Herkesin girmeye korktuğu sokağa girmesiyle başlar her şey. Güneş girdiği sokakta bir katille karşı karşıya kalırken ondan bir şekilde kaçar taki o geceki felaketler bitmek bilmez evinde yangının çıkmasıyla hayatı komple değişir.
Kendini bilmediği b...
Selam minik kalplerim yeni bölümle tekrar baş başa bırakıyorum biraz geç geldi ama olsun sizi iyi okumalar yukarıdaki müziği açmayı unutmayın<3 Oy ve yorum yaparsanız sevinirim bölüm sonu görüşürüz^^
Mavi gözlü katil ve siyaha bürünmüş bir kelebek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(13 Ağustos yangının çıktığı gün) İtfaiyeciler yangını söndürme işini yaparken dışarda panik içinde bekleyen babası,annesi ve abisi ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
Annesi ilk defa "kızım"diye ağlayarak feryat ediyordu babası ise polislere durumu soruyor ve hiçbir yanıt alamıyordu ve abisi ise Güneş'e üzülür gibi değildi dıştan üzgün görünüyordu ama içten içe sevinir bir yanı vardı.
Çünkü babaları Vedat ne kadar Güneş'e sevgi göstermese bile hep kızıyla içten içe tüm başarılarıyla gurur duyardı oğlu Gökhan'a ise acı gözlerle bakardı çünkü onun kıvrak zekası yoktu güçlü değildi hele gözü kara hiç değildi ama Güneş bunların hepsiydi her ne kadar sevmese bile kızını Vedat Yaman her zaman içinden Güneş'le gururlanacaktı.
Yaklaşık yarım saat sonra tüm alevler sönmüştü itfaiye memurları tek tek çıktılar ve kapıda duran polis memurlarına birkaç bir şey söylediklerinde yüzündeki ifadelerden her şey anlaşılıyor gibiydi.
Polis memuru ailenin yanına gitti önce Güneş'in perişan annesine baktı sonra abisine ve babasına baktı ve öksürerek konuştu.
"Üzgünüz." Dedi ilk başta ve devam etti "kızınız Güneş tüm çabalara rağmen yangından kurtulamadı başınız sağolsun."
Polisin kurduğu her kelime annesi Hülya Hanımı yerle bir etmişti Hülya Hanım "Kızım!" Diyerek kendini yere bırakarak ağlamaya başlamıştı "koruyamadık kızımızı"diye feryat ediyordu bir anne.Gökhan üstünde oluşan garip hisse aldanmamaya çalışarak annesini sakinleştirmeye çalışıyordu.
Ve babası Vedat bu duyduklarını uzun bir süre kendine getirememişti hayatı boyunca Güneş'in yüzüne tek bir merhametli bakmayan hep içinden gurur duyan baba kızını kaybetmişti o gece 13 Ağustos günü... 🖤♾💔
(Güneş'in Anlatımıyla) Gözlerimi ne kadar süre sonra açtığımı bilmiyordum ama anladığım kadarıyla sakinleştirici iğne yapmışlardı çünkü o kadar ruhsuz ve sakin görünür bir yanım olduğuna emindim.
Yaklaşık yarım saat sonra kendime gelebildiğimde yarım saat önceki sakinliğimin yerine daha fazla sakindim.
Üzerimde oluşan bu sakin hisle kolumdaki serumu söküp yataktan kalktım. Başımın dönmesine umursamayarak büyük siyah camın karşısında durdum etrafıma bakındım.
Sadece sokak lambaları ışıltıyordu bu kocaman bahçeyi gözlerim dışarda olan birkaç adama takıldı bir tane sokak lambasının altında durmuş konuşuyorlardı sanırım. Sonra onu gördüm o katili, o mavi gözlü katili gördüm.