10. Bölüm 'Yüreği elindeymiş gibi...'

18.1K 1.2K 848
                                    


Selamünaleyküm minnoşlarııım! 😍
Nasılsınız?
İyi olduğunuzu ümit ediyorum.

Çok şükür ben de iyiyim. Bir süre dünyadan kendimi soyutladım ve bolca dinlendim. İki sezonluk dizi bitirdim, farklı tarzlarda kitaplar okudum. Uyudum, yürüdüm, yeni tarifler denedim vee çok şükür kendime gelebildim. 😅 İnstagramı kapatmadan önce kabz hali denen hallerde olduğumu söylemiştim. İçimin sıkıldığı, hiçbir şey için hevesimin olmadığı günlerdi bunlar. Sıkı bir çalışma programım vardı ve belki de artık vücudum 'dur' diyordu. 😄
Ben de ona uydum ve durdum. Nasıl iyi geldi anlatamam. 🌸

Eğer aranızda bu durumda olan kızçeler var ise, benim taktiği denemelerini tavsiye ederim.😄 Diğer türlü bir şeyler için kendinizi zorladıkça, daha berbat bir hale varıyor işler. Bazen üstelememek, durup dinlenmek gerekir.
Bu süreçte telefondan ve hesaplarımdan da uzak kaldığım için sizleri meraklandırmışım. Bunun için kusuruma bakmayın.
Gerçekten istediğimi düşünene dek yazmaya başlamadım. Sizlerle her daim güzel bölümler paylaşmak isterim, önceliğim de bu zaten. Oylar ya da okunma sayısı hiçbir zaman kriterim olmadı, bilirsiniz benlik değil. 😊

Bu arada Mümteni'ye bölüm bekleyen canlar; iki çiftim için de o kadar tatlı ve güzel kısımlar yazdım ki anlatamaaam! 😍 Benim bile gözlerimden kalpcikler fışkırdı sdfafaffa
Final olduğu için normalden uzun tutuyorum ve sizleri bir süre daha bekleteceğim, ama bu sefer gerçekten kısa bir süre. 🤭

Epeydir içimi dökmeyince çenem düştü yine görüyor musunuz? 😅
Sizleri daha fazla oyalamadan bölüme geçiriyorum o zaman.
Bölüm şarkısını Mustafa-Yaren'in şarkısı ilan ettim. Normalde onlara Manuş Baba şarkılarını yakıştırıyordum ama bu tam onlarlık oldu sanki. Ben dinleyerek yazdım, belki sizler de okurken dinlemek istersiniz diye yukarıya bıraktım.
Yorumlarda görüşürüz, keyifli okumalar. 💜

Bölüm şarkısı: Jehan Barbur - Selvi Boylum Al Yazmalım.

•••

"Mustafa bey ne olur durun!"

Yaren korkuyla tutuyordu yerdeki adamın montundan. Nice diller dökmesine rağmen onu sakinleştiremeyince, en son çareyi kıyafetinden tutup çekiştirmekte bulmuştu. Ama dakikalardır bana mısın demiyordu Mustafa bey. Yerde boylu boyunca yatan adamın üzerinde, onu yumruklamaya devam ediyordu.
Korktu Yaren.
Erkek kavgaları hep korkutmuştu onu zaten. Kendilerini nasıl kaybettiklerine, birkaç kez okulda ve mahallede denk geldiği tartışmalarda şahit olmuştu. Her ne kadar kuzeni hak etse de, Mustafa beyin başına bela almasını istemiyordu. Ama sesi ona ulaşmıyordu sanki. Duyuramıyordu bir türlü.

Annesi birkaç dakika önce komşulardan yardım istemeye gitmişti. İki kadın uğraşmalarına rağmen ayıramamışlardı onları, başaramayacaklarını anlayınca da koşa koşa çıkmıştı avludan ihtiyar kadın.
Şimdi bir o kalmıştı işte. Bir de dayak yiyen kuzeni ve çığrından çıkmış komşusu Mustafa...

Dolmuş gözleri ile bir kez daha çekiştirdi tuttuğu montu. Yine fayda etmedi.
Mustafa hissetmiyordu bile yarinin elini. Yumruğunu bir kez daha kaldırdığında; yerde acıyla inleyen adama karşı, gazap dolu sesiyle hırladı.

"Senin Yaren'in öyle mi?!"

Sonra ağzına indirdi o sert yumruğu. Yaren dehşetle gözlerini büyütürken, Mustafa hırsını çıkarmaya devam etti.

"Kırarım o ağzını! Benim diyen ağzını kırarım!"

Bir darbe daha indirdiğinde, hâla kimsenin gelmediğini gören Yaren durduramadı kendisini. Telaşla yapıştı öfkeden gerilmiş kola. Sıkı sıkı sardı ve kendisine çekti. Neredeyse bayılmak üzereydi Yılmaz! Böyle devam ederse bu akşam biri için hastanede, diğeri için karakolda bitecekti!

HİRÂSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin