HİRÂSET

16. Bölüm 'Tam bitti derken...'

Cümleten selamünaleyküüm! 👀

Canımın içleri nasılmış bakalıım? (Kendini affettirme çabaları)

Çiçeklerim, uzun zamandır şehir dışındayım ve bildiğiniz üzere buralara uğrayamadım. Akrabalarım ve arkadaşlarım ile sık görüşemediğimizden, yazmak üzere her kenara köşeye çekilme girişimlerimde sitem edip engellediler beni. Gelen, giden, kuzenler vs derken tahmin edersiniz ki bir türlü müsait olamadım. Siz oturun ben bir bölüm yazıp geleyim dediğim takdirde parça pinçik ederlerdi beni. Bu yüzden başlarda diyemedim... 🥲
Ama bir süre sonra baktım ki bu işin sonu gelmeyecek, onları bırakıp boş odalara attım kendimi. Geceleri uyumayıp birazcık daha yazabilme telaşına düştüm. (Bölümü şu an itibariyle tamamladım ve saat gece dördü geçti mesela. Evimde olmayınca böyle oluyor. 😅)

Bir de maalesef ülkemizde birtakım afetler gerçekleşti ve hepimiz bundan çok etkilendik. O arada her yazmaya kalkışımda, tek bir kelime dahi eklemeyi başaramadan kapattım telefonumu. Ne kadar uğraşsam da olmadı. Bölüm arasının bu kadar uzama nedenlerinden biri de buydu. Afet bölgesindeki kardeşlerime çok çok geçmiş olsun. 💐

Açıklamamı yeni bölümle birlikte yapmam daha uygun olur diye şimdiye kadar bir şey yazmamıştım. Bölümleri wattpad üzerinden yazmadığım ve hesabıma da sık giriş yapmadığım için beni merak edenleriniz olduğunu sonradan farkettim. İnstagram ve telegramdan ara ara paylaşım yaptığımdan dolayı endişeleneceğinizi düşünemedim. Mazur görün, bundan sonra buradan da yazıp bilgilendiririm sizleri. 🌸
Velhasılı mazeretler uzar da uzar, bu arayı sezon finali falan kabul edip orta yolu bulalım bence.
( Siz yazarınıza kıyamazsınız bee, yapıverin bi kıyak işte 🥲 )

Bölüme gelecek olursaaak, çok şükür yine uzun bir bölümle geldim sizlere. 🐣
Ayriyeten bir iki görsel de görebilirsiniz benden demesi. 🌝
Bu arada her zamanki gibi paylaştığım fotoğrafların yüz kısımlarını kestim. Kafanızdaki karakterlere karışmak istemiyorum, kim nasıl hayal ettiyse aynen o şekil devam etsin.
Ama Alp'in gönderdiği fotoğrafların aslında öyle olmadığını bilin, normalde yüzü görünüyor tabi ki. Siz fotoğrafların üzerini kafanızdaki Alp ile tamamlayın gitsin. 😁

Çenem daha fazla düşmeden (ki buna çok müsait bir insan olduğumu biliyor olmanız lazım sdfsgs) gideyim ben en iyisi. Haydi Allah'a emanet olun güzeller. 💕

Bölüm şarkısı: Umut Kaya-Mor Yazma
(Çok çok sevdiğim bir şarkı 🥰
Alın bu bilgiyi de ne yapıyorsanız yapın sdfsgs)

Keyifli okumalaaar! 🕊

✨

"Biz...bir kere deneyelim mi?"

Alparslan'ın yeşilleri işittiklerinin gerçekliğinden emin olmak üzere belirgin bir şekilde kısıldı. Cümlenin; onun anladığı anlamdan öte hiçbir yere varmadığına kesin bir şekilde kanaat getirince hayretle büyüttü göz bebeklerini.
"Sen..." diyerek konuşmaya yeltenmek istedi. Bir yutkunuş, bu yeltenişe engel olduğunda durup soluklandı. Sanki saatlerdir koşuyormuş gibi soluk soluğa kalmıştı.

Montunu hafifçe sıyırıp koluna acımasız bir çimdik attı. Hissettiği sızıyla yüzü buruştuğunda, hâla yaşadığı anın gerçek olup olmadığını sorguluyordu.
Tatmin olmayı başaramayınca bu kez Yade'ye uzandı. Kızın montundan tutup kolunu kaldırmasını sağlarken; hiç vakit kaybetmeden hareket ettirdiği minik avucu, utançtan kıpkırmızı kesilmiş yanağa bıraktı. Kendi dokunamıyordu, bari o dokunup kontrol etseydi. Gerçekti değil mi?
Sinema salonunda uyuyakalmış olma ihtimali dönüyordu beyninde. Sanki birazdan uyanacak ve tüm bunlar hiç yaşanmamış gibi çıkacaktı salondan.
Eğer öyleyse vallaha dağıtırdı ortalığı!