Seth uzunca bir süre peşimde dolaştıktan sonra söylemeyeceğimi anlayınca kedilerden birini alıp pencereden sarkıttı.
-Atarım kedini aşağıya yeter artık söyle.
-Atabilirsin.
-Ne?
-Seth aptal mısın zemin kattayız zaten. Atabilirsin yani.
Seth kediyi dışarı attığında yüzündeki ifade fazlasıyla komikti. Kedi açık camdan içeriye girerken Seth pes etmiş olacak ki yukarıya yöneldi. Ben de kendimi koltuğa bıraktım.
Ash koltuğun diğer ucunda yatıyordu. Kapı çaldığında isteksizce yukarı çıkan Seth koşarak çıktığı merdivenleri inmiş ve kapıyı açmıştı. Gelen yemekleri kucaklayıp yemek masasının üzerine bıraktığında kapı tekrar çaldı. Ama Seth çoktan yemek yemeye başlamıştı. Kalkıp kapıyı açtım. Müdür Chris gelmişti. Onu da yemeğe davet edip koltukta uyuyan kızımı kucağıma aldım. Kucağıma aldığımda homurdanarak uyanmıştı. Bütün gün yorulmuştu.
-Yemek yiyelim mi babacım?
Gözleri açılmıştı. Ellerini çırpıp neşeyle bağırdı.
-Tavuk!!
Seth sonunda kızımı da kendine benzetmişti. Masaya oturduğumda kızımı da bacağıma oturttum. Seth yemeğe gömülmüş durumdaydı. Müdür Chris ile okulların birleştirilmesi konusu konuşmaya başladığımızda ilgisini biraz olsun çekebilmiştik.
____________________Seth kendini koltuğa attı. Şişmiş karnını okşuyordu.
-Şu karnım neden şişiyor bir türlü alışamıyorum Aaron. Yani bir karış boyumla daha çok yemek yiyordum.
-Dünyamıza hosgeldin. İnsanlar doyarlar bir de, mesela o hissi ben hâlâ bildiğini sanmıyorum.
-Şu an beynim düzgün çalışmıyor Aaron uzun cümleler kurma.
Telefonu çaldığında yavaş hareketlerle cevapladı. Bulaşıkları toplayıp mutfağa gittim. Müdür Chris okulları birleştiriyordu. Benden öğretmen olmamı istiyordu. Akademiden uzak durmak istiyordum. Ama Aiden ordaydı. Onu her gün görecektim. Çalışırsam kendimi iyi hissedeceğimi düşünüyordum. Violet öldükten sonra düzenli olan işimi de bırakmıştım Ash için. Ama belanın bana geleceğinden de son derece emindim. Akademide kalmak yerine evimde kalıp iş olarak gidip gelebilirdim sanırım. Kararlarım sürekli değişiyordu.
-Seth akademide eğitim aldın mı sen?
-Eğitim vermeye çalıştılar ama gücü çok iyi kontrol edemiyorum. Bir kaç yeri patlatınca beni sınıftan attılar.
-Şaşırmadım.
-Sen ne düşünüyorsun akademiye gidecek misin? Yani öğretmen olarak.
-Düşünüyorum hâlâ. Arayan kimdi?
-Mike istediğimiz şeyleri ayarlamış gel al dedi bende sen getir dedim. Geliyorlar şimdi.
Lafını bitirdiğinde kapı çaldı. Kapıyı açmayacağını bildiğim için ben açtım. Mia ve Mike gelmişlerdi. Onlara bakmadan kedilerle oynayan kızımı kucağıma aldım.
-Hadi bakalım uyku zamanı.
Başını omzuma koyduğunda itiraz etmemesine şaşırmıştım. Üst kata çıkarken bize bakan Mia'yı umursamamaya çalışarak ilerledim. Odanın kapısını açtığımda duvarda Violet ve benim fotoğrafım duruyordu. Kızımı yatağına yatırıp üstünü örttüm. İlerleyip resmi elime aldım. Bu resmi burda olması için çekmiştik. Kızımız geceleri korktuğunda resmimizi görüp rahatlasın diye. Onun yanına gidinceye kadar daha az ağlasın diye. Gözümden akan yaşı sildim. Çok özlemiştim. Bu acı hiçbir acıya benzemiyordu. Şimdi ise ona ihanet ediyormuş gibi hissediyordum. Violet benim sevdiğim kadındı. İlk görüşte etkilendiğim bir kadının onun önüne geçmesine izin vermeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHRÜN VÂRİSİ
FantasyOPAL MÜHRÜ KİTABI'NIN DEVAMIDIR. Özel güçleri olan bir bebek hayal edin. Ona bakmak ne kadar eğlenceli olur öyle değil mi? Yada olmaz mı? Genç bir baba ve çatlak bir oğlan ve yaramaz bir bebek. Değişik bir fantastik dünya arıyorsanız doğru adrestesi...