33.Bölüm

77 10 7
                                    

Ona ne kadar sarıldığıma dair bir fikrim yoktu. Ash huzursuzlanmaya başladığında zamanı eski işleyişine çevirip geri çekildim.

-Aaron bu çocuk da kim? Bu gün çok işin olduğunu söylemiştin.

Bir an sesini yeniden duymanın verdiği mutlulukla konuşamadım. Bana soran gözlerle bakmaya devam ettiğinde kendimi toparlayıp tasarladığım yalanlardan birini öylece söyleyiverdim.

-İş yerinde bir arkadaşımın çocuğu. Çocukları çok seviyorsun ben de bu gün hiç işe gitmek istemiyordum, benim için de iyi oldu.

Violet kocaman gülümserken kızımızın saçlarını okşadı.

-Çok tatlı bir kız.

Ash'i ona uzatırken neşeyle konuştum.

-Kucağında tutunca daha da bi sevimli oluyor.

Kahkaha attığımda Violet de bana katılıp kızımızı kucağına aldı. Ama ifadesindeki neşe birden hüzüne dönüştü. Sessizce onu izlerken Ash'de öylece annesini izliyordu. Aklıma gelen fikirle hızlıca yerimden fırladım. Banyonun dolabındaki tarağı aldığım gibi koşarcasına içeriye gittim.

-Saçlarını taramak ister misin?

Tarağı heyecanla sallarken Violet hafif bir gülümsemeyle beni yanıtladı.

-Neden bu kadar heyecanlısın?

Yanına ikisini birden kollarımla sararken dolan gözlerimi gizlemeye çalıştım.

-Bir an çocuğumuz olduğunu hayal ettim. Seni anne olarak hayal etmek bile beni heyecanlandırdı. Kim bilir çocuğumuz olduğunda belki de heyecandan bayılabilirim.

Kızımızın doğduğu gün aklıma geldiğinde kalbime saplanan acıyla onlara daha sıkı sarıldım.

-Mükemmel bir baba olurdun bence, biraz da heyecanlı.

-Sen de muazzam bir anne, belki biraz da heyecansız.

Güldüğümde bana ağırlığını verip o da güldü. Bu sahneyi kendi zamanımızda bir kez bile yaşamamış olmamızın verdiği acı beni içten içe yakıp kül ederken bu geçici zamanda yaşadıklarımla avunmaya çabalamam çok mu acizceydi.

Gözlerimi açtığımda silinmeye başlayan kızımın görüntüsüyle panikle ayağa kalktım. Violet'de dolu gözlerle kızımıza bakıyordu. Birden Ash'i sıkıca sarıp koklayarak öptü birkaç kez. Korku ve panikle onu izlerken Ash'i aceleyle bana verdi.

-Geri dön Aaron. Zamanı bozuyorsunuz geri dön.

-Sen..?

Titreyen sesimle sorduğum soruya ağlamaklı bir şekilde cevap verdi.

-Kızımıza iyi bak sevgilim.

Uzanıp dudaklarıma kondurduğu öpücükle gözlerimi kapattım. Etrafımın değiştiğini hissetsem de gözlerimi açmadım. Kokusu üzerime sinmişti. Hâlâ karşımda olmasını umuyordum. Buna inanmak istiyordum.

-Aaron...

Seth'in tereddüt dolu sesini duymamla bacaklarım beni daha fazla taşımadı. Dizlerimin üzerine yere düşerken gözyaşlarımın ardı arkası kesilmiyordu. Birisi kızımı kollarımdan almaya çalıştığında kızıma daha çok sarıldım.

Onda hâlâ Violet'in kokusu vardı. Onun kokusunu hâlâ alırken onu bir kez daha kaybetmenin acısını kaldıramıyordum. İçim öyle bir açıyordu ki Violet'in acısını tekrar yaşıyordum. Biri sırtımı sıvazlıyordu. Birden kollarımdaki gücün çekilmesiyle kızımı tutamadım. Biri de onu hızlıca kollarımdan almıştı. Violet'in kokusu kızımla birlikte giderken karıncalanmaya başlayan vücudum tüm direncini kaybetmişti.

MÜHRÜN VÂRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin