17 Ağustos 1988
Salonda oturmuş bileğindeki bilekliğe bakıyordu. Bir yandan da annesi onun saçlarını karıştırıyordu. Jisung annesinin kucağından kafasını kaldırdı. Annesi televizyonu izlemeye devam ederken oğlunun elini tuttu. Jisung annesinin yüzüğünü görünce ona odaklandı.
"Anne"
Annesi hemen Jisunga döndü. "Efendim canım" Jisung annesinin elini kaldırıp yüzüğü gösterdi. "Neden evli insanlar yüzük takar? Yani bu yüzüğün anlamı ne?" Annesi son zamanlarda çok soru soran oğlunun tombul yanağını sıktı.
"Yüzüğü birbirlerini seven insanlar takar. Bu onların yalnızca birbirlerine ait olduklarını gösterir. Bu şey sadece bir yüzük olmayabilir. Bir kolye, bileklik hatta aynı kıyafet bile olabilir. Tabi bu sadece gösteriştir. İki insan içtenlikle birbirlerini seviyorsa yüzük sadece bir takı olarak kalır."
Jisung kafasını salladı. Tekrar bilekliğine baktığında aklına gelen fikirle annesini öptükten sonra çıkmak için kapıya koştu. Annesi arkasından bağırdı. "Unutma bugün büyükannenler gelecek fazla kirlenmemeye çalış!" Çıktıktan sonra bisiklete binip sürmeye başladı.
Sonunda bir kafenin önünde durduğunda ablasını arkadaşlarıyla konuşurken gördü. Bisikletten inip yanlarına gitti. Hea Young kardeşini görünce gülümsedi ve yanaklarını sıktı. "Hoş geldin küçük" Jisung ablasına gülümsedikten sonra arkadaşlarına baktı. Kızıl saçlı kız Jisunga gülümseyip saçlarını karıştırdı. "Hoş geldin Jisung. Bir şeye mi bakmıştın?"
Jisung kafasıyla onayladı. Elini kaldırıp bileğindeki sincaplı bilekliği gösterdi. "Bundan bir tane daha yapabilir misiniz?" Hea Young arkadaşlarından onay aldıktan sonra konuştu. "Tabii bebeğim nasıl olmasını istersin?"
Jisung biraz düşündükten sonra konuştu. "Siyah ve üzerinde metal kedi". Bu bilekliği Minhoya verecekti. Minhoyu sürekli kedileri severken görüyordu ve kendisi de çoğu zaman bir kedi gibi davranıyordu. Ablası onayladıktan sonra Jisung gülümsedi ve el sallayarak gitti.
Yolda giderken Minhoyu bir kediyi severken gördü. Bisikleti bırakıp hemen yanlarına gitti. Minho Jisunga gülümsedikten sonra tekrar kediyi sevmeye başladı. Jisung Minhonun yanına çömelip birlikte kediyi sevmeye başladı.
"Çok tatlı" dedi Jisung kedinin başını kaşırken. Kedi Jisungun hareketiyle mırıldandı.
"Evet, ailesini etrafta göremedim ölmüş veya kaybolmuş olabilirler. Keşke onu evime alabilseydim"
"Neden alamayasın?"
"Babam asla izin vermez"
Minho kediyi kucağına alıp sevmeye devam etti. Jisung bir süre ikisine baktı. Sanki iki kedi birbiriyle oynuyormuş gibi
Jisung düşüncesiyle gülümsedi. Kedinin aç olabileceğini düşündüğü için kalktı. "Ona yemek için bir şeyler alıp geri geleceğim." Minho başıyla onaylayıp kediyle oynamaya devam etti.
Jisung bisikletine binip sürmeye başladı. Çarşının ortasına geldiğinde bir bakkal gördü. Minho ile ikinci karşılaştıkları yer. "Edepsiz!" Jisung aklına gelen anıyla gülümsedi ve bisikletten indi. Bakkala girdiğinde selam verdikten sonra bakınmaya başladı.
Bisikletiyle geri geldiğinde Minhoyu kediyle birlikte gülerken buldu. Bir süre izleyip yanlarına gitti. Kediyi besledikten sonra Minhoya döndü. "Kediye kalacak bir yer yapmaya ne dersin?" Minho hızla başını sallayarak onayladı. Kediyle birlikte bisiklete bindikten sonra kalacak bir yer aradılar.
Çarşıdan geçerken arkadaşlarını gördü Jisung. Hepsi yanlarına koştu. Felix ve Jeongin kediyi görmeleriyle çığlık atıp kucaklarında sevmeye başladılar. "Bu kediyle ne yapıyorsunuz?" Hyunjin Jisungun bisikletinin ziliyle oynarken konuştu. "Ona kalacak bir yer ayarlamaya çalışıyoruz. Bize yardım edebilir misiniz?"
"Eveeeeet!"
Jeongin hepsinden önce davranıp cevap verdiğinde herkes güldü. Hyunjin bildiği bir sokağı söylediğinde herkes bisikletine binip Hyunjini takip etmeye başladı.
Sokağa geldiklerinde Hyunjin onlara küçük bir aralık gösterdi. "Buraya kurabiliriz" Herkes onayladıktan sonra etrafta kurabilmek için eşya aradılar.
Birkaç kutu ve örtü bulduktan sonra kutuları birleştirmeye başladılar. Bu sırada kaçıp gitmemesi için Jeongin kediyle ilgileniyordu.
Sonunda kutulardan ve birkaç örtüden kalınabilecek bir ev yapmayı başardılar. Yaptıkları eve gülümseyerek baktıktan sonra birbirlerini tebrik etmeye başladılar. Minho Felixten kediyi alıp kutuya yerleştirdiğinde kedi ilk önce huylansa da bir süre sonra orada uyuya kalmıştı.
"Pekala bu kediye bir yer yapmış olabiliriz fakat o hala çok küçük tek başına yemek bulamayabilir"
"Ben her sabah ona yemek getirebilirim" dedi Minho
Herkes onayladıktan sonra Jisung kediye bakmayı bırakıp doğruldu. "Pekala peki bu kediye ne isim vermeliyiz?" Seungmin omuzlarını silkti. "Kedi?" Felix gözlerini devirdi. "Çok akıllısın"
Minho bir şey mırıldandığında Jisung ona döndü. "Bir şey mi dedin?" Minho doğrulup diğerlerine baktı.
"Soonie"
Minho ismi söylediğinde herkes onu onayladı. Minho Soonieye dönüp fısıldadı.
"Hoş geldin Soonie" karşılık olarak Soonieden bir mırıldanma kazandı.
-----------------------------------
Bazen sadece Soonie olmak istersin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUMMER -Minsung
Fiksi Penggemar!✔! Han Jisung bir yaz tatilinde kasabaya bu kadar güzel birinin gelebileceğini ve geleceğini tamamen değiştireceğini bilmiyordu.