SUMMER -Minsung

16:Kasaba Turu

23 Temmuz 1990

Minho ceketini giyip ayakkabılarını bağladı. Kapıyı kapatıp dışarı çıktığında bisiklette hızlı bir şekilde giden Jeongin ve Hyunjinin gördü. Minhoyu gördüklerinde önünde durdular. "Günaydın!" Minho da el salladıktan sonra Jeongin Hyunjniin tişörtünü çekiştirdi. "Hadi devam edelim!" 

Minho kitaplarını yerden aldı. "Ne yapıyorsunuz?" Hyunjin ayağını pedala koydu ve çevirmeden önce Minhoya cevap verdi. "Jeongin ile kasaba turu yapıyoruz" Tekrar hızlıca yanlarından ayrılırken Jeongin bağırdı. "Jisung seni heykelin orada bekliyor!" 

Minho ikilinin haline gülüp yürümeye başladı. Heykelin yanına geldiğinde Jisungun arkası dönüktü ve kendi kendine mırıldanıyordu. Minho biraz daha yaklaştığında Jisungun harika sesiyle bir şarkı mırıldandığını duydu. Fark ettirmeden yanına oturdu ve dinledi.

"Buna alışkın değilim bebeğim"

"Ne dediğim önemli değil, neden böyleyim"

"Kalbim çarpıyor bebeğim, sakin kalmak için elimden geleni yapsam bile"

"Titreyen sesim ve garip mimiklerim"

"Benimle konuşurken bile anlamsızca yüksek sesliyim"

"Cesur davransam bile söyleyebileceğim tek şey bu"

"Gözlerine baktığımda hala donuyorum" 

"Bununla ilgili her şey garip, hatta şu anki hislerim bile"

"Bu benim için bir ilk ama heyecanlıyım, gerginken bile dört gözle bekliyorum" 

{Han Jisung- Close}

"Minho!" Minho Jisungun harika sesiyle söylediği şarkıya dalmışken Jisungun ona adıyla seslenmesi dikkatini dağıtmıştı. "N-ne?" Minho heykele dayadığı sırtını çevirip Jisunga döndü. Jisung dudağını büzmüş kaşalrını çatmış Minhoya bakıyordu "Geldiğini neden söylemedin?!"

Minho ellerini iki yana açıp omuz silkti. Jisung gözlerini deviredikten sonra ayağa kalktı. "Hadi kalk" Minho Jisungun emrine uyup ayağa kalktı "Nereye?" Jisung heykelin yanındaki bisikleti gösterdi. "Kasaba turu yapmaya" 

Minho kafasını salladıktan sonra birlikte bisiklete bindiler. Minho ellerini Jisungun beline doladı. "Sıkı tutun" Minho kafasını salladı ve gitmeye başladılar. 

Minho çoğunlukla çarşının ortasında ve kütüphane de dolaşmıştı fakat şuan Jisung onları bilmediği yerlere götürüyordu. Buralar kötü değildi sadece bilinmiyorlardı. Jisung burada doğup büyüdüğü için her yeri biliyordu. Buraya bir misafir veya turist geldiğinde babasıyla birlikte onları ağırlamaya ve gezdirmeye giderlerdi. 

Minho hala elleri Jisungun belindeyken kulağına yaklaştı. "O şarkının ismi neydi?" Jisung omuz silkti. "Bilmem annem hep mırıldanırdı ben de ondan duydum" Minho kafasını salladı. "Anladım" 

"Bugün eve biraz erken dönemem gerek bu yüzden tur kısa sürebilir" Minho tekrar kafasını salladı. "Neden?" Jisung omuz silkti "Misafirimiz varmış" Jisung hızlanmaya başlayınca Minho ellerini daha sıkı sardı "Kim?" Jisung omuz silkti "Bilmem" 

Eski bir evin karşısında durdular. Minho evi incelemeye başladı. Baya korkutucu gözüküyordu. Ev asla yaşanmaz haldeydi. "Küçükken bana bu evin hayaletli olduğunu söylemişlerdi." Minho eve bakmaya devam ederken Jisungu dinliyordu. 

