Arsız Arzular

2.5K 175 35
                                    

Medya= Mabel Matiz & Ceylan Ertem (Kör Heves)

Herkese İyi Okumalar...

**************

Çetin öfkesinden kuduruyordu günlerdir planlarını bizzat bozan kurbanı yüzünden. Neyse ki İbrahim ininden çıkmış, beraberinde küçük kurbanını da getirmişti. İkisi güzel bir iş birliği yapmaya karar vermişlerdi. Adamın babasına olan nefretinin sebebini bilmiyordu belki ama bu nefret işine yaradıktan sonra kimin umurundaydı ki?

Bu sabah konuşmuşlar artık zamanı geldiğine karar vermişlerdi iki ortak. Bu akşam kızı yine Hara'ya getirecekti İbrahim. Çetin dua ediyordu kızın ikna olmuş olması için...

Gülcihan ise kendini hazırlayan kuaförün söylediği hiçbir şeyi dinlemiyordu. Makyajını yapan kadın tüm vücudunu boyamıştı, zira yakalandıkları günden sonraki iki gün boyunca aç bırakılmış, dövülmüştü. Bedeninde bir kez daha yaralanmamış, morarmamış uzvu kalmamıştı. Yüzü ise tertemiz, tek bir sinek ısırığı bile yoktu. Tek sevindiği ise İbrahim'in Ege'ye bulaşmamış olmasıydı. Hatta pazarlık konusu bile edilmemişti arkadaşı şükür olsun ki. Tam on gün geçmişti, tam on gün önce bir kez daha esir edilmişti bedeni kadar ruhu da. 

Kulağına yine o sevdiği minik pırlanta küpeler takılırken bu kez boynuna da ucunda küçük bir damla şeklinde pırlanta kolye takıldı.

İbrahim içeri girdi ve baştan aşağı süzdü kızı. "Melek gibi görünüyorsun Gülcihan. Beyaz gerçekten sana çok yakışıyor. Yakışmasa bile adamın en sevdiği renk buymuş. Bana bak kızım, eğer işimi bozarsan yemin ediyorum bu kez seni hiç kimse alamaz elimden. Benden temelli kurtulmak istiyorsan bu gece o adamın koynuna gireceksin." Gülcihan sessizce durdu, içinde ne bir korku vardı, ne de bir rahatlık hissi. Sanki bomboştu, niye böyleydi anlamıyordu ama garip bir hal vardı üzerinde...

*******--*******

Çetin'in sinsi mavi gözleri kardeşine döndü, evet kızılı beğenmişti Yıldırım, geldiklerinden beri gözünü kızıldan ayıramıyordu. Bu tam da adamın istediği şeydi. Yıldırım'ın, Çetin'e göre kötü bir özelliği vardı. Adam sahip olduğu kadınları namus belliyordu. Bu yüzdendir ki Yıldırım'ın sevgilileri iki elin parmaklarını geçmezdi kendisinin çok eşliliği sevmesinin aksine. Kız bu gece Yıldırım'ın koynunda uyuyacak, sabah yine onun yatağında uyanacaktı. Bakalım Yıldırım kadınını bu kez nasıl koruyacaktı. Çok eğlenecekti çok, planları azıcık sekteye uğramıştı ama olsun, yola koymayı bilmişti nasılsa.

Elindeki paketi açtı ve kadehin içine bıraktı, diğer tarafta locada da İbrahim kızı haplıyordu. İki adamda işlerini ne Gülcihan'ın gönlüne bırakmak istemişlerdi ne de Yıldırım'ın arzularına...

**************

İbrahim Nasurlu'nun mekana geldiğini duyduğu an soluğu Hara'da alan adam saatlerdir tek bir locayı izliyordu. Hatta adamın yanında oturan, bembeyaz elbisenin üzerine kızıl saçları dökülen kadını. Sonunda kızın locadan indiğini gördü. Garsonların dediğine göre beyaz elbiseli kadına zorla şarap içirmişti İbrahim. Adi pezevenk! Yalpalaması, korkak adımları ile çıkış kapısı yerine piste gittiğinden habersizdi muhtemelen. Üstelik bir de sarhoştu kadın galiba.

Kendisi de bir garipti, hiçbir şey almamıştı ama... Çok uzun zamandır uyuşturucu da kullanmıyordu ama sanki dumanlıydı kafası. Yok canım içtiği birkaç kadeh etkilemezdi ki Yıldırım'ı. Uzun adımlarla yaklaştı ve kızın önünde durdu bir dağ gibi. Kolundan tutup kapıya çevirdi adımlarını. Sürüklendiğini fark edip kıyamadı, kucağına aldı küçük bedeni. "İbrahim ne olur bırak beni gideyim. Bak ben isteyerek evlenmedim ki seninle!" diyen kıza güldü. Kim olduğunu anlayamamıştı belli ki.

Gülcihan (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin