MİNİK KALPLER...
Bu kelimeyle başlamıştım sizle konuşmaya... Kalplerimiz minikti ama içimizde taşıdığımız acılar,hüzünler, sevinçler hiçbir zaman minik olmamıştı.
Çünkü biliyoruz ki en ufak bir sevinç veya hüzün bizde minik kalmıyordu.
1.5 sene sizinle geçirdiğim 1.5 sene bana öyle şeyler kattı ki anlatamam.
Bu kitabı yazarken ve size yayınlarken o kadar masum ve mutluydum ki ama şimdi.. Ben bu kitapla büyüdüm bu kitabı her yazışımda olgunlaştım, çocuk oldum,hayallerimi gerçekleştirdim.
O kadar çok şey oldu, en yakınımın yüzünü bu kitabı yazarken gördüm, ilk defa birine deli gibi aşık oldum ve ben her ilkimde bölümler attım. Siz önceki bölümün devamı zannederek okudunuz ama benim için sadece önceki bölümün devamı değil hayatımın bir bölümünün devamı gibiydi :))
Ben sizinle büyüdüm ve tek ben değil kitabımızda büyüdü 43k kişi. Bu kadar okunma beklemiyordum ama oldu başardım başardık :))
Nice daha fazlasına nice daha mutlu olmaya minik kalpler 🥹
Kitabımızın neredeyse yarısına gelmişiz tam 40.bölüm bu bölüm benim için daha fazla özel çünkü benim bu bölümü yazmaya sizin gibi okurlarım sayesinde oldu. Siz okudunuz ben yazdım, bazen çook uzun süre yazamadım ama telafisi olucak olmaya bile başlandı :))
Sizi daha fazla tutmuyorum ve bölüme geçiyorum
40.Bölüm şerefine oy ve yorum yaparsanız çoook sevinirim.
İyi okumalar minik kalpler✨💖
"Bir şey söyle yalvarırım tepkisiz kalma bu anlattıklarımıza.."
Ne anlatmıştı, yaptıkları planı..
Tek gecede oluşan bir planı.
Benim yas tuttuğum bir planı.
"Ne dememi bekliyorsun Bora?" Aylar sonra onun adını böyle anmak içimi titretiyordu.
Bora yüzüme baktı.
Baktı. Yutkundu birkaç saniyeliğine gözlerini kaçırdı "tepkisiz kalma..nolur" yüzümde çarpıkç bir gülümseme oluştu.
"Aylarca bağırıp çağırdım,ağladım,kriz geçirdim ve ben bütün tepkileri o süre zaafında verdim," başımı Bora'ya çevirdim gözlerinde suçluluk vardı. "Ve sen yaşadığına dair en ufak bir şey göstermedin bana.. yas tutmama boyun eğdin."
"Güneş.." başka bir şey dökülmedi o dudaklarından ama ben anladım ismimi söylemesiyle ne demek istediğini.
"Ben yandım Bora beni o evde bir odaya kapattılar bas bas bağırarak 'Bora Karaca öldü!' Dediler." Gözlerim buğulanmaya başlarken ayağa kalktım. "İnkar ettim her inkar edişimde beni uyuşturdular benim beynimi bulandırdılar sırf olanları idrak edemeyim diye."
Bora gözlerini gözlerime kilitlemişçesine izledi yüzümü "bana seni unutturmaya çalıştırdılar. Bana elektroşok vermeye kalktılar Bora, sırf seni, Ece'yi herkesi unutabileyim diye beni deli ilan ettiler," nefesimin kesildiğini hissettim. "Ben seni sevdiğim için deli oldum ama sen yaşadığına dair en ufak bir iz göstermedin."
"Güneş," diyerek oda ayağa kalktı,bir şey demesine fırsat vermeden tekrar konuştum. "Tamam," dedim ellerimi iki yana kaldırarak "senide anlıyorum mec-bur-du-nuz her şeyin yoluna girmesi için ama.." sustum akan gözyaşımı elimin tersiyle sildim. "Ama benim o kadar acı çekmeye mecbur kılınma amacım neydi? Ben bunu anlamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KATİLİN AŞKI~
AdventureHerkesin girmeye korktuğu sokağa girmesiyle başlar her şey. Güneş girdiği sokakta bir katille karşı karşıya kalırken ondan bir şekilde kaçar taki o geceki felaketler bitmek bilmez evinde yangının çıkmasıyla hayatı komple değişir. Kendini bilmediği b...