"Yaşlı bir çift burada kalıyormuş ansızın bir yangın çıkmış ve ikisi de uykularında ölmüşler. Yangını çıkaran kişi geceleri sokaklarda dolaşan sarhoşlardan biriymiş. Sonradan yangını çıkaran sarhoşun da kendi çakmağından çıkan bir ateş sonucu yanarak öldüğü ortaya çıkmış. Herkes bu yaşlı çiftin yaptığını düşünüyor."

Minho biraz ürkmeye başladı. Böyle şeylere çok inanmazdı fakat Jisung öyle anlatıyordu ki sanki yaşıyormuş gibiydi. "Hyunjin ile bir gün buraya girdik" Minho kafasını hızla Jisunga döndürdü. Jisung gülerek ona baktı "Ama sonra korkup kaçtık" 

İkisi de gülmeye başladıktan sonra evin içinden bir ses geldiğini duydular. Bir anda gülmeleri kesildi ve birbirlerine baka kaldılar. "Hadi gidelim buradan" İkisi de arkalarına bakmadan bisiklete atlayıp gittiler.

Bir süre daha sürdükten sonra bir parka gelmişlerdi. Minho ellerini gevşetti ve parka baktı. "Burada bir park olduğunu bilmiyordum" Jisung kıkırdadı. "Tabii ki var" Bisikleti durdurup Minhoya döndü. "Oynamak ister misin?" 

Minho bisikletten ini kafasını salladı. Jisung da bisikletten inip bisikleti bir kenara bıraktıktan sonra Minhonun yanına koştu. Minho bir salıncağa oturup ayaklarıyla hafifçe sallanmaya başladı. Jisung da yanındaki salıncağa oturdu ve aynısını yaptı. 

"Biliyor musun ben hiç parkta oynamadım" dedi Minho ayaklarıyla yerdeki kumu eşelerken. 

Jisung ona baktığında mutsuz suratını görünce yine kalbinde bir şeylerin acıdığını hissetti. Salıncağından kalkıp Minhonun arkasına geldi "O zaman ilkin benimle olsun" Ardından Minhoyu arkasından ittirerek sallamaya başladı. Minho yüzündeki gülümsemeyle arkasına baktı.

Tekrar önüne döndüğünde hızlanmaya başladı. Bir elini uzatıp bulutlara dokunuyormuş gibi hissetti. "Mutlu musun?" Minho güldü. "Çok" 

"Biraz daha gitsem bulutlara dokunacakmışım gibi" Jisung dediklerine güldü ve sallamayı bıraktı. Ellerini beline koyup Minhoyu izlemeye başladı. 

Bir süre sallandıktan sonra bisiklete geri döndüler. Kasabanın yarı kısmını Minhoya göstermişti. Diğer yarısını da yarın gösterme kararı almıştı ve geri dönmüşleri. Minho ısrar edip Jisung ile onların yerine gittiler. 

Çatıda oturmuş yıldızlara bakıyorlardı. "Ne kadar güzeller değil mi?" dedi Minho. Jisung kafasını salladı "Çok güzeller" Jisung dizini kendine çekip kollarını sardı ve başını boşluğa koydu. 

"Hiç bir şarkı biliyor musun?" 

Minho Jisunga bakıp kafasını salladı "Hayır" Jisung Minhoya baktı. "Sana öğretebilirim"

"Olur"

"Hangi şarkıyı istersin?"

"Bugün heykelin altında söylediğin şarkı o... çok güzeldi"

--------------------------

*-*

Jisung Close şarkısını Minhoya yazmıştır itiraf eden etmesin tşk.

Bölümlerde yaşlarını belirtme kararı aldım bir kaç kişinin kafası karışmış herhalde.

Yaşları: 

Jisung: 13 

Minho: 15 

Jeongin hariç diğerleri de Jisung aynı yaşta Jeongin bir yaş küçük. 

Oy ve yorumlarınız benim için önemli~