9

1.2K 95 75
                                    

İskelede ne kadar süre kaldım ya da ağladım hiçbir fikrim yoktu.

Fakat, yıllardır çektiğim bu sıkıntıyı en azından ağlayarak çözmek benim için geçici bir çözümdü.

Güneşin ufukta yavaşça doğduğunu fark ettiğimde şişmiş gözlerime gelmemesi için ellerimi siper ettim.

Büyük ihtimalle kimse beni fark etmemiş ve gece burada uyumuştum.

Gerinerek yerden kalkıp odama doğru yürüdüm.

Odadaki banyoya girip aynaya baktığımda karşımdaki Sakura'ya lanet ettim.

Hiç güçlü değildi, yenilmişti ve yorgundu ama hâlâ aklı Sasuke-kun daydı.

Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Sonrasında şişmiş göz altlarımı gidermek için çakramı yoğunlaştırarak ellerimi yüzüme götürüp yok ettim.

Şimdi ise sıradan bir Sakura karşımdaydı.

Üstümü değiştirip, ne yapacağımı bilemeyerek camlı duvardan dışarı baktım.

O sırada paravan yavaşça açıldı ve Sasuke-kun göründü.

Ne diyeceğimi bilemeyerek, camlı duvara bakmaya devam ettim.

Paravanın kapanma sesini duydum.

"Günaydın"

Başımı salladım. Konuşacak durumda değildim. Kendimi toparlayamamıştım.

Oda görevlisine odada bulunan telefondan ulaşıp 2 kişilik sabah kahvaltısı istedim.

Kahvaltı 10 dakika içinde geldiğinde o da bende konuşmamıştık.

Masada sakince yemek yerken araştıracağım sokağı düşünüyordum.

Kahvaltıdan sonra saat belirleyip burada buluşmaya karar verdik.

Pelerinimi giyinip kapıyı açacakken bileğimin tutulduğunu hissettim.

"Anlıyorum."

Neyi?

Ona soran gözlerle baktığımda, kendini toparladı. Fakat, gözlerinde tek bir duygu belirtisi yoktu.

"Düşüncelerini anlıyorum."

Sasusaku ile kalın...

Sasusaku ile kalın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Other Story 🍁/Sasusaku Fanfiction [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin