Her Şey Yeniden Başlasın mı?

1.6K 186 67
                                    

Herkese merhaba...

Aslında bölüm atmak istemiyorum, hatta hiç bir şey yapmak istemiyorum çünkü hepsi boş. Zira eğer birilerinin kalıbına uymuyorsanız her yerde olduğu gibi burada da emekleriniz hiç oluyor. Üç senelik emeğim, AFRAN DAMLASI'nın  bir hafta önce kaldırıldığı gibi. Adalet sadece gerçek dünya da değil bu dünya da işlemiyor.  

Eğer onların dediğini yapsaydım, kalıplarına girseydim ben olmazdım. Onların ağzıyla konuşan, hareket eden konumuna düşecektim, oysa ben kendi hikayemi kendim yazdım.  Pişman mıyım? Asla. hikayeyi kaldırmamı istediler yapmadım çünkü Hiç bir satırında tecavüzü normal göstermediğimi ben biliyorum, gerçekten görerek okuyanlar da biliyor. Ben kaldırmam, istiyorsanız siz kaldırttırın dedim.  1Milyon okunma sayısına rağmen Afran Damlasının kaldırılmasından ziyade söylenen çirkin sözler üzdü. 

 Elbette hikayenin kendi içinde hataları vardı, en başta konusu ve anlatımı ağır bir hikayeydi ama hata değildi. Eski okurlarım hatırlar veda notunda sormuştum. "Afran Damlasında olmasını veya olmamasını istediğiniz şeyler var mı?" diye.

Ona göre bir düzenlemeye girmiştim aylar öncesinde. 30.bölüme kadar düzenlenmiş halde şimdi bilgisayarımda duruyor ama dedim ya her şey boş. Takipçi sayısı kimdeyse mühür onda diyor bu platform. Açıkçası spam atanlara da kızıyorum çünkü özelden gelen mesajlardan anladığım kadarıyla bir çoğu okumadan sırf birileri istiyor diye spamlamış. Birileri ise sadece ilk birkaç ve son bölümü okuyun, içeriğine girmeyin diye uyarmış maşalarını.

100 bölüm boyunca zavallı Afran'ın neler çektiğini anlatmışım, pişmanlıklarını,! Damla'ya dair ne acılarını yazmışım, ne yeniden kurduğu hayatını! Afran'ı vurduğunu bile anlatmamışım ya! Sadece Damla'nın nasıl aciz bir kadın olduğunu anlatmışım Afran Damlasında. bakın ya Vallahi işte buna o kadar şaşırdım ki ve bu yapılan cahilliğe üzüldüm. 

Neyse bazıları bu yazıyı okuyacak, bazıları okumayacak belki hiç biriniz okumadan geçecek ama kısa da olsa içimi dökmek istedim. Afran Damlasını ileri ki bir dönemde düzenlenmiş haliyle yeniden atmayı düşünüyorum ama bir yanım boşver diyor. 

İlk halini ise istek olursa eğer ona göre bakacağım. Belki instegram veya Face' adresimde de verebilirim. 

Herkese İyi Okumalar...

********

Yıldırım gece geldiği evde Esra tarafından adeta ablukaya alındığı için özlemiyle yandığı kadının yanına gidemedi bir türlü. Merak ve özlem boğazına bir kemik gibi yerleştikçe acısı da artıyordu, sabırsızlığı da. Oğlunun odasına gitmişti ama orada bulamadığı küçük adamın Gülcihan'ın koynunda, koksusunda uyduğunu öğrenince gülümseyerek kaldırmıştı başını üst kata.

Kızıl meleği Atlas Efe geldiği günden beni yöresinden ayırmamıştı demek. Esra'nın dediğine göre minik adam da aşkla bağlanmıştı kadına. Doğrusu bu gerçek içinde ki garip şefkatin yanına gururda ekledi. Oğlu kızıl meleğin kalbini çalmıştı kolay mı?

Yüreğinden geçenler kader sayesinde kendiliğinden gerçekleşiyordu. Oğlunun bir anneye ihtiyacı vardı ve kendiliğinden seçmişti annesini. Tanıyordu kızıl meleği, asla bir çocuğun temiz yüreğini karşılıksız sevgiyle kırmazdı. Oysa daha birkaç hafta önce hiç tereddütsüz nasılda parçalamıştı yüreğini. Galiba birazcıkta acımasızdı aşık olduğu kızıl kadını.

İşte bu yüzden şimdilik ondan bir parça uzak durması en iyisiydi belki de, zira aynı kırıklığı bir kez daha yaşayamayacak kadar korkaktı Cansız Yıldırım. İçten içe güldü kendi haline. Koca koca adamları bir bakışı, bir sözüyle hizaya sokan cellat, cansız dedikleri adam, kızıl bir melekten korkuyordu. Hayatında ilk defa böyle bir şey yaşıyor olmak sersemletti Yıldırım'ı. Ada tezgâhın önündeki uzun bacaklı tabureye çöktü sessizce.

Gülcihan (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin