29.Bölüm

1.3K 69 5
                                    

mediadaki-Dilay

mediadaki bölüm şarkımız okurken dinlemenizi tavsiye ederim :)

ÇAĞRI

Duyduğum silah sesi ile Ayaz'ı arabaya koyup Ozan ile tekrar koşarak geriye döndük. Arkamdan da Taner ile Ege'de geliyordu. Biraz daha koştuktan sonra Gece'nin yere diz çökmüş halini gördüm. Sağ yanından da bir çift ayak. Korku ile adımlar attım. Gece'nin bağırışları içimi dağlarken korkarak kucağındaki bedene baktım. Ve yere diz çökmem bir olmuştu. Titreyen elimle Efe'nin cansız başına dokundum.

''Efe, kalk abiciğim kalk. Dalga geçmenin hiç zamanı değil.'' diye mırıldandım. Beynim uğuldarken kalbime yumruk yaptığım elimle vurmaya başladım.

''Hayır ya hayır! Efe kalk efe kalk!!!!'' diye bağırdım. Taner ve Ege de çökmüştü.

(Taner)''Sende mi gidiyorsun Efe? Sende mi bizi bırakıyorsun? Vefamı lan bu ha? Vefa mı?''

(Ege)''Yapamazsın Efe, bunu bize yapamazsın. Gidemezsin...''

GECE

Efe'nin bedenine sımsıkı sarılmış hala ağlıyordum. Kimse beni ondan ayıramıyordu. İnanmak istemiyordum bu ana. Keşke kâbus olsaydı. Keşke kâbus olsa da onun canlı bedenine sarılabilseydim.  Transa geçmiş gibi aynı sözleri tekrarlıyordum.

"Ben ölmeliydim. Sizin yerinize ben ölmeliydim... Ben...'' gerisini getiremiyordum artık. Bir kurşun sıkmak istiyordum beynime. Ölüp gitmek, daha fazla kimseye zarar vermek istemiyordum. Usulca can arkadaşımın başını ıslak zemine bıraktım. Titreyen ellerimle güçlükle ayağa kalktım. Hıçkırarak ağlarken kırmızı maskelilerin yere serilmiş cesetlerine baktım. Adamlarımız onların başında durmuş bize üzgün gözlerle bakıyordu. Arkamı onlara döndüğümde Ozan'ın donmuş gözleri ile karşılaştım. Hiçbir şey diyemeden güçlükle adımlar atmaya başladım. Efe'nin gülüşü aklıma geldi. Anıları beynime saldırıyordu.

"Gece, ya bak abime dedim uslu uslu geri dönmezsen döverim seni''

"Yenge ya Şu Sertaç'a bir şey de ya! ''

"Sertaç'ı bende özlüyorum Gece. Ama sabırlı olmalıyız. Üzülme...''

"Kanka ya bu okulda da güzel kızlar varmış.''

"Kanka sana bulaşan beni karşısında bulur...''

Beynimdeki tüm sesleri ile başımı iki elim arasına alıp çığlık atmaya başladım.

"Ahhhhhhh.... Hayır ya hayırrrrrrrrrrr... Hayırrrr... hayırrrrr...'' içime salınan karanlıkla silahımı alnıma dayadım. Gözlerim dolarken ölmeye karar verdim o an. Karşımdan koşarak gelen Eliflere son kez bakıyordum.

YAZARDAN

Gece nefes alamıyordu. Ölen herkesin onun yüzünden ölmesi yaşamak istememesine neden oluyordu. Elif, Selin ve Egemen durumu öğrenince koşarak arabadan çıkıp Gece'ye koşuyorlardı.  Üç kardeş kardeşlerinin bitmiş halini ve şakağına dayadığı silahı görünce endişe ile "Gece yapma!" diye bağırdılar. O sırada Ayaz seslerin sayesinde gözlerini araladı. Güçlükle kendini arabadan çıkardığında karşısında sevdiği kızı şakağına dayadığı silahla görmek nefesini kesti. Kimse onu durduramıyordu. Kimse vazgeçiremiyordu. Gece vazgeçmişti yaşamaktan. Zaten ölmeyecek miyim? Diyordu kendine. Tek bir kurşun ayırdı sevdiklerimi. Şimdide kavuştursun. Ölmek için başka zamana gerek yoktu. Çağrı şok olmuştu. Dur diyemiyordu Gece'ye, çünküaynı şeyleri hissediyordu . Beynine sıkıp bu kahrolası dünyadan gitmek... Ne kadar güzel olur dedi kendi kendine. Acı çekmem en azından.  Taner bitmişti artık. Gözlerini Efe'den bir an olsun ayıramıyordu. Nasıl olur da gider? Şaka mı bu? Diye kendine söyleniyordu. Ege ise daha beterdi. O yıllardır hiç ayrılmadığı, beraber büyüdüğü kardeşini kaybetmişti. Artık yarımdı o. Diğer yarısı yoktu. Her şeyini sevdiği, adam gibi adam dediği biricik kardeşi göçmüştü bu dünyadan. "Artık özlemek neye yarar sen gelmedikten sonra. Kardeşim her şey böyle mi son bulacaktı?"diye mırıldandı.

GECE'NİN HÜZNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin