Herkesin girmeye korktuğu sokağa girmesiyle başlar her şey. Güneş girdiği sokakta bir katille karşı karşıya kalırken ondan bir şekilde kaçar taki o geceki felaketler bitmek bilmez evinde yangının çıkmasıyla hayatı komple değişir.
Kendini bilmediği b...
Selam minik kalplerim umarım iyisinizdir şahsen ben çok iyi değilim şu son bir iki günde çünkü artık biz kadınları döven taciz eden erkek ceza almayacak az küçük bir ümidimiz vardı eğer Allah korusun böyle kötü olaylar başımıza gelirse ceza alırlar diye ama artık o ümidimizde yok onuda aldılar elimizden yani gerçekten önceden sokağa çıkardık yine korkuyorduk ama şimdi daha da fazla korkuyoruz ama korkmayacağız korkmamak zorundayız çünkü biz bir kadınız biz değil onlar korkmalı. Ben sadece bölüme geçmeden önce biraz konuşmak istedim çünkü tüm kadınların korkmaması gerektiğine inanmasını istiyorum.
Neyse artık bölümümüze geçelim iyi okumalar oy ve yorum yaparsanız sevinirim yukarıdaki müziği açmayı unutmayın<3
~Kendi karanlık Güneşimle...~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karanlık bir evdi burası kimse bilmiyordu bu evi öyle ıssızdı ki yaklaşmaya korkuyordu herkes, ama ben bu evin içindeydim burada yaşıyordum bu ıssız evde ve ben burada kaldığım süre boyunca bu ev rengarenk ışıklarla dolacaktı çünkü bu evde küçük bir bebek vardı ve bu ev onun için rengarenk olmak zorundaydı bunuda ben yapacaktım kendi karanlık güneşimle bu ev aydınlansın diye uğraşacaktım.
Gözlerimi güneşin doğuşuna açtığımda üzerimde günlerdir olan yorgunluğum yoktu sanki alışmış gibiydim her şeye bu yaşadıklarım normal geliyor gibiydi.
Bu düşüncelerle artık benim olan odadan çıktığım sırada ne yapacağımı bilmiyordum nereye gidebilirdim ki bu koskoca evde?
Gözlerim Ece'nin odasının kapısına kayarken yavaş adımlarla aralık olan kapıdan içeri girdim.
Gülmeye çalışarak beşiğin yanına gittiğimde çoktan uyanmış beşiğine takılı olan renkli bulut dönencesiyle oynuyordu. Ona gülümseyerek bakarken "günaydın boncuk gözlüm"dediğimde "iheğ" diye gülerek ellerini kucağıma gelmek istercesine bana uzattı.
Onu gülerek kucağıma aldım o kadar tatlıydı ki anlatamam o pembeleşen yanaklarından öptüm onu "oh senin yanakların ne güzelmiş öyle ya"dediğimde beni anlamış gibi güldü ve saçlarımla oynamaya başladı.
Biraz huysuzlanmaya başladığı sırada Ayşe abla odaya elinde Ece'nin biberonuyla girdiğinde bize gülerek bakıyordu.
Ayşe ablaya gülümsemeye çalışarak "Ayşe abla Ece'ye sütünü ben içirebilir miyim?"diye sorduğumda bana gülümseyerek biberonu komidinin üzerine bıraktı. "Olur Güneş Hanım benimde aşağıda yapacaklarım vardı"dediğinde gülümsedim ona başımı salladığımda o odadan çıkmıştı.
Ben biberonu alıp camın kenarında sallanan beyaz tahta sandalyeye oturarak Ece'ye sütünü içirmeye başladım.
Belki ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordum kendimi belki bu biraz kucağımda yatan boncuk gözlü kız sayesindeydi.