23.Bölüm

220 34 56
                                    

Çocuklar uzaklaştığında ben de geri döndüm. Planımı kafamda oturttuktan sonra sırıtarak çocuğa baktım.

-Bu yakınlarda sizden başka bir yerleşim yeri var mı? Ya da çok fazla insanın gelip gittiği bir yer.

-Yerleşim yeri yok. Ama cezalı olduğum için ormanda çok zaman geçiriyorum. Nereye gittiklerini görmesem de ormanda bir yer var. Oraya çok fazla kişi geliyor ve ama bir anda yok oluyorlar.

Bahsettikleri toplanma yeri orası olmalıydı.

-Tamam. Aç mısın? Ben çok acıktım.

Çocuk afallamış bir şekilde bana bakıyordu.

-Sen ordan oraya nasıl geçtin bir anda.

-Önemli bir olay değil boşver. Yemek diyorduk?

-Köye gidelim. Orda yemek vardır. Benim yok. Hem benim de cezam biter böylece.

Köye gitmek ne kadar doğruydu bilmiyordum. Güçlerimi tamamen kontrol etmekte zorlanabilirdim.

-Köye gitmek iyi bir fikir değil bence.

Çatık kaşlarla bakıyordu bana.

-Yemeği nerden bulmayı düşünüyorsun?

Eve gidebilirdim. Ama önce akademiye gitmem gerekiyordu.

-Yemek için başka zaman gelirim. Şimdi gitmem gerek.

-Cezam devam edecek yani.

Güldüm.

-Öyle görünüyor.

Çocuk ensesini kaşıdıktan sonra arkasını döndü. İlerlerken bana el salladı.

-O zaman gelip beni cezadan kurtarmanı bekleyeceğim.

-Bunun bilincinde olacağıma emin olabilirsin.

Çocuk kahkaha attığında ben de sırıttım. Akedemiye kadar yürümek gibi bir niyetim yoktu. Gözlerimi kapattım. Akademinin içine giremezdim. Zack yine selam vermeye çalışırsa bu sefer ölebilirdi.

Gözlerimi açtığımda akademinin kapısındaydım. Etrafta kimse yoktu. Kaşlarım çatılmıştı. Ama çok da umursamadan duvarın kenarına oturdum. Danışman birkaç dakika içerisinde bir yerlerden fırlardı muhtemelen. Ki öyle de oldu. Aradan geçen kısa bir zamandan sonra dibimde bitmişti.

-Güçlerini bu kadar çabuk toplamanı beklemiyordum.

-O kadar belli oluyor mu?

-Çocuk sen gerçekten biraz safsın. Sence neden etrafta kimse yok.

Tekrar etrafa bakındım.

-Anlamadım.

-Güçlerini tamamladığında büyük bir güç dalgası burayı vurdu. Öğrencilerin çoğu hafif yaralarla atlattı.

-Uzaklaşmıştım buradan.

Tereddütle danışmana baktım.

-Ağır yaralı kimse yok? Değil mi?

-Yok. Ama olabilirdi.

-İhtimalleri düşünecek olsak şimdi hepimiz ölmüştük. Gereksiz gerilim yapıyorsun. Kimse zarar görmediğine göre laneti bozabiliriz.

-Bu gün olmaz. Okulu boşaltmamız gerekiyor. Her ihtimale karşı. Ayrıca....

Elimle onu susturdum. Kızımın çığlığını duymuştum. Kaşlarım çatılırken danışmana baktım.

-Gitmem gerek.

Cevap vermesine izin vermeden gözlerimi kapattım. Açtığımda evin içindeydim. Etrafa bakındım. Her yer birbirine girmişti. Eşyalar yerlerdeydi. Koltuklar berbat haldeydi. Televizyon kırılmıştı. Kedi evleri de aynı şekilde kırılmıştı. Hızlıca üst kata çıktım. Yukarısı daha iyi durumdaydı ama yine de her yer dağınıktı.

MÜHRÜN VÂRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin