KUMSAL?! 2

74 5 56
                                    

evett bölüm başlığı bulamadım affedin neyse devam edelim yazmaya baştan söyleyeyim bence güzel ve bir o kadar değişik bir bölüm olacak asbfnkjxn neyse ben sizi daha fazla tutmayayım iyi okumalar :)😍😍

AYLA'DAN..

saat gece 05:30'du.  ama ben kalkmıştım çünkü dün erken uyuduğum için daha fazla uyuyamadım. bir de ege'yi merak ettim, aklıma takıldı. bu yüzden komodinin üstünde duran hırkamı üzerime geçirdim, saçlarıma da birazcık şekil verdim ve ege'nin odasına doğru yol aldım. tam kapıyı çalacaktım ki defne teyze'nin kapıyı açmasıyla irkildim. defne teyze şaşkınlıkla bana bakarken " şey..  uyumuş mu?" dememle hafif sırıttı ve ekledi " yok kızım uyumamış da sen nereye böyle hayrola?" demesiyle bakışlarımı kaçırıp " merak ettim de.. bugün biraz tuhaftı ya.." dedim.

kapının önünden çekilip " he ondan yani.. iyi tamam geç bakalım" dedi imalı imalı. ay Allah'ım hayatımda bu kadar utandığımı hatırlamıyorum ya. ege'nin odasına girmemle şok oldum.. hemen size de anlatayım uykusuzluktan gözleri kızarmış ve gözlerinin altı çökmüş, saçları dağılmış, gergin ve bir o kadar da yorgun bir ege görmeyi beklemiyordum; he bir de unutmadan bilgisayar ve onun yanında bir sürü kağıtlