37.Bölüm(2. sezon)

1.1K 64 11
                                    

mediadaki bölüm şarkımız okurken mutlaka dinlemenizi tavsiye ediyorum :)

iyi okumalar :) 

******* 

''Bu sen değilsin Gece KARADAĞ. Sen çok güçlüydün. Ben bu niyetle sana geldim. Bu savaşın daha zevkli olacağını bilerek. Ama sen zayıf olursan hiçbir tadı kalmayacak ki.'' diye fısıldadı. Gece derin bir uykudaydı. Hiçbir şey duymuyordu. Hastalık gün geçtikçe onu zayıflatıyordu. Tedaviye bir an önce başlaması gerekti. Ama o hala direniyordu.

Ateş, Gece'yi odasında bırakıp ışıkları söndürerek odadan çıktı. Yukarıda ki gizli çalışma odasına girip tabloda ki bütün fotoğraflara baktı. Artık hedefinde ki bütün insanların fotoğrafı oradaydı. En başta da Gece... Çalan telefonu ile dikkati dağıldı. Cebinden telefonunu çıkarıp cevapladı.

''Evet efendim.''

''Ates... Ne yaptın buldun mu kızı?''

''Evet, efendim buldum. ''

''Emri biliyorsun o halde. Kızı zayıflat, öğrenebildiğin her şeyi öğren ve öldür.''

''Emredersiniz efendim!''

''Çabuk ol Ates... İşimiz daha çok. O kızı yok et. O amacın gerçekleşmesini engelleyeceksin.''

''Merak etmeyin efendim.'' dedikten sonra kapattı telefonunu. Kız elindeydi, zayıftı ama bilgileri öğrenmesi zaman alacaktı. Önce güven kazanmalıydı. Hatta gerekirse bu kızı kendine âşık etmeliydi. Ama her şeyini öğrenmeliydi. Ne olursa olsun...

Ayaz, Gece'nin içinde olduğu tehlikeyi bilmiyordu. Bilse gidip almaz mıydı sevdiğini? Çağrılar meraklanmıştı. Gece, hiçbir yerde yoktu. Eve gitmişlerdi ama Gece orada da yoktu. Tek umutları Ayaz'dı. Bu kez arabaya doluşup Ayaz'ın yanına gittiler. Ayaz araba farının ışığı ile ne zaman akşam olduğunu anlamamış bir halde onlara döndü. Ama çocuklar koşarak yanına gelmesi ile endişe ile ayağa kalktı. Çağrı nefes nefese ''Gece nerede? Ayaz Gece'yi gördün mü?'' diye sordu. Ayaz ''En son okuldaydı işte. Yanında bir çocuk vardı.'' dedi. Çağrı merakla Elif'e döndü. Elifendişe ile ''Ateş mi? Yeni gelen çocuk mu?'' dedi. Ayaz evet anlamında başını sallayınca Ozan ''Abi, kim bu adam? Hayır, anlamıyorum Gece tanımadığı biri ile nasıl gider?'' diye bağırdı. Ayaz yeniden yerine oturduğunda Çağrı'nın telefonu çaldı.

''Evet, Hakan? Ne? Bayılmış mı? Tamam ya kapat kapat!'' diye bağırarak kapattı telefonunu.

''Hakan, okulun yanındaki kafenin sahibi. Gece bayılmış. O çocukta onu alıp gitmiş. Nasıl bulacağız?'' diye telaşla konuştu. Ayaz, elini yumruk yaparken sakin kalmaya çalışıyordu. Bir saniye ya! Bir saniye kızdan ayrı kalıyorum o hemen birini buldu diye düşündü. Oysaki sevdiği kızın hayatı tehlikedeydi.

Gece gözlerini açtığında etrafa bakındı. Ateş onu bilgisayarında ki kameradan izlemekteydi. Aşağı kat, merdivenler, her yerde kamera vardı. Gelecekte yapacağı şey için mükemmel bir ortamdı. Çok eğleneceğini düşünerek gülümsedi. Gece, yavaş adımları ile çıktı odadan. Nerede olduğuna bakarken ayakta duramayıp duvar dibine çöktü. Başını tutarken derin nefesler almaya çalışıyordu.

''A...Ateş? Aaa...'' derken yere uzandı. Acısından ağlarken kıvranıyordu. Beyninde sanki bomba vardı ve patlamak için zaman kolluyordu. Ateş ister istemez endişelenip koşarak aşağı indi. Gece'yi kolları arasına aldığında kızın hiç durmadan kanayan burnuna korku ile baktı.

''Gece hastaneye gidiyoruz.'' dediğinde Gece onu duymuyordu. Ateş onu kucağına alıp hızla arabasına koştu. Olabilecek en kısa zamanda hastaneye geldi. Gece'yi acile aldıklarında üzerindeki gömleğe baktı Ateş. En sevdiğim renk beni bırakmıyor diye düşünüp gülümsedi. Beyaz gömleği tamamen kan olmuştu. Hem de Gece'nin kanı. Gece korkuyordu. Ölümü hissediyordu ruhunda. Ayaz'ın mavi gözlerini hayal ediyordu.  Nasıl giderim ki? Diye düşündü son kez... Doktorlar Gece'yi kurtarmak için çaba sarf ediyorlardı. Kızın durumunun ciddi olması herkesi korkuturken Ateş'ine elinde ki Gece'nin telefonu çaldı. Çağrı endişe ile arıyordu Gece'yi. Ayaz'ın kıskançlık duygusu onu katılaştırmıştı tepki vermeden olanları seyrediyordu. Ateş açtı telefonu. Çağrı heyecanla "Gece?" dedi. Ama duyduğu ses hayal kırıklığına sebep oldu.

GECE'NİN HÜZNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin