Yeni saçlarım hiç fena görünmüyordu. Hatta griye alıştığım için bu saçlar gözüme daha güzel geliyordu.
-Aaron bu saç güzel oldu değiştirme bence.
Seth çok bilmiş bir edayla fikrini belirtirken Mia makyaj çantasıyla geri gelmişti. Yüzüme de birkaç dokunuş yapacaktı. Beni tanımamaları gerekiyordu. Yüzümü değiştirebilirdim ama bunun için büyü yapmam gerekiyordu ki bunu yapmayı hiç istemiyordum.
Kısa sürede yüzüme aşırı gıdıklayan şeylerle bir şeyler sürdükten sonra bitti diyerek ellerini çırptı. Masadaki aynayı elime alıp kendime baktım. Beni yakından tanımayan birinin tanıyamayacağı kadar değişmiştim.
-Aaron ben de seninle geliyim mi? Bir yerleri patlatman gerekirse ben hallederdim ha? Ne dersin?
-Seth sen Ash ile kalacaksın. Ben patlayacak bir yer olursa patlatırım.
-Ama sen benim kadar güzel patlatamazsın.
Cevap vermek yerine ciddi bir ifade ile ona baktığımda yüzünü ekşitti.
-Aman iyi be ne halin varsa gör.
Sinirle odadan çıktığında Mia garip bir ifade ile bana bakıyordu.
-Ne oldu?
Birden kucağıma oturup bana sarıldı.
Sorun nedir?
-Hiç sadece içimden geldi.
Sesi titremişti. Düşüncelerini okuyup ne olduğunu öğrenebilirdim ama istese kendisi söylerdi ne olduğunu. Anlayış gösterip ben de ona sarıldığımda bana biraz daha sokuldu.
Uzunca bir süre o şekilde kaldıktan sonra odaya elinde tavuk buduyla dalan Seth ve Ash sayesinde ayrıldık. Kızımı da kendine benzetmişti. Seth hızlıca geri çıkarken eğlenir bir durumda konuşuyordu.
-Biz görmedik bir şey, lütfen devam edin.
Güldüğümde Mia ile göz göze geldik. O eğlenmiyor gibiydi. Ayağa kalkıp kapıya yöneldim.
-Hadi aşağıya inelim. Şimdi gitmezsek aç kalma ihtimalimiz çok yüksek.
Başıyla beni onaylayıp yanıma geldi. Birlikte aşağıya inerken biraz olsun kendine gelmiş son basamağı zıplayarak inmişti. Zamanında insek de tavuk çoktan bitmişti. Seth yine hepsini yemişti. Et ürünleri yemek konusunda dünyada onunla yarışabilecek kimse yoktu.
Ash paytak adımlarla yanıma gelip elindeki tavuk budunu bana doğru tuttu.
-Diz çok bizanslı. Ben Otmanım.
Kaşlarım çatılırken Seth araya girdi.
-Otman değil Ash Osmanlı.
-Diz çök bizanslı ben Osmanlı.
Güldüğümde Seth gurula araya girdi.
-Ona dünya tarihi öğretiyorum. Bu gün Konstantinopolis'in alınmasını anlattım ve kızın artık bir Osmanlı hayranı.
-Vay canına Seth işe yarar bir şeyler yapman ilginç.
-Aslına bakarsan ben de yeni öğrendim. Birlikle belgesel izledik senin yüzünden.
Cizgifilm izlemeyi süresiz olarak yasaklamayı düşünürken bir kahkaha attım. Ash bacağıma vurduğunda ona döndüm.
-Diz çök dedim ya baba. Burda önümde diz çöküp bana yalvarmalıydın.
Dediğini yapıp diz çöktüm. Mutlulukla ellerini çırparken ona biraz daha yaklaştım.
-Ash sence de Osmanlı gibi büyük bir imparatorluk için sen biraz minik değil misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHRÜN VÂRİSİ
FantasíaOPAL MÜHRÜ KİTABI'NIN DEVAMIDIR. Özel güçleri olan bir bebek hayal edin. Ona bakmak ne kadar eğlenceli olur öyle değil mi? Yada olmaz mı? Genç bir baba ve çatlak bir oğlan ve yaramaz bir bebek. Değişik bir fantastik dünya arıyorsanız doğru adrestesi...