Medya İlhan Şeşen (Sarılınca Sana) Bence bölüme oldukça uygun bir şarkı.
Öpüldünüz, iyi okumalar...
**********
"Korkuttum mu seni?"
"Affedersiniz tanıyamadım sizi ama?"
"Pişman adam dersem ve kalbim kırıldı. Genelde kadınlar beni unutamazlar ama neyse, sen bir masal perisi olduğun için affediyorum seni."
"Ahh!" derken kocaman gülümsedi Gülcihan ve yakınında olduğunu bildiği adama doğru uzandı kolları. "Çağatay Ülger! Pişman adam!" Genç adam kıza sarılırken "Ve sen de beni ilk pişman eden kadın, Gülcihan Kara" dedi. "Seni burada görmek benim için çok güzel bir sürpriz oldu." İtiraf edemezdi şimdi kadına onu her yerde aradığını değil mi? En azından şimdi olmazdı.
"Benim içinde doğrusu. Ne yapıyorsun, iyi misin?"
"Bir kadının bana verdiği sözü tutmasını bekliyorum yıllardır."
"Öyle mi? Ne sözüymüş bu?"
"Eğer âşık olmaya karar verirse, ilk ben gelecektim aklına ama unutulmuşum ne yazık ki."
"Ama yine ne yazık ki o kadın kalbini senden çok öncesinde bir hercaiye kaptırmıştı ve o kalp atık delik deşik."
"Ona da razıyım, senin her halin..." derin bir nefes alırken hayranlıkla baktı bir melek gibi gülümseyen kadına Çağatay. "Özlemişim seni, çok özlemişim ve ilk gördüğümde hayal olduğunu düşündüm." Gülcihan sanki o zamanın üzerinden, İzmir'de geçirdiği o koca yalnızlığın üzerinden sadece birkaç saat geçmiş gibi hissediyordu. Zira yine yalnızdı yüreği. "Senin ne işin var burada Çağatay?"
"Kimsesiz çocuklar derneğinin İzmir kolu başkanı annem, ona bu gece eşlik etmek için geldim. Ya sen?"
"Damla Soykamer'de benim annem."
"Nasıl? Yani en son konuştuğumuzda..." Kadın burukça gülümsedi önce, sözleri incinmiş bir kalpten geliyordu, anlamıştı Çağatay. "Evet beni terk edenlerden birinin yakasına yapıştım diyelim."
"Ben seni terk etmedim Gülcihan, aksine terk edildim sayılır senin tarafından ve ben de senin yakana yapışmayı düşünüyorum böyle sonuçlanacaksa." Güldü genç kadın yeniden ama bu kez gerçekten mutluluk doluydu gülüşü. "Ben dans etmek istiyorum pişman adamla" dedi konuyu değiştirmek isteyerek. Bu adam hiç kimsenin yapamayacağı bir vefa örneği göstermişti hiç tanımadığı Gülcihan'a ve genç kadın onu üzmek istemiyordu.
Kollarına girdiği adamın misk kokusu ile başını kaldırdı "İnanamıyorum Gülcihan, aklımda kaldığından çok başkasın, bambaşka!" sözlerini işitti.
"Bu sıcak kolları özlemişim Çağatay. Seninle sadece geçirdiğim o birkaç saat. O anlar çok kıymetli benim için ama dost olarak."
"Yani hâlâ bir hercaiyi mi bekliyorsun?"
"Hayır, o hercai den kurtuluyorum usul usul."
Damla, kızının bir adamla gülerek dans ettiğini gördüğünde mutlulukla baktı Afran'a ve kaşları havalandı şaşkınlıktan. Kocası, kızının dans etti adamı öldürmek ister gibi bakıyordu. "Afran ne yapıyorsun?"
"O piç kim? Kızımla nasıl sarmaş dolaş dans ediyor öyle baksana Damla? Şimdi gösteririm ben o pisliğe!"
"Afran delirdin mi sen? Gülcihan'ın yüzüne bak, nasıl mutlu. İlk defa bizim dışımızda biriyle gülümseyerek konuşuyor. Karışma sakın kıza vururum seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülcihan (BİTTİ)
RomanceKimi yaktığından habersiz âmâ bir ateş. Gözleri ile değil yüreği ile görür aşkı. Her seste bir yıldırım çığlığı bekler "Gülcihan" diyen. Kime yandığından habersiz bir yürek, Yıldırım. Her soluğuna hapsettiği isim yasak olsa da diline, usulca ama çığ...