32.Bölüm

1.2K 63 14
                                    

mediadaki- Ege

UMARIM ÇOK BEĞENİRSİNİZ BU BÖLÜMÜ. MEDİADAKİ BÖLÜM ŞARKIMIZ  DİNLEMENİZİ TAVSİYE EDRİM...

İYİ OKUMALAR :D

YAZARDAN

Bazı aşklar vardı öyle ki tenine işlerdi, ruhuna işlerdi. Canını yakardı hem de en derinlerden. Oluk oluk kanatırdı kalbini. Asla derdin asla unutmam, asla bakasını sevmem. Ama hayattı işte. Alnına yazarsa bir kere kader yaşardın. Asla yapmam desen de yapardın. Kendine yediremesen de yapardın. Karşı koyamazdın ki kaderine. O yazılmıştı bir kez alnına. Silemezdin ki...

Öyle ki Efe ne Dilay'ı duyabiliyordu artık ne de geri dönebiliyordu. Cansız bedenini koymuşlardı soğuk topraklara. Karanlıktı olduğu yer çok karanlıktı. Ne kadar haykırsa ne kadar bağırsa da kimse duyamazdı onu. Çünkü ölmüştü. Mezar kadar sessizdi ölüm. Ölüme esir olmuştu ruhu.

Ege iç hesaplaşmasına yeniliyordu. Odasında ki banyonun aynasında kendi yüzüne bakıyordu.

''Adam mısın lan sen?'' diye bağırdı kendine. İçine işlenen suçluluk duygusu nefes aldırmıyordu. Sağ elini yumruk yapıp lavabonun mermerine vurdu.

''Nasıl yaparsın lan bunu? Nasıl lan? Hiç utanmadan nasıl ona öyle hissedersin? Kardeşinin aşkı lan!'' diye haykırdı kendine. Gözlerindeki yaşlar nehir olmuştu sanki. Kurumuyordu bir türlü. Daha fazla dayanamadı. Attı kendini evden dışarı. Soğuk, yağmurlu havayı aldırmadı. Yeni arabası onu acı veren yere götürmüştü. Kardeşinin mezarı her şeyi ona yeniden hatırlatacaktı. Yorgun adımları Efe'nin mezarının yanında durdu. Dizleri üstüne çöküp iki eli ile nemli toprağı tutup ağladı.

''Adam mıyım ben? Hı adam mıyım? Onu unut demedim mi kendime? Unut arkadaşının aşkı demedim mi? Tam o gün üç ay önce demedim mi? Efe!!! Neden ben ölmedim ha? Neden lan neden?'' diye hırpaladı kendini. O günü tekrar tekrar hatırlattı kalbi ona.

****

ÜÇ AY ÖNCE

Okulun kapısından girerken güzel bir kızla karşılaştı Ege. Onun yeşil gözleri kalbini çalarken kahve saçlarının güzel kokusunda kayboldu ruhu. Araştırdı, kim olduğunu öğrendi. Unutmamak istercesine de tekrar tekrar beyni aynı ismi tekrarladı ona. Dilay!!! Dilay!!! Dilay!!!

Artık o kızdaydı gözleri. Ama ne yazık ki bilmiyordu. Kardeşim dediği Efe'nin de gözleri aynı kızdaydı. İki genç, masum kalp aynı insanı sevmişti. Aynı anda düşmüştü kalplerine aşk tomurcuğu.

Ege, mutlulukla sabahları hazırlanıyordu. Efe'nin de neden mutlulukla hazırlandığını hiç bilmeden. Aklında sadece Dilay vardı. Neyi sever, neyden nefret eder? Her şeyini öğrenmeye çalışıyordu. Evine kadar bazen takip ediyordu. Kötülüğüne değildi bu. Korkuyordu. Ona bir şey olmasından, koruyamamaktan korkuyordu. İçine işleyen yeşil gözleri bir daha görememekten korkuyordu. Oysa imkânsızı olacağını hiç bilmiyordu. Yarım kalacağını hiç bilmiyordu. İçine düşeceği cehennemi tahmin bile edememişti. Ege, kalbinin yanıp tutuşacağını bilmeden âşık olmuştu Dilay'a...

Efe, sınıfta Dilay'a bakarken bir şey fark etti. Acı verecek bir şeydi bu. Can kardeşinin gözleri de Dilay'daydı. O an kanatlarının kırıldığını, kanadığını hissetti. Kıskançlık onu esir alırken elini yumruk yapmıştı. Nasıl olur dedi kendine. Nasıl olurda aynı kızı severiz? Ne yapacağını bilemeyen Efe, kardeşinin mutluluğunu gözlerinde ki pırıltıdan gördü. İlk defa Ege'yi öyle görmüştü. İlk defa biri için yanıp tutuşurken görmüştü. Dilay'ı kaybedeceğini hissetti o an. Çünkü biliyordu. Eğer Ege açılırsa Dilay'a Dilay onu seçerdi. Dilay Ege'yi severdi. Dilay Ege'yi tanıdıkça gönlünü verirdi ona. Kaderiydi çünkü. Ege onun alnına yazılmıştı bir kez. Hiç bilmese de gözü ve kalbi yanlış insana baksa da kaderi Ege'ydi. Bu gerçekti ve kaçamazdı.  Spor dersiydi. Erkekler futbol oynarken kızlar yakar top oynamaya başladı. Efe ve Ege aynı anda yorulmuş taklidi yapıp banka oturmuşlardı. İkisinin de gözleri Dilay'daydı. Kahve uzun saçlarını atkuyruğu yapmıştı. Beyaz tişörtü ve kısa yeşil şortu ile çok tatlı gözüküyordu. Ege, çok güzelsin. Ben seni nasıl koruyacağım kötü insanlardan diye geçirdi içinden. Efe'nin ona bakan üzgün gözlerini hiç fark etmeden. Tam söyleyecekti Efe'ye. Tam o anda'' Ben bu kızı seviyorum'' diyecekti. Ama diyemedi. Kader miydi nedeni yoksa Efe'nin bencil kalbi miydi? Bilemedi.

GECE'NİN HÜZNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin