Medya= Cem Karaca (Sevda Kuşun Kanadında) Muhakkak dinleyin canolar.
"Ben nota filan bilmem, konservatuar da bilmem; öyle gözlerimi kapar, yüreğimden okurum" diyen adamın efsane şarkılarından biri.
Herkese iyi okumalar...
32.Bölüm Afran'ın Kızı
Gülcihan üzerindeki elbisenin kumaşını hissetmek için bir kez daha dokundu bedenine. Yumuşacık kumaş saf ipekti, rengini göremese de kırık beyaz olduğunu söylemişti Esra. Kızıl saçları henüz omuz başlarında olduğundan toplanmamıştı, zaten uzun olsa da toplansın istemiyordu. Başına elbisenin renginde tomurcuk güllerinden yapılmış bir taç yerleştirmişti Esra Mühre ile birlikte. Neyse ki en azından perçemleri alnını örtecek kadar uzundu.
Dışarıda ne şenlik sesi vardı, ne de bu günün özel bir gün olduğunu gösteren herhangi bir şey. Sadece kendi aileleri, Mühre ve Savaş. Herkesten gizli tutulan bir nikah. Öyle ki evde çalışanlar bile son bir haftadır izinliydiler, Gülcihan buna bir parça üzülmüştü ama bunu isteyende kendisiydi. O gerçek bir düğün ve kendi seçtiği gelinliği ile evlenmek istiyordu vakti geldiğinde ama bir hayalini en azından şimdilik Mühre için kurban etmekte bir beis görmemişti saatler önce, şimdi ise birazcık üzülmekten alamıyordu kendini. Yine de bir tesellisi vardı en azından. Bu sadece düzmece bir nikâhtı, hatta nikâh memuru bile gerçek değildi. Yani bir şey kaybetmiş sayılmazdı değil mi?
"Gülcihan yapamam, onun karşısına çıkamam ben." Mühre'nin itirazı bir kez daha yer etti kulağında. Sonunda uzun çektiği soluğunu yine uzunca verdi. "Bunca oyun senin için Mühre, hiçbir şey olmasa bile en azından kızını görebileceksin. Ne olur biraz cesur ol, Yıldırım, Savaş'la olan dostluğunu tehlikeye atıyor senin için."
"İşte bende ondan korkuyorum Gülcihan. Savaş'ı benim tanıdığım kadar tanımıyorsunuz. Ona ihanet ettiğinizi düşünürse eğer yaşatmaz hiç birinizi. Sen Yıldırım'a bakma, değmez benim için, yemin ederim bak değmez. Hem ben gizlice bir odada kızımı görsem yeter Gülcihan."
"Ya sonra Mühre? Sonra ne olacak?"
"Sonrası benim kaderim güzelim. Ölürüm ya da kalırım ama kendi pisliğime seni veya Yıldırım'ı sürüklemeye hakkım yok! Sizin bir oğlunuz var; öğrendim, Yıldırım daha yeni Savaş'ın desteği ile Birlik'ten kurtulmuş. Savaş geri çekilirse Yıldırım bir şekilde yine ayakta kalır ama kayıpları ne olur? Yazık değil mi sana, o küçücük çocuğa? Savaş senin sandığından çok daha gaddar bir adamdır Gülcihan, yemin ediyorum doğru söylüyorum. Yıldırım bile onun gerçek yüzünü görmemiştir eminim ama ben gördüm. Kendi kız kardeşini elleriyle gözünü bile kırpmadan öldürdüğünü gördüm. Kendi öz kardeşi diyorum Gülcihan, Yıldırım onun için sadece bir dost, o da her an vazgeçebileceği bir dost. " Gülcihan kadının dediklerini haklı buluyordu ama yine de içinde bir yer onunda hak ettiği mutluluğu yaşamasını istiyordu.
"Mühre..." demişti ki kesildi sözleri telaşla. "Hayır! Savaş'la aranızı açacak hiçbir şey yapma Gülcihan, Yıldırım'ın da yapmasına izin verme. Sadece kısa biran da olsun Dijan'i bir kerecik göreyim bana yeter. Git sevdiğin adamı ikna et yalvarırım. Yoksa kurduğunuz bu güzel sırça sarayın yıkımına ben sebep olmuş olacağım. O zaman... işte o zaman ölürüm Gülcihan. Üstelik ben... ben şimdi yaşadığım her şeyi en dibine kadar hak ediyorum."
"Tek suçun..."
"Sus! Hiç bir şey bilmeyen bir kız çocuğundan farkın yok senin! Tek suçum çocuk yaşta pisliğe bulanmış olmam değil- ki ben bile isteye girdim o yola. Asla pişman olmadım, tek bir gün bile asla acımadım çocuk yaşta satılan kızların, erkeklerin gözyaşlarına. Ben fahişe olmak için yetiştirilmedim Gülcihan, hepinizin yanlış bildiği gibi ben satılan kızlardan biri değildim. Ben kozamdan kelebek olmak için de çıkmadım. Ben yılandım, her zaman öyleydim Gülcihan, her zaman. Çocukken bir yılan olarak eğitilmeye başlandım, bir yılan olarak girdim Savaş'ın koynuna. O haklı öfkesinde, beni kızından uzak tutmak istemesinde haklı. Şimdi şu kapıdan çıktığım an ne olacak ben çok iyi biliyorum, bu yüzden bu temiz dünyanızda geçirebildiğim kadar vakit geçirmek isteyişim. İnan bana sözlerimin tek kelimesinde bile yalan yok. Sen o adamın sevdiği kadınsın, benim vaktinde yapamadığımı sen şimdi yap. Aileni, sevdiklerini koru Gülcihan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülcihan (BİTTİ)
RomanceKimi yaktığından habersiz âmâ bir ateş. Gözleri ile değil yüreği ile görür aşkı. Her seste bir yıldırım çığlığı bekler "Gülcihan" diyen. Kime yandığından habersiz bir yürek, Yıldırım. Her soluğuna hapsettiği isim yasak olsa da diline, usulca ama çığ...