Kapı çaldığında Seth gözlerini silip kapıyı açmaya gitti. Müdür Chris gelmiş olmalıydı. Ortamda ölüm sessizliği vardı. Ama kısa bir süre sonra ayak sesleri ve ardından Müdür Chris odaya giriş yaptı. Seth arkasından gözünü bir noktaya sabitlemiş bir şekilde ruh gibi geliyordu. Düşünüyor olmalıydı.
-Aaron sanırım Caroline'ı kurtarmışsın?
-Evet yukarıda. Yatıyor. Yabancı değil zehir. Hena... Onun zehrini kullanıyor bunu kim yapıyorsa.
Olumlu mânâda başını salladı.
-Bunu kimin yaptığını öğrenmek için mükemmel bir yol biliyorum. O yüzden burda gördüğün herkesi al ve akademiye dönün. Ben de kim olduğunu öğrenip çocukları da kurtarırım.
-Aaron bilmediğin şeyler var.
-Ne gibi?
Derin bir nefes aldı ve koltuğa oturdu. Seth'e diğerlerini uzaklaştırmasını söyledi. Set onları yukarı götürdüğünde ise konuşmaya başladı.
-Bak Aaron Hena ile olan savaştan sonra herşey çok değişti. Normalde güçleri olan çocuklar güçlerini en erken 14-15 yaşlarında kullanabiliyorken şimdi çok daha erken kullanabiliyorlar. Bu sadece Aiden'a özel değildi. Babası güçlü olduğu için diğerlerinden sadece 1 yıl erken kullanabildi güçlerini. Ama güçlerini kullanabilen çok fazla çocuk var Aaron.
Durdu. Konuşmak istiyor ama kafasını toplayamıyor gibiydi.
-Peki kaçırılan çocuk sayısı. Bunu biliyor muyuz? Hangi güçlerdeki çocuklar kaçırılıyor?
-Çocukların güçleri değil önemli olan. Aileler. Yani hava ve toprak grubunda olan hiç kimsenin çocuğu kaçırılmamış. Girişimlerde bulunmuşlar ama hepsi de kurşundan kaçmayı başarmış.
-Hava grubundan olan biri için bu çok normal ama toprak?
-Onlar kurşundan kaçtıklarının farkında bile değiller çünkü. Saldırı olduğu anda etrafını toprakla kapatıp yer altına inmişler. O şekilde kaçmışlar. Diğer gruplardan da kaçmayı başaranlar var ama bu iki gruptan yakalanan kimse olmadı.
-Yerlerini biliyorum. Hava en güçlü olduğum elementlerden. Bunu yapabilirim. Senden tek istediğim Seth ve Ashley'e dikkat etmen. Seth hepinizi koruyabilir. Güçlerini benden aldı. Bütün elementleri de kullanabiliyor ama hâlâ küçük.
-Sensin küçük. Bizi arkada bırakıp gideceksin.
-Seth lütfen. Tartışmak istemiyorum.
Müdür Chris araya girdi.
-Tamam. Aaron sana güveniyorum. Nasıl bir tehlikeyle karşı karşıyayız bilmiyoruz ama hiç birşey Hena'dan daha kötü olmaz.
-Ve siz güvende olursanız kaybedecek birşeyim de olmaz.
Müdür Chris onaylarcasına başını salladı.
-Seth diğerlerini getir gidiyoruz.
Kucağımdaki kızıma baktım. Olaylardan habersiz kıyafetlerimle oynuyordu. Ona baktığımı fark edince bacaklarıma basıp ayağa kalktı. Küçük elleriyle yüzümü kavradı. Yüzündeki gülümsemeyle burnumu ısırmaya çalışmaya başladı.
Gür bir kahkaha attım. Çıkmayan dişlerini benim burnumla kaşımaya çalışıyordu. O benim herşeyimdi. Alnımı kızımın alnına yasladım. Gözlerim dolmuştu. Kızım gözlerime bakarken elleriyle yanaklarımı tokatlıyordu. Şiddete meyilli bir çocuktu sanırım.
-Daha sert vur Ash belki akıllanır.
Seth sinirliydi. Mia ve Mike ise aptallaşmış gibi görünüyorlardı. Tabi Seth taşımaya üşenip Caroline'ı omuz hizasında uçurduğu için de olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHRÜN VÂRİSİ
FantasyOPAL MÜHRÜ KİTABI'NIN DEVAMIDIR. Özel güçleri olan bir bebek hayal edin. Ona bakmak ne kadar eğlenceli olur öyle değil mi? Yada olmaz mı? Genç bir baba ve çatlak bir oğlan ve yaramaz bir bebek. Değişik bir fantastik dünya arıyorsanız doğru adrestesi...