4k için çok teşekkürler~
Jisungu bıraktıktan sonra arabaya geri geçmiştim. İçeri giremiyordum çünkü Hyunjin beni gördüğü yerde tekrardan saldırabilirdi. Jisung ayrılmadan önce Hyunjin ve Jeongini sakinleştireceğini ve her şeyi anlatacağını söyledi. Umarım artık bu aramızdaki düşmanlık yok olurdu. Hyunjin, Jeongin ve diğerleri benim için en az Jisung kadar önemliler.
Çarşının ortasına kadar geldiğimde köşeyi dönerek devam ettim. Dün Seungmin eve dönebilmiş miydi? Şuan iyi miydi? Onu çok fazla kırmış mıydım? Daha kırdığım bir çok kalp vardı ve ben bunları geri düzeltebilmek için savaşacaktım. Öncesinde Jisungun sözleri yüzünden kimsenin beni istemediğini zannetmiştim fakat yavaş yavaş her şey normale dönüyordu. Bu içimi mutlulukla kaplarken gülümsedim. Belki eskisi gibi olamazdık ama bunun için çabalayabilirdik. Kaybettiğimiz şeyleri çabalayarak geri kazanabilirdik. Tek yapmamız gereken hedefimiz için çabalamaktı.
Evin önünde durduğumda derin bir nefes alarak arabadan indim. Eve bir bakış attığımda Seungminin odasında loş bir ışık yanıyordu. Demir kapıyı iterek açtım ve apartmana girdim. Merdivenlerden yavaş yavaş çıktıktan sonra kapının önünde durdum. İlk önce kapıyı çalmayı düşündüm fakat sonrasında Seungminin uyuyor olabileceğini düşünüp paspasın altından aldığım anahtar ile kapıyı sessizce açtım.
Yavaşça tekrar kapattıktan sonra ceket ve ayakkabıları çıkardım. Seungmin salonda gözükmediğine göre odasında uyuyor olabileceğini düşündüm. Odasının kapısını açtığımda gördüğüm görüntüyle gülümsedim. Hyunjin ve Seungmin yatakta birbirilerine sarılarak uyuyorlardı.
Seungmini eve Hyunjin getirmiş olmalıydı. Onları rahatsız etmeden kapıyı geri kapattım. Eğer Hyunjin buradaysa Jisung evde tek olmalıydı. Hemen ceketimi ve ayakkabılarımı geri giyip yavaşça kapıdan dışarı çıktım. Binadan da çıktığımda arabaya binmek istemedim ve yürümeye başladım. Arabayla giderken sokaklardan hızlıca geçiyordum ve buralarda yaşadığım anıları hatırlayamıyordum. Yürürken sokakları daha iyi inceleyebiliyor ve anıları hatırlayabiliyordum.
Köşeyi dönüp kasabanın ortasına geldiğimde heykele bakış attım. Bu heykel her zaman beni korkutmuştur. Üstelik paslanmıştı ve şuan daha korkutucu duruyordu. Bir sürü bina yıkılmıştı fakat bu heykel hala sapasağlam duruyordu. Aslında yıkılmaması güzel çünkü burada da biriktirdiğimiz bir sürü güzel anı var.
Jisungun evine doğru yürümeye başladım ve yürürken bütün sokakları inceliyordum. Zaman zaman anılar gözlerimin önüne geliyordu. Küçük sincap ve küçük bir kedi. Hepsini gülerek geçiyordum. Hayatımın en güzel günlerini bu sokaklarda bu kasabada geçirmiştim. Tabii bu Jisung sayesinde olmuştu. O bana unuttuğum hatta adını bile bilmediğim mutluluğu kazandırmıştı. Benim mutluluk kaynağımdı o. Çaktırmasam bile küçükken onu görebilmek için elime kitabımı alır sokak sokak dolaşırdım.
Hatırladıklarımla gülüp hızlı hızlı yürümeye devam ettim. Bugün hava çok güzeldi. Güneş tepedeydi fakat yakıcı değildi hafif rüzgar vuruyordu. Geçtiğim her sokakta bir çocuk cıvıltısı vardı. Ara sıra satıcılara denk gelip kafamla selam veriyordum. Onlar ise ilk önce şaşırıyor sonra bana selam veriyorlardı. Bu sokaklardan kitabımla geçerken bir sürü kişiyle tanışmıştım. Sokakların her bir detayını ve herkesin yüzünü incelerdim asla unutmamak için. Belki de küçükken hissetmiştim bunların olacağını.
Yüzümdeki gülümsemeyi asla silmeden yürümeye devam ettim ve sonunda aradığım ev görüş açıma girmişti. Eskiden daha canlı gözüken bina solmuş ve sarmaşık bağlamıştı fakat hala eski güzelliğini koruyordu. Bahçe kapısına geldiğimde kalbimdeki heyecanı bastırmaya çalıştım. Sanki Jisung ile ilk gün tanışmışım gibi atıyordu kalbim. Bakışlarım Jisungun penceresini bulduğunda gözlerimi alamadığım güzelliği görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUMMER -Minsung
Fanfic!✔! Han Jisung bir yaz tatilinde kasabaya bu kadar güzel birinin gelebileceğini ve geleceğini tamamen değiştireceğini bilmiyordu.