mediadaki- Gece
mediadaki bölüm şarkımız :)
iyi okumalar :D
****
Ayaz, yine karavanının önüne oturup güneşin doğuşuna baktı. Hafif çıkmış sakalı, kızarmış mavi gözleri ile çok yorgun gözüküyordu. Eline telefonunu aldı. Gece'nin güzel yüzüne baktı. Ne kadar da çok özlemişti sevdiğini.
''Vaktim varken sarılmalıydım sana...'' diye fısıldadı yalnızlığında. Nemli gözlerini yeniden çevirdi mavi denize.
''Neredesin aşkım? Neredesin? Ne haldesin?'' diyebildi. Kalbinin üstünde dört aydır bir ağırlıkla yaşıyordu. Sevdiği kızın gece gözlerini arıyordu mavi gözleri. Kulağını dolduran o hoş sesini özlemişti. Onu kaybedince daha iyi anlamıştı değerini. Telefonunun ekranındaki güzel yüzüne bıraktı öpücüğünü. İçten öptü, özlemle, acıyla öptü.
Gece, artık ayağa kalkmaya başlamıştı. Adanın güzel kokusunu içine çekip güneşin bedenine vuran tatlı esinti ile karışımını hissetti. Suat yanına yaklaşıp bir kez de ayakta muayene etti. Gece gülümsedi.
''İyiyim doktor. İyiyim hem de hiç olmadığım kadar.'' dedi. Suat gülümsedi.
''Evet iyisin. O zor ameliyattan nasıl kurtuldun hala şaşkınım Gece. Beni çok korkuttun.'' dedi Suat. Ameliyat esnasında çıkan birkaç koplikasyon yüzünden az kalsın kaybediyordu Gece'yi. Nasıl onu kurtardı kendi de farkında değildi.
''Her şey için çok teşekkür ederim Suat. Hayatımı sana borçluyum. Ama artık dönmem lazım...'' dedi. Suat, üzülmüştü. Onu bırakmak istemiyordu. Çünkü âşık olmuştu bu gece gözlere. İnatçı kızdı Gece bunu adı gibi biliyordu Suat. O zor ameliyatı atlatmış ve tam olmasa da iyileşmişti. Suat'ın üzgün halini fark etti Gece.
''Lütfen Suat. Çok özledim ailemi.'' dedi Gece. Onları arayamıyordu da. Suat izin vermemişti. Kendisi de bir ajan olduğu için saklanmıştı Gece ile. Zaten onu alıp buralara getirmek çok zor olmuştu.
Çaresizce ''Tamam, gidebilirsin. Ama bende geleceğim seninle.'' dedi Suat. Gece ''Tamam gel. Ama hastalığımı, ameliyatımı kimse bilmeyecek. Yani mümkün olduğunca kimseye anlatmamaya çalışmalıyız.'' dedi. Suat merakla ''Peki, bunca zaman ortada olmamanı nasıl açıklayacaksın?'' dedi. Gece omzunu silkip ''Bilmiyorum. Doğaçlama yapacağım harel de. Sıkıldığımı, uzaklaşmak istediğimi falan söylerim. '' dedi. Suat gülümsedi.
''Hadi hazırlanalım.'' dedi. Hemen yukarı çıkıp eşyalarını aldılar. Suat, Gece için gerekli ilaçları ve tıbbi malzemelerini aldı. Ne olur ne olmazdı. Gece'yi korumaya yeminliydi artık.
Ayaz, sevdiği kızı çok özlemişti. Bir dönsen, bir dönsen bak bakalım bırakıyor muyum seni diye geçirdi içinden. Egemen ile Berna kalkıp eve geçtiler. Sıkıntı ile otururlarken artık akşam olmuştu. Az sonra gelecek kişiden habersiz üzgün haldeydiler. Gece, küçük aynasından kazınmış olan saçını kapatmaya çalıştı.
''Ah Suat ya... Ne vardı biraz daha küçük kazısaydın. Nasıl kapatacağım bunu ben?'' dedi. Suat gülümseyip üsteki saçlarını indirip yarasını kazıdığı yeri kapadı.
''Yaptım merak etme belli olmuyor. Dikkatle başını yoklamaları lazım anlamaları için.'' dediğinde kıkırdadı Gece. Kimsenin saçına dokunmayacağını düşündü.
''Çok özledim biliyor musun Suat. Ayaz'ı çok özledim.'' dedi. Helikopterin penceresinden baktı İstanbul'a. Gelmişlerdi. Suat hüzünle ona baktı. Beni sevmeyeceğini biliyorum diye düşündü. Ama ne olursa olsun yanında olacaktı Gece'nin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN HÜZNÜ
ActionGECENİN KARANLIĞINDA YERE DÜŞEN GÖZ YAŞLARI. KIRILAN UMUTLAR. YAŞANILAN ACI KAYIPLAR. İNTİKAMIN VE DÜŞMANLIKLARIN ESİR ALDIĞI BİR AŞK HİKAYESİ. AYAZ İLE GECE'NİN ACI DOLU SIRLARI. BİRBİRİNE DÜŞMAN OLAN BU İKİLİ NASIL BİRBİRLERİNE AŞIK OLACAKLAR? PE...