MÜHRÜN VÂRİSİ

15.Bölüm

Sabah kızımın yüzümü tokatlamasıyla uyandım. Aşağıdan sesler geliyordu. Yataktan kalkıp kızımı da kucağıma aldım. Aşağıya indikçe sesler netleşiyordu. Müdür Chris burda olmalıydı.

Kafamı kaşıyarak aşağıya indim. Dağınık olan saçlarım iyice dağılmıştı.

-Aaron ben de seni bekliyordum.

-Bir sorun mu var?

Kendimi koltuğa bıraktım. Yeni yeni çıkan sakallarım hoşuna gitmiş olacak ki Ash yüzümle oynuyordu.

-Aslında eğitmen olarak okula dönmen konusunda sana ısrar etmek için geldim. Ve evet bir sorunumuz var. Diğer akademi birleşmeyi reddediyor.

-O zaman bir şartla okula geri dönerim.

-Ne şartından bahsediyorsun.

Kafamı geriye yasladım.

-Seth bana bi kahve yapsana.

Seth konuşmadan mutfağa gittiğinde ben de Müdür'e döndüm.

-Hena ve Kevin da eğitmen olacak. Benimle birlikte.

-Sen delirdin mi Aaron. Bu imkansız.

-İkiside bize ihanet edebilecek durumda değiller. Güçleri yok ve bizim düşmanımız da yok. Ama bilgileri var. İkiside bizden çok daha fazlasını biliyorlar. Ve rahat bir hayat yaşamalarını istiyorum. Hena umrumda değil ama Kevin. Ona karşı nefret besleyemiyorum. Eskisi gibi asla güvenemem. Ama onun hayalindeki hayatı yaşamasını istiyorum.

-Bunu düşüneceğim.

-Ayrıca Hena bizimle olursa diğer okul birleşmeye karşı çıkmaz.

Müdür Chris ikna olmuş gibi görünüyordu. Seth hızlıca araya girdi.

-Diğer önemsiz işin buydu değil mi? O kadar zaman arkanda gezdim devlet sırrı değilmiş neden söylemedin ki?

-Çünkü seni meraklandırmak hoşuma gidiyor.

Gözlerini kısarak cevap verdi.

-Sen tam bir şeytansın.

Onu unursamadan Müdür'e döndüm.

-Müdür Chris aç mısınız? Birlikte kahvaltı yapalım.

-Teklif için teşekkürler Aaron. Ama okula dönemem gerek.

Müdür Chris giderken Seth de arkasından benim için yaptığı kahveyi yudumlayarak ilerledi.

Ben de kızımı kucağımdan indirip mutfağa geçtim. Pratik bir şeyler hazırlayıp mutlaktaki küçük masayı hazırladım. İçerideki büyük masaya taşımakla uğraşamazdım. Seth kucağında Ash ile geldiğinde birlikte yemeye devam ettik.

-Aaron buluşmayı ayarlamış Mike. İki saat sonra.

Bana bi kağıt uzatıp devam etti.

-Bu adrese gideceksin. Büyük bir şirketin sahibiymiş adam.

Kağıtdaki adrese baktım. Burayı biliyordum. Kağıda ihtiyacım yoktu. Karnım doyduğunda kalktım.

-Seth sen Ash ile evde kal ben de şu adamala görüşmeye gidiyim. O gün neler oldu anlatsın.

Seth ilginç bir şekilde bu gün hiç birşeye itiraz etmiyordu. Yine başını olumlu mânâda salladı. Üstümü değiştirip evden çıktım. Kapşonumu kafama geçirmiştim. Spor yapmıyordum uzun zamandır. Koşmaya başladığımda gülümsedim. Koşmayı seviyordum. Rahatlatıcıydı. Ama koşarak zamanında gidemezdim.