üzerine yerleştirdim. Derin derin nefes alırken yaşadığım korku kalbimi acıtıyordu. Ayaz, rüyamda beni vurmuştu. İyide neden?
Tulumdan çıkıp hızlı bir şekilde çadırdan çıktım. Herkes hala uyuyordu. Hava yeni aydınlanırken ben derin nefesler alarak ormana girdim. Başımı ellerim arasına aldığımda olduğum yere çivilenmiştim. Hıçkırık sesim sarmıştı etrafımı. İçimde kötü bir his oluşmuştu.
''Rüya gördün. Gece duydun mu beni rüyaydı hepsi.''diye kendi kendime tekrarlamaya başlamıştım. Olduğum yere çöktüğümde ağlamam şiddetlenmişti. Bir rüya bile beni bu derece dağıtırken ben bundan sonra nasıl güçlü olabilirdim? Nasıl?
''Gece?''diye Ayaz'ın seslenmesi ile korkmuştum. Şu an ona bu halde yakalanmaktan korktum. Olduğum yerden kalkıp koşar adım uzaklaşmaya başladım. Sesin uzaklardan gelmesini diledim. Ama git gide bana yaklaşıyordu. Kolumdan geriye çekilmemle ne yapacağımı bilemez halde mavi gözlerine baktım.
''Ne oldu sana?''Dedi endişe ile. Bu kez ondan kaçmak yerine ona sığınmıştım. Tüm korkularımı unutmak istiyordum. Hıçkırıklarım kulaklarımızı doldururken gözyaşlarım Ayaz'ın kazağını suluyordu.
''Tamam, rahatla canım. Yanındayım ben.''dedi. İkimiz yere sarılı bir şekilde oturduk. Ağlamam iç çekişlere döndüğünde sakinleşmiştim.
''Ne oldu sana?''dediğinde gözlerimi ona çevirdim.
''Sen... Sen rüyamda beni öldürdün.''dedim. Bana korku ile baktığında gözleri endişenin her halini taşıyordu. Anlamazca ''Ne?''dedi. Başımı göğsüne dayayıp sustum. Ona aslında kim olduğumu söyleyemezdim. Benden korkup kaçardı.
''Ben...''deyip birkaç saniye durdu. Ayaz'ın ne hissettiğini merak ediyordum.
''Ben sana neden böyle bir şey yapayım ki?''dediğinde sorusunu cevapsız bıraktım. Sadece ''Bilmem...''dedim. Bilmem, neden böyle bir rüya gördüğümü?
Kalkıp kamp alanına geri döndük. Yemek yedikten sonra yeniden araca doğru yürümeye başlamıştık. Yol boyunca hep aklımda bu vardı. Korku, endişe ve merak dolmuştu içime. Ama şimdilik bu saçma rüyayı kafamdan atmam gerektiğini biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN HÜZNÜ
AcciónGECENİN KARANLIĞINDA YERE DÜŞEN GÖZ YAŞLARI. KIRILAN UMUTLAR. YAŞANILAN ACI KAYIPLAR. İNTİKAMIN VE DÜŞMANLIKLARIN ESİR ALDIĞI BİR AŞK HİKAYESİ. AYAZ İLE GECE'NİN ACI DOLU SIRLARI. BİRBİRİNE DÜŞMAN OLAN BU İKİLİ NASIL BİRBİRLERİNE AŞIK OLACAKLAR? PE...