💐Sandalyesinden kalkıp ona doğru yürüyüşünü meraklı gözlerle izledi. Gittikçe kendisine daha fazla yaklaşan adamın adımları tam önünde durunca; anlık bir telaşa kapılarak elini kolunu nereye koyacağını bilemedi. Kalbinin delicesine çırpınışları yüzündendi bu telaş, özünde yakalanma korkusu gizliyordu.
Karşısına dikilen adam, sırtındaki ceketi ona eziyet eder gibi aheste aheste çıkarırken; nefesini tuttuğunun dahi farkında değildi.
Ceketi kendisine uzattığında, çaktırmamaya çalışarak dudaklarını araladı ve soluğunu dışarı bıraktı.
"Tut bakalım bizim kız." demesiyle elleri ondan habersiz havalanıp ceketi aldı.Başka bir şey söylemeden dönüp piste ilerleyince, elinde kalan ceketi kırışmaması adına bacaklarının üzerine düzgün bir şekilde örttü. Bakışları tekrar ona kaydığında; gömleğinin kol düğmelerini açmış, yukarıya doğru kıvırıyor olduğunu gördü.
Bir anda gümbür gümbür çalmaya başlayan davul ve zurna sesi ile; heyecan içinde kıpraşıp daha iyi görebilmek amacıyla sandalyesini yana kaydırdı.
Zeybek mi oynayacaktı?Müzikle uyumlu şekilde kollarını açıp iki yana kaldıran hovardasının görüntüsü tüylerini diken diken etti. İçinin titrediğini hissetti, sanki soğuktan donmak üzereymiş gibi battaniyelere sarınmak istedi bedeni.
Nasıl yakışıklı gözüktüğünden haberi var mıydı? Onu nasıl etkilediğini görebiliyor muydu?Havada olan kollarıyla ortada yürüyüp ayak atışını; kucağındaki cekete sıkı sıkıya tutunarak seyretti. Daha önce hiç canlı zeybek oyunu izlememişti ve ilkini hovardası sayesinde gerçekleştiriyordu. Bir oyun bir erkeğe bu kadar mı yakışırdı? Onun Ege'li tarafıyla bu akşam tanışmıştı ama zirvesi burası olmalıydı. Yere çöküp tek dizini kıran adam, bundan daha fazla etkileyemezdi onu.
Bir his doluştu bağrına. Adını koyamıyordu ama tuhaf şekilde tüm hücrelerine sızmaya başlamıştı. Bu ortada salınan yağız delikanlı...onun muydu?"Çocukken de çok güzel oynardı bu oyunu." diyen kadının sesini işitince gözlerini Alp'ten çekip yanına döndürmek istedi.
Ancak başaramadı, hipnoz olmuş gibiydi. Sadece başını sallayabildi. Bundan yana şüphesi yoktu, sanki o ne yaparsa güzel yapardı.
'Bittin sen!' diye haykırdı iç sesi. Aşkından kuruyacak bile olsa artık tamamiyle bu adama aitti.
Onun da söylediği gibi;
yalnızca Alparslan'ın Yade'si olabilirdi.
100k OLDUK BİİİİZ! 🥳
Ufak bir hediye ile kutlamak istedim. 🥰Kesit hakkında bir tahmininiz var mı?
Sizce neredeler ve neler oluyor? 🌝En kısa zamanda yeni bölümde görüşmek üzere... 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİRÂSET
RomanceHirâset. -Koruyan, bekleyen. Onların hikayesinde de bir adam sessizce koruyacak, bir adam sessizce bekleyecek... Umutla, aşkla... Çünkü kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez. 🍃 Mümteni kitabındaki; Yade ve Yaren'in hikayesidir. Kitaptan bağımsız...