26. Bölüm 'Aklımı başımdan alan...'

27.4K 1.2K 932
                                    


Bölüm Şarkısı: Sinan Özen - Evlere Şenlik.

🎉

'Aman desinler desinler şeker yesinler, şu oğlan şu kıza yanmış desinler... 🎶'

 🎶'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🕓

Yaren hâla ekrandan gözlerini çekmemiş olan adam ile paniğini arttırıp telefonu almak üzere öne doğru uzandı. Mesajı tekrar tekrar okuyor oluşu onun öfkesini, kendisinin ise korkusunu arttırmaktan başka bir işe yaramazdı.

Telefonu tutmaya yeltendiği anda Mustafa buna müsade etmeksizin elini hızla geriye çekti. Vermeyeceğini anlayınca titreşen kehribarlarını yalvarırcasına kapattı. "Lütfen..." dedi tekrar açarken.

Konunun kapanması adına her şeyini feda edebilecek bir raddedeydi.
Korkuyordu, çok korkuyordu. Kocasının öfkesine daha önce şahit olmuştu; Yılmaz'ı elinden alamadıkları gün tüm netliği ile hafızasında yinelenirken, şimdi yapabileceklerinin üzerine düşünmek bile istemiyordu!

Kapkara kesilmiş kahvelerinden ayırmadı bakışlarını. Yüz ifadesi tüylerini diken diken etmeye yeterdi ve bunu muntazam şekilde başardı. Tam onu ikna edebilmek ümidiyle konuşmaya yelteneceği sırada, telefonda olan bakışlar gözlerine değdi.

Birkaç saniyelik delici bakışlara maruz kalmak bile genç kıza yetti. Hakkında ne düşünüyordu?
Olanları yanlış anladıysa şayet, doğruları nasıl anlatırdı?

Düşünceleri can yakıcı bir hezimete uğramasına neden oldu. Tam da aralarındaki mesafeleri aştıklarını, gerçek bir karı koca olduklarını düşünürken; saçma sapan bir insan uğruna başa mı dönüyorlardı?
"Mustafa..." derken içini kemirip duran kurtları aşikar etti sesi. "Ne düşünüyorsun bilmiyorum ama, Yılmaz ne söylediğini-"

Telefonu ani bir atakla kapatıp masaya bırakan adam yüzünden yarıda bıraktı cümlesini. Ne düşündüğünü anlamaya çalıştı. Eğer onu sorgulamaya kalkar, ya da ufacık bir imada dahi bulunursa derhal kalkar giderdi buradan. Bu konular onun en hassas noktasıydı, ithamına bile dayanamazdı. Ama bir yandan hak da veriyordu kocasına. Böyle bir mesajın üzerine canım cicim diyerek yüzüne gülecek hali yoktu ya.

Sevdiği adam işaret parmağıyla az önce konuyu değiştirebilmek adına ismini sorduğu sosu gösterdiğinde, kararı kendisine bırakmadan sos tabağına çevrildi kehribarları.

"Şu sosun..." diyerek ilk kez sesini duyuran kocasının saklayamadığı gazap tınıları yüzünden gergince yutkundu. Bunu o da farketmiş olacak ki durup boğazını temizledi ve daha halim bir tonda devam etti. "Şu sosun ismini mi merak etmiştin?"

Hayretle aralandı dudakları. Her türlü tepkiye kendisini hazırlamış, en azından hazırlamaya çalışmıştı ama umursamazlığı gerçekten beklemiyordu. Öyle ki, üstü kapalı suçlayıcı imalarda bulunacağını bile geçirmişti aklından.

HİRÂSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin