10

1.3K 86 28
                                    

Sasuke-kun'dan ayrıldıktan sonra tarif ettiği sokağa gitmek için yola koyuldum.

Onun sözlerinin ne anlama geldiğini düşünmek istemiyordum. Artık, Sasuke-kun'un her davranışı ve sözünden anlam çıkarmaktan yorulmuştum.

Sokağa girdiğimde dükkanlar yeni kepenk açmıştı. Birçoğu dışarıdaki mallarını içeri taşıyor ya da standlarını kuruyorlardı.

Dükkanlara bakarak yürümeye başladığım sırada ilerideki şifalı otlar satan birini gördüm.

Dün kontrol ettiğim stoğumda yağını çıkarıp kullandığım lavantadan hiç kalmamıştı. Belki buradan alabilirdim.

Dışarıda bulunan standlarına yaklaştığımda içeriden bir takım sesler geldiğini duydum. Önemsemeden tezgahlara göz gezdirdim. En sonunda lavantayı bulduğumda içeriden kırılma sesleri geldi.

Sesin geldiği kapıya doğru yürüyüp sesleri dinledim.

"Beni anladın mı?"

"E-evet ,an-anladım. İstediğini yaparsam karımdan ve çocuğumdan uzak duracak mısınız?"

"Eğer, patron maldan yarın ki toplantıda memnun kalırsa belki. Bundan sonra ayağını denk almayı başta sen olmak üzere bütün ateş ülkesi öğrenecek."

"N-ne yapmayı planlıyorsunuz?"

Adam sesli bir şekilde kahkaha attı.

"Savaşı tekrar başlatacağız ve kimse bizi durduramayacak."

Kapıdan yavaşca uzaklaşıp, yutkundum.

Kahretsin! Bu adam neler diyordu böyle.

Sanırım adamımızı bulmuştuk.

Bu kadar iddalı konuştuğuna göre sırtını dayadığı birileri olmalıydı.

O anda aklıma bir fikir geldi. Sırıtıp, uzaklaştığım kapıyı çaldım.

"Affedersiniz! Kimse var mı acaba?"

İçerideki ses kısa bir anlığına kesildi ve kapıyı şişman bir adam açtı. Büyük ihtimalle korkudan o kadar çok terlemişti ki gömleği sırılsıklam olmuştu.

Elimdeki lavantaları gösterip saygı ile eğildim.

"Rahatsız ettiysem özür dilerim efendim."

Elimdeki lavantaları ona doğru uzattım.

"Bunları alacaktım ama"

Şişman dükkan sahibi eğildiğimi görünce yanakları kızarıp, beni onaylayarak elimdekileri aldı. Bu sırada onu tehtit eden adam da odadan çıkmıştı. Ona da selam verdim. karşılığında o da bana doğru eğildi.

Paramı ödeyip gitmeden önce teşekkür ettim.

"Almak istediğim başka bir bitki daha var eğer sizde varsa buradan almak isterim."

Dükkan sahibi, elinin tersi ile anlını sildi.

"Tabi, hanımefendi. Nedir?"

"Bir çuval dolusu meyan kökü alacağım ancak yarın yola çıkmam gerekiyor. Eğer sizde varsa, kaldığım hanın adresini versem sabahtan oraya bıraksanız olur mu ?"

"Olur olur. Siz adresinizi yazarsanız yarın erken saatte hanın önüne gelirim."

Elime verdiği kağıt kalemle Han'ın kısaca adresini yazmaya çalıştım.

"Teşekkürler efendim."

Kibar kız rolünü oynayarak tekrardan onlara eğilip selam verdim.

Dükkandan çıktığımda direkt hana doğru yöneldim.

Other Story 🍁/Sasusaku Fanfiction [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin