Selamünaleyküm güzelleeer!
Uzun zaman sonra ben geldim. 🙈
En son 4 gün içinde gelmişken, şimdi bir ayı buldurmama ne diyorsunuz? 🤦🏻♀️
Vallahi ne derseniz deyin haklısınız. 🥲
Sizleri bekletmeyi hiç sevmiyorum ama elimde olmayan nedenlerle yazamadım bir türlü.
Kuzenlerim bizdeydi ve çok sık görüşemediğimiz için tüm vaktimi onlarla geçirmeye çalıştım. Ara ara yazdım tabi ki, ama bir bölüm uzunluğuna ulaşmadı haliyle. 😅Her neyseee!
Sizleri bu kadar bekletmişken, daha fazlası olmaması adına bu kısmı kısa kesiyorum. Yoksa biliyorsunuz dır dırı severim. 😂Yorumlarınızı merakla bekliyoruum!
Haydi keyifli okumalar! 💜Bölüm Şarkısı: Asmam Çardaktan-Sümer Ezgü
✨
Yaren içini dolduran ve artık dışına taşmak isteyen heyecanını bastırmak amacıyla önündeki çaydan bir yudum aldı. Mustafa ile evden çıktıktan sonra geçen sefer geldikleri çay bahçesine gelmişlerdi. Mahallede yaşıt bir kız arkadaşı olmadığı için mecburen yine annesi eşlik etmişti onlara. Şimdi yan masalarında oturmuş, çay içiyordu.
Stresle titreyen göz bebekleri; karşısında oturan adamı buldu. Çay bahçesine gelene kadar hissettiği duygu karmaşasından dolayı heyecanının bu denli fazla olduğunun farkına varamamıştı. Ama masaya oturur oturmaz Mustafa pat diye; ayrılma konusunu kapattığını ve karısı olmasını istediğini söyleyince ortamın havası bir anda değişmiş, genç kıza da tarifsiz bir gerginlik bırakmıştı. Karım olmanı istiyorum cümlesi öyle dimdirekt söylenilir miydi canım! O...alışkın değildi ki böyle şeylere.
Konuşmaktan kaçmak için arka arkaya yudumlar aldı sıcak çayından. En sonunda dili öyle yanmıştı ki; yüzünü acıyla buruşturmak zorunda kaldı. Resmen işkence çekiyordu! Bu konuşmayı böyle hayal etmemişti!
Mustafa göz aydınlığının derdini pekala anlamıştı. Utançtan kıpkırmızı kesilen burnu bile amacını açık ediyordu. Hafif bir tebessümle seyretti onu, ta ki yüzünün buruştuğunu görene kadar. Yaren'in yandığını anladığı an farkında olmadan o da buruşturdu suratını. Bir çırpıda uzanıp kızın önündeki çayı kendi önüne çekti.
Yaren konuşmamak için tek bahanesi olan çayının elinden gitmek üzere olduğunu anlayınca telaşla atıldı bardağına. Ama Mustafa savuşturdu bu girişimi. Soru işaretleriyle dolu olan kehribarlara onaylamazca baktı.
"Yeter Yaren, ağzın yandı."Genç kız uzanmış elini usluca çekip kucağına bıraktı. Hangi bahaneye sığınacaktı şimdi? Ne ile oynayıp kafasını dağıtacaktı? Tırnaklarını avuçlarına geçirdi, buraya konuşmak için gelmişlerdi ancak onun hiç konuşmaya niyeti yoktu. Mustafa'nın ettiği birkaç cümle, tüm cesaretini alıp götürmüştü. Dudaklarını aralamaya teşebbüs edemiyordu bile. Sanki denese; sesi titreyecek, heyecanı aşikar olacaktı.
Gizlemeyi başarabiliyorsa tabi! Şimdiye kadar bile fazlasıyla belli etmişti zaten!Mustafa Yaren'in konuşmayacağına emin olunca uzun parmaklarını birbirine geçirip masaya dayadı. Onun kızın aksine söyleyecek çok şeyi vardı. Karizmatik bir gülüşle kıvırdı dudaklarını.
"Evlilik konusunda anlaştığımıza göre asıl mevzumuza dönebiliriz. Ağabeyin ne zaman geliyor?"Genç kız şaşkınca kaldırdı gözlerini. Evlilik konusunda tek bir kelam dahi etmemişti ki! Bu adam hangi anlaşmadan bahsediyordu?
Onun gözlerinin de kendisinde olduğunu farkedince afallayarak donakaldı. Göz göze gelmek bile çok mühim bir detaydı onun için. Normalleşmesi söz konusu dahilinde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİRÂSET
RomanceHirâset. -Koruyan, bekleyen. Onların hikayesinde de bir adam sessizce koruyacak, bir adam sessizce bekleyecek... Umutla, aşkla... Çünkü kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez. 🍃 Mümteni kitabındaki; Yade ve Yaren'in hikayesidir. Kitaptan bağımsız...