19. Bölüm 'Sensiz Olmadı...'

18.1K 1.1K 431
                                    


Bölüm şarkısı: Mehmet Erdem-Hara.

🌻

"Olmaz Mustafa!" diyerek sızlandı Yaren. Nişandan sonra her sabah olduğu gibi, bugün de güne aynı şekilde başlamışlardı. İkna edemiyordu! Bu adamı hâla birbirlerine helal olmadıklarına bir türlü ikna edemiyordu!

Mustafa yarinin tüm reddedişlerinin üzerine bir kez daha şansını denedi. "Arkada oturursun..." dedi sevimlice.
"Gerekirse okula kadar ağzımı bile açmam."

Gülmek isteyen tarafını bastırdı genç kız. Onun dinin hakikatlerini bilmiyor oluşu, bazen aşırı derecede tatlı olabiliyordu. Sanki afacan bir çocuğa sürekli abur cubur yiyemeyeceğini anlatmaya çalışıyordu. Eh, adamın nezdinde pek bir farkı da olmasa gerekti.
"Sorun konuşmamak değil ki..." dedi günlerdir bu tartışmayı yapmıyorlarmış gibi.
"Aynı arabada her gün baş başa yolculuk yapabilmemiz için birbirimize helal olmamız lazım." diyerek tamamladı cümlesini.
Mustafa'nın yüzünün aydınlandığını ve tek kaşının havalandığını görünce merakla kıstı kehribarlarını.

"Neden olmuyoruz o zaman?" diyen adam başını sorgularcasına sağa yatırdığında, nefes alışverişinin hızlandığını hissedip telaşla gözlerini yere indirdi.
"İmam nikahı..." diyerek lafa girerken, abartılı heyecanını sesine yansıtmamaya çalıştı "Resmi nikahla birlikte kıyılacak."

Saniyelik bir süre içinde kafasını kaldırıp adamın yüzüne baktığında, memnuniyetsizce dudaklarını büzdüğüne şahit oldu. Bir kahkaha atmamak için dişledi alt dudağını. Sanırım artık kabullenmeliydi, resmen bir çocukla evleniyordu!
Yanlarından geçen arabalar sayesinde dalıp gittiğini farketti ve korkuyla saatini kontrol etti. Hadi ama! Son zamanlarda sürekli olduğu gibi bugün de geç kalmak üzereydi! Hem de sırf kendisini okula bırakabilmek adına diretip duran adamın radarına yakalandığı için!
"Senin yüzünden yine geç kalacağım." diyerek sitem etti. Ardından daha fazla oyalanamayacağının bilinciyle sokağa doğru adımladı. Ancak henüz birkaç adım atmıştı ki, aniden durdu ve tekrar arkasına döndü.
Gözlerini tehditvâri bir şekilde kısarak "Sakın peşimden gelme!" diye tembihledi. Bu şirin halinin adamı daha fazla teşvik ettiğinin farkında değildi.

Yüzüne yayılan muzip gülüşle arabasına yaslandı Mustafa.
"Niye?" dedi alayla kaşlarını kaldırırken.
"O da mı günah?"

Kıkırdadı Yaren. Ne derse desin onu ikna edemeyecekti değil mi? Bu kadar inatçı biri olacağını asla tahmin edemezdi. Ama göründüğünden daha fazlasının olduğunu biliyordu. Onun için her hafta İstanbul'dan kalkıp Urfa'ya gelen adam, okuluna girdiğine emin olana kadar da peşinden gelecekti elbet. Buna engel olamazdı, olamayacaktı.
Peki olmak istiyor muydu? İşte orası da tam bir muammaydı.

"Hadi git artık, sonra geç kalınca tüm suçu bana atıyorsun." diyen adamın uyarısıyla düşüncelerinden sıyrıldı.
Doğru ya! Geç kalıyordu!
Aceleyle döndü ve hızlı hızlı yürümeye başladı. Bir hoşçakal deme zahmetine girmemişti, zira onun da peşine düşmek üzere arabasına bindiğine emindi. İkisi de birbirini ikna edemiyordu. Ne Mustafa Yaren'i arabasında götürüp getirmeye, ne de Yaren Mustafa'yı peşinden gelmemeye...
Yine de her gün şanslarını denemeye devam ediyorlardı tabi, belki de son günlerdeki en büyük eğlencelerinden biri olmuştu bu. İkisinin de heyecanla sabahı beklediği, taraflarınca bilinen bir gerçekti.

Yaren durağın önüne geldiğinde telefonunu çıkarıp oyun oynamaya başladı. Yakınlarda durmuş arabayı ve içinde onu izleyen adamı gözardı edebilmesi için kafasını dağıtacak nedenlere ihtiyacı vardı.
Otobüsünün geldiğini farkedince telefonu çantasına atıp ayaklandı. Hâla onun her zaman beklediği yere bakmaktan kaçınıyordu.
Kartını cihaza gösterdikten sonra arka tarafa ilerledi. Oturacak yerlerin tamamının dolu olduğunu görmesiyle sakin bir alana geçip düşmemek için tutacağa tutundu. Araba hareket ettiğinde gözleri istemsizce yerden kalktı. Camdan dışarı bakarken, hemen yanlarında ilerleyen tanıdık arabayı gördü ve avuçlarını sıktı. Hayır hayır, bu komik durumlarına gülmeyecekti!
Otobüs birkaç kez durup kalktığında başını ondan tarafa bir daha hiç çevirmedi.
Yoksa dayanamaz, gülerdi!

HİRÂSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin