27.Bölüm

201 23 20
                                    

Seth'in akademiye girebilmesi için özel izin almıştım. Benim yanımdan ayrılmamak şartıyla girmesine izin vermişti müdür Chris. Bu gün Adrian'ı kurtarmak için uğraşacaktık.

-Aaron özlemişim burayı.

-Burayı mı patlatmayı mı?

-İkisini de.

Sırıttığında kafasına bir tane geçirdim.

-Mizah yoksunu pislik.

Ona ters bir bakış atıp yürümeye devam ettim. Caroline'ı mesaj atıp bahçeye çağırmıştım. Ağaçların altına doğru ilerlerken Aiden koşarak yanıma gelip sarıldı. Onu kucağıma aldığımda Seth'in elinden tutan Ash'in homurdanmasıyla Aiden ona dil çıkarttı. Caroline geldiğinde Aiden'ı kucağımdan indirmeden yavaş adımlarla yürümeye devam ettim.

Caroline'a her şeyi yavaş yavaş anlattığımda mutluluktan gözleri dolmuştu. Bana doğru geldiğinde ileride bizi izleyen Ethan'ı görmemle bir adım geri çekilip Aiden'ı uzattım. Gelmesinin arefesinde Adrian'ın bir şeyleri yanlış anlaması en son isteyeceğim şeydi. Caroline afallasa da hemen toparlanıp oğluna sarıldı.

Sonrasında da söylediklerimi uygulamak icin hızlıca bizden uzaklaştı. O sırada arkamdan gelen gürültüyle oraya döndüm. Seth kanayan burnunu tutarken bana büyük bir öfkeyle bakıyordu.

Sanırım haberim yokken yanımdan ayrılmasın diye oluşturduğum hava kalkanına çarpmıştı.

-Bu yaptığın haksızlık. Çok acıdı.

-Yanımdan ayrılmaman gerekiyor Seth. Kalkan benim çevremde ve benimle birlikte hareket ediyor. Ve kalkanın içinden sadece benim gücüme sahip olanlar çıkamıyor. Ne kötü değil mi?

-Ne yani Ash de mi çıkamıyor?

Bana uzattığı kızımı kucağıma alıp başımı olumlu mânâda salladım.

-Onun suçu ne?

-Seth Ash zaten çok küçük. Senin gibi bir yere gitmeye de çalışmıyor.

Küçük çocuklar gibi dudağını sarkıtıp yere oturduğunda sırıttım.

-Yemekhane ye gidiyorduk. Ama madem oturmak istiyorsun, oturalım o halde.

Duyduklarıyla yerinden fırlarken ben oturmadan yanımda bitmişti.

-Hadi gidelim.

-Obur.

Bunu söyleyen ben değildim. Memnuniyetsiz bir sesle Ash konuşmuştu.

-Kesinlikle sana katılıyorum bebeğim.

Saçını tek eliyle savurduğunda gülümsedim. Gittikçe Seth'e benziyordu hareketleri. Seth ise ona söylenenleri hiç umursamadan hoplaya zıplaya önden gidiyordu.

Yemekhane ye geldiğimizde Seth'i gören herkes başta korkuyla irkiliyordu. Okulu patlata patlata herkeste tramva oluşturmuştu. Yine et ile doldurduğu tabağıyla masalardan birine oturduğunda masadaki diğer öğrenciler ufak hareketlerle ondan uzaklaşmışlardı.

Seth ise fark etmişti. Yüzü bir anlığına düşerken çocukların yaptığı hareket başta komik gelse de şu an rahatsız edici görünüyordu. Masaya Seth'in yanına oturup Ash'i dizlerime oturttum.

Mutfaktan masamıza doğru gelen et tabaklarını gören Seth'in gözleri parlamıştı.

-Aaron gücünü hep bu konularda kullansan keşke.

-Seth sen de bunu çok rahat yapabilirsin.

-Ama başkası senin için yapınca daha anlamlı oluyor.

MÜHRÜN VÂRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin