Aradan geçen birkaç gün hem zihinsel hem de fiziksel olarak toparlanmamı sağlamıştı. Artık, sırtımdaki sargıları çıkarmıştım fakat banyo yaptığım her zaman aynaya bakmamaya özen gösteriyordum.
Göreceğim şeylerden oldukça korkuyordum.
Bu durum beni geriyordu. Sırtımın pürüzsüz olmayıp girintili çıkıntılı, yaralarla süslü bir harita olduğunun farkına varmak istemiyordum.
Sasuke-kun'a bu durumdan bahsetmeyi ise hiç istemiyordum.
Akşam havası güzel olduğu için verandaya çıkıp sandalyeye oturdum. Konoha'ya geri döndüğümüz zaman bir daha böyle rahatça oturma fırsatını yakalayamayacaktım.
Eski düzenime hem dönmek istiyor hem de istemiyordum. Burada,Sasuke-kun ile daha fazla vakit geçirmek için, kendimden beklenmeyen şekilde Tsunade-sama'ya saçma sapan bahaneler bulmaktan korkuyordum.
Kafamı hızlıca salladım.
Ne düşünürsem düşüneyim şu anda bende Sasuke-kun'da iyiydik. Bu, her şeyden daha önemliydi.
Sasuke-kun, içeriden geldiğinde istemsizce yerimde dikleştim.
Fark etmiş olmalı ki eliyle geçiştirdi.
"Rahatsız olma."
Başımla onu onaylayınca o da verandadaki sandalyelerden birini çekip oturdu.
Bir süre konuşmadık. Rüzgarın hafifçe esmesini, uzaktaki kuşların ötüşünü dinledik.
Bu, terapi seansı gibiydi. Kızlarla kaplıcaya gittiğimiz günden beri bu kadar rahatlamamıştım.
"Hava bugün gerçekten çok güzel."
Söylediğim cümle ile aramızdaki sessizlik bölündü.
"Bence de."
Ona doğru döndüm.
"Kakashi sensei'den hala haber gelmedi. Umarım heyelanın zararları çok fazla olmamıştır."
"Kakashi tüm süreci yöneten kişi bu yüzden tüm yük onun sırtında o telaştan bize haber vermeyi unutmuş olabilir. Zaten birkaç gün daha haber gelmezse Konoha'ya geri dönmek için yola çıkarız."
"Peki."
Sasuke-kun bana doğru döndü.
Sabahtan beri bir şey söylemek ister gibi bana baktığı oluyordu. Ona sormak istesemde onu zorlamak istememiştim.
Zaten yaşadığımız onca şey gözümün önüne gelince sanki Sasuke-kun'u yeterince zorladığımı düşünüyordum.
"Birini sevince nasıl hissedersin?"
Aniden böyle bir soru sormasını beklemiyordum.
Bir anlığına ne diyeceğimi bilemedim. Ona bakarsam büyük ihtimalle utanacağımdan, düşüncelerimi toparlamak için gökyüzüne baktım.
Derin bir nefes aldım. Sahi, nasıl hissederdim?
"Onda gördüğüm kışı, başkasının yazına değişmezdim."
Gülümsedim.
Bu resmen onunla ilişkimizi özetleyen cümleydi.
Başımı yavaşça indirip ona baktığımda gülümsediğini gördüm.
Vay canına! Sasuke-kun'u daha önce bu kadar samimi bir şekilde gülümserken görmemiştim.
Tanrının özenle yarattığı bir sanat eseri gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Other Story 🍁/Sasusaku Fanfiction [TAMAMLANDI]
Fanfiction4. ninja savaşından sonra her şeyin bittiği düşünülüyordu. Fakat, bazı şeyler en beklenmedik anda ortaya çıkar öyle değil mi?