Çok yoğun bir şekilde gelen pis kokuyla gözlerimi açtım. Üstüne nefes de alamıyordum. Dünden sonra huzurlu bir uyanış bekliyordum açıkçası. Kızımın altına yapıp yüzüme oturması bana Seth ile gizli bir anlaşma yapmış olabileceğini düşündürse de şu an önemli olan bu kokudan kurtulmaktı.
Kızımı yüzümden çektikten sonra derin bir nefes aldım. Koku resmen ağzımda tat bırakmıştı. Yüzümü buruşturarak doğruldum. Altına yapan kızımın sabahları yüzüme oturması sanırım ebeveyn olmanın en kötü durumlarından biriydi. Kenardaki çantama uzanıp içinden bez ve ıslak mendili aldım. Ha bir de bu vardı. Bez değiştirme faslı.
Hızlıca işimi halledip pis bezi çadırdan dışarı fırlattım. Kalkınca alırdım. Ya da bizimkilerden biri hallederdi. Tekrar yattım. Kızım ise uykusunu çoktan almış. Küçük parmaklarıyla yüzümdeki delikleri keşfediyordu.
Burnuma parmaklarını sokmaya çalışmasıyla hızlıca kalktım. Uyutmayacaktı. Bunu defalarca kez yaşamıştık. Burnumdan sonra gözlerime çalışacaktı. Kızımı kucağıma oturttum. Hâlâ oynayacak bir şeyler arıyordu. Kolumdaki tüyleri çekiştirmek en büyük hobisiydi.
Sessiz ve hayatı sorgulayarak geçen dakikaların ardından Seth içeri girdi. Üstü kuru ama saçları ıslaktı. Göle girmişti muhtemelen.
-Aaron ne zaman geri döneceğiz?
-Aiden ne zaman isterse.
Seth oflayarak çıktı. Ash arkasından gitmek istediğinde tutmadım. Bende üzerimi değiştirip dışarı çıktım. Bezi kimse almamıştı. Tekmeleyerek çöp poşetinin yanına kadar getirdim. Seth gitmek için Aiden'ı ikna etmeye çalışıyordu.
Bir süre sonra sevinçle zıpladı. Çikolatalar işe yaramıştı anlaşılan. Hepsinin parasını ben verecektim ama pazarlığı Seth kendi verecek gibi yapıyordu.
____________Arabada eve doğru giderken karar değiştirip kedileri eve almaya karar vermiştim. Lanet olası vicdanım rahat bırakmıyordu beni.
Arabayı park ettiğimde ne kadar yorgun olduğumu bir kez daha anladım. Seth ise her zaman ki gibi fazla neşeliydi. Ama neşesi uzun sürmeyecekti. Hızlıca arabadan indim.
-Seth eşyaları yukarı çıkar küçük bir işim var halledip geliyorum.
-Mümkün değil çıkaramam.
Arkamı dönmeden yürümeye devam ettim. Seth ise çoktan bağırarak isyan etmeye başlamıştı. Barınağa geldiğimde bu sefer içerisi boştu. Etrafa bakındım. Ama kimse yoktu. Koltuklardan birine oturup beklemeye başladım.
Bir süre sonra geldiğim kapı anahtar ile açıldı. O günkü neşeli tip içeri girdi. Arkasında biri vardı ama görememiştim.
Beni gören çocuk bir an geriledi. Yüzünde korkmuş bir ifade vardı.
-Ssen nasıl?
-Anlamadım.
Neye bu kadar şaşırdığını merak etmiştim açıkcası.
-Çıkarken içeride kimse olmadığına emindim ve kapıyı kilitledim. Ama sen içeridesin.
Küfür etmemek için dilimi ısırdım. O an kafam doluydu ve içeriye girmek istedim. Kilidi istemeden açmış olmalıydım.
-Kapının açık olduğuna eminim.
-Hayır ben kilitlediğime eminim.
-Bence yanlış hatırlıyorsun sonuçta neden içeri girmek isteyeyim ki, kapı kilitli olsa gelmeni dışarıda beklerdim.
-Ama..... Ben az önce.... kapıyı anahtarla açtım.
Benden çok kendiyle konuşur gibi bir hali vardı. Önümden çekildiğinde yine onu gördüm. Köpeğine araba çarpan kadın. Afallasam da hemen arkamı döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHRÜN VÂRİSİ
FantasyOPAL MÜHRÜ KİTABI'NIN DEVAMIDIR. Özel güçleri olan bir bebek hayal edin. Ona bakmak ne kadar eğlenceli olur öyle değil mi? Yada olmaz mı? Genç bir baba ve çatlak bir oğlan ve yaramaz bir bebek. Değişik bir fantastik dünya arıyorsanız doğru adrestesi...