Güzel Kadın, Pişman Adam

1.7K 176 23
                                    


Kollarındaki kızın kırpışan kirpikleri usulca açıldığında genç adamın gözleri kocaman oldu. Okyanus gibi parlayan, ama bahar gibi bir yeşildi. Nasılda yanılmış, dün gece hakkıyla görememişti bu gözlerin güzelliğini. Kollarında yarı çıplak uyuyan bu güzel yaratık kesinlikle bir peri olmalıydı. Öyle ki peri masallarına inanmayan adamı bile inandıracak kadar masumdu kız genç adama göre.

Hayır, kız geceyi beraber geçirecek bir nefes istiyordu, sevişecek bir ten değil. Bunu anladığı an vazgeçti genç adam, evet aptallıktı yaptığı beklide ama dokunamadı kıza. Henüz adını bile bilmediği bu melek ise göğsüne kapandı ağladı ağladı saatlerce, öyle sessizce de değil. Bağıra bağıra, hıçkıra hıçkıra. O an adamın boğazına bir yumru oturdu, sormak istedi acısının nedenini. Soramadı. Sadece saçlarını okşayarak ağıdının dinmesini bekledi.

Sonunda kız gülümsediğinde, gerçek sabah doğmuş gibi güneş açmıştı dar odada. Öne doğru uzanan kızın ne yapmaya çalıştığını anladığında adamda gülümsedi ve dudaklarını aralayıp acemi dudaklara yer açtı. Ürkek bir öpücüktü ama deli etmişti genç adamı. Evet gece kendini tutabilmişti, ağlayan bir kadınla sevişemezdi. Şimdi ise eğer kız isterse onu reddetmeyecekti.

Gülcihan bir minnet hissiyle dudaklarını öptüğü adamın hareketlerinden anlamıştı kendisini istediğini. Yine de uzaklaştı ve "Teşekkür ederim, gece yaptıkların için" dedi.

"Ne yaptım ki. Sanırım hiçbir şey"

"O halde yapmadıkların için teşekkür ederim." Sözlerinin bitiminde toparlanıp yataktan çıktı. Dün gece öyle kötü bir haldeydi ki sadece adam gitmesin diye onunla isterse sevişecekti. Oysa adam sadece sarılmış, ağlamasına sessizce seyirci kalırken, şefkatle okşamıştı saçlarını uzu uzun. "Son bir iyilik isteyebilir miyim?"

"Eğer sevişelim dersen bu kez durmam ona göre!" diyen adamla gülümsedi genç kız. "Hayır, beni otobüs garına götürür müsün diyecektim."

"Gidiyorsun yani. Tamam ama önce bir şeyler yiyelim." Ahh adama yeterince sorun çıkardığını düşündü, "Hayır sabahları kahvaltı etmem ben" dedi. Yalandı belki ama bu iyi adam bilmeyecekti asla yalan söylediğini. Hatta utandığı kirli geçmişini bilediği gibi

Bir saat sonra harekete hazırlanan otobüsün önünde adını bile bilmediği adamın yüzünü yine avuçları arasına aldı. "Esmer misin? Sarışın mı?" dedi. Bu an onu aylar öncesine götürdüğünde sol yanında ki kanadı kırık kuşun kalbi bir kez daha parçalandı. Acısını ise ruhunda bile duyumsadı genç kadın. Yine de inat edercesine anıyı devam ettirmek için dinledi adamı, sorularını sorabilmek adına.

 "Esmer, gözlerim siyah."

"Ahh çenen köşeli. Gözlerin çekik, kirpiklerin çok güzel gerçekten. Kaşların maşallah gür, yeni çıkan sakallarında öyle. Burnunda en ufak bir eğrilik yok, estetik olabilir mi?

"Hayır değil.

"Hımm... Elmacık kemiklerin öyle belirgin değil, saçların yumuşacık. Boyunu tam bilemiyorum ama uzunsun baya, omuzlarında çok geniş ve kokun güven dolu. Her şey için teşekkür ederim."

Gülcihan (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin