12. Bölüm 'Tükendim artık...'

22.9K 1.3K 1.2K
                                    



Eee...eğer linç etmeyecekseniz ben geldim. 🥲

Benim cağnıım sütlü çikolatalarım; (sütlü çikolata için kurşun atar kurşun yerim, öylesine söylemiyorum en az o kadar seviyorum sizi. Hayır kesinlikle beklettiğim için yağcılık yapmıyorum sdfsfs)

Biraz özleştik ama çok şükür kavuşabildik. 🌱
Son günlerde yaşanan olaylar hepimizi yıprattı. Üzüldük, bir şey yapamıyor oluşumuza canımızı sıktık. Benim de o psikolojideyken yazmaya gitmedi elim. Hiraset romantik komedi tarzında bir kitap ve ben böyle bir durumda gülüp eğleneceğimiz şeyler yazamazdım. İstesem de başarabilecek değildim. 🥺

Şimdi ortalık sakinleşmişken, yüzünüzü güldürme umuduyla hemen tamamlayıp paylaşayım istedim. Umarım beğeneceğiniz ve yorumlarınızı eksik etmeyeceğiniz bir bölüm olmuştur. 🌸
Bölüme bu kadar hasret bıraktıktan sonra fazla lafügüzaf etmeyeceğim. Sevildiğinizi bilin, yeter.
Keyifli okumalar güzeller! 💜

Not: Bölüm 10.000 kelimeyi aştı. Bence yazarınızı linç etmemek için güzel bir sebep, siz bunu bi düşünün sdfsgs


"Yaren bekle!"

Genç kız arkasından seslenen adama rağmen durmadı. Aksine, daha fazla hızlandırdı adımlarını. Gördüğü manzara öyle rahatsız ediciydi ki, dönüpte yüzüne bakası gelmiyordu.
Kırılmıştı, ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamışken bu haline şahit olmak kalbini sayısız parçalara ayırmıştı.
Bu hoş görebileceği bir şey değildi ki. Eşi olacak adamın bedenine değen yabancı teni nasıl gözardı edebilirdi? Etmeyecekti elbette!

Mustafa koşar adımlarla uzaklaşan kızın yanına ulaştığında uzanıp kolundan tutmaya kalktı. Ama daha dokunamadan ne yaptığının farkına varmış ve havada olan elini yumruğunu sıkarak geri çekmişti.
Dokunmak yok dedi kendisine telkinde bulunarak.
'Ne kadar zor olsa da dokunmak yok!'

Onu nasıl durduracağını bilemeyince derbeder bir halde nefesini bıraktı. Şimdi ikisi de yan yana yürüyorlardı ama Yaren Mustafa'ya bir kez bile dönüp bakmıyordu.
"Yaren bekle de açıklayayım!" dedi bir kez daha genç adam. Ceyda'nın üzerine atladığı an, taş kesilmişti adeta. Bir kez daha anlamıştı ki; onun kalbine olduğu gibi; bedenine de Yaren'den başkası haramdı. Daha önce gafletle dokunduğu kadınların düşüncesi bile tiksinçti şimdi. Nasıl yapmıştı?
Neden göz aydınlığı gibi kendisini muhafaza etmemişti?

Yaren ardı sıra gelen ve durması için söylenen adamı duymamazlıktan geldi. Bir şey duymak istediği yoktu onun. Arkadaşı olduğunu bilmek ve sarmaş dolaş sarılmalarına şahit olmak yetmişti.
Onun hemen yanında yürüdüğünü ve vazgeçmeyeceğini anlayınca, kısık ve soğuk sesiyle "Gelme peşimden Mustafa!" diye çıkıştı. Önceleri 'bey' kelimesine doluşan mesafe, şimdi sinir ile göz ardı edilmişti. Ama artık daha büyük bir mesafe hakimdi aralarına.
Yalnızca onun dönüp arkadaşlarının yanına gitmesini umuyordu genç kız. Vücuduna koala gibi yapışan arkadaşlarının yanına!

Mustafa Yaren'in durmayacağını anlayınca bu kez ses tonunu olabildiğince sertleştirdi. Belki de göz aydınlığına karşı ilk kez yükseltiyordu sesini.
"Peşinden gelmemi istemiyorsan beni dinleyeceksin!"

Yaren bu keskin öfke ile duraksayacak gibi olduğunda, umutla devam etti genç adam.
"Uzun zamandır görüşmüyorum onlarla.
Evet, eski hayatım tam olarak böyleydi ama ben bunu hiçbir zaman inkar etmedim Yaren, sana en başından anlattım zaten!"

HİRÂSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin