20. Bölüm 'Senden Önce Ben...'

21.4K 1.2K 493
                                    


Bölüm Şarkısı: İbrahim Kalın - Sen Benimsin Ben Seninim. 🖤

🪴 🪴 🪴

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🪴 🪴 🪴

Kendisini bembeyaz gelinliğiyle ilk kez gören adamın gözlerinde çakan kıvılcımlara şahit olunca, telaşla kaçırdı bakışlarını Yaren. Sanki mahremdi o kıvılcımlar, helali olmasına rağmen ayıp gibi hissediyordu. Halbuki en yakınıydı artık o.

Başını kaldırıp hâla bakıp bakmadığını kontrol etmek istediğinde, bir kez daha göz göze gelmeleri ile dudaklarını ısırmaktan alıkoyamadı kendisini.
O kıvılcımlar...hâla yerli yerindeydi.
Çakmak gibi çakıyordu gözleri.
Az önce hakkında işittiği gerçekleri bilmiyor olsaydı, belki belirgin şekilde gülümseyerek karşılık verirdi. Ancak öğrendiklerinden sonra bunun imkanı yoktu. Her ne kadar düğün günlerini ikisine de zehir etmemek adına hislerini dışına yansıtmamaya çalışıyor olsa da, volkanlar patlıyordu kalbinde. Onun bu kıvılcımlarla kaç kıza baktığını düşündükçe çıldıracak gibi oluyordu. Bu tepkinin saçmalığının farkındaydı, sonuçta gizlememişti ondan. En başında, gelecekteki eşine sadık kaldığı bir hayatının olmadığını söylemişti. Ama o kızlardan birinin dudaklarından duymakla aynı şey değildi bu, yaşadıktan sonra öğrenmişti.

Sevdiceğinin gözlerindeki buğulanmaya şahit olunca suçlulukla elleriyle oynamaya başladı. Kendisini gelinliği ile gördü diye duygulanan adam hakkında düşündüklerinden utandı.
Ne yapacaktı? Nasıl aşacaktı bunu? Bakışmalarını kesmemek üzere kararsızca kıpırdanırken, Mustafa'nın kolunu kaldırması ile yutkundu ve tereddütle kolunu koluna geçirdi. Aynı anda ileriye doğru bir adım attıklarında, onun o melodik sesiyle kendi kendine bir şeyler söylediğini işitti.
"İyi ki günlük hayatında makyaj yapmaktan hoşlanmıyorsun..."

Şaşkınlıkla havada asılı kaldı ayağı. Ne demekti bu şimdi? Bakışları hayretini ele verircesine ona doğru çevrildi.
"Beğenmedin..." dedi bozulmuş olduğunu gizleyemeden. Oysa az önce kuaförde yan yana baş yaptırdığı kız arkadaşı Ceyda, boya kovasına düşmüş gibiydi! Onda güzeldi, kendisinde değildi öyle mi? Hem oldukça hafif dokunuşlar yaptırmıştı! Farkedilmesi bile çok zorken; bu adam hem farketmiş, hem de beğenmemişti!

Mustafa'nın bakışları duyduğu kırgın sesle karısına çevrildi. Yüzünün asıldığını görünce belirgin şekilde dudaklarını kıvırdı. Mızmız bir Yaren ile daha önce karşılaşmış mıydı bilmiyordu ama bu yakıcı bakışlarını fazlasıyla sevmişti. Onunkisi de laftı işte, şimdiye kadar Yaren'e ait olupta sevmediği tek bir şey çıkmış mıydı ki? Şefkatle yüzünde göz gezdirdi.
"Bırak, ihtiyacı olanlar yapsın." dedi aşık bir mırıltıyla.
"Su gibisin zaten, ne gerek var duruluğunu bulandırmaya?"

Yaren adamın yakışmamış olduğunu belirtmesini beklerken, güzelliğinden dem vurması ile boğazını temizleyerek bakışlarını kaçırdı. Halbuki tam da çevresindeki kızlardan alışkın olduğu tarzda göründüğünü söyleyip çıkışmak üzereydi.
Bir miktar afallamıştı.
Makyaj yapmasını istemeyen kocası bunu birçok yolla yapabilirdi. En basitinden sadece yapma bile diyebilirdi. Oysa o bunun yerine öyle güzel bir dille uyarmıştı ki, artık evde iken bile yapabileceğini sanmıyordu.
Bu uyarıyı İslam'a uygun değil diye yapmadığını biliyordu. Yabancıların karşısına böyle çıkacağı için rahatsız olmuş olmalıydı. Halbuki diğer türlü olsaydı ne de güzel olurdu...

HİRÂSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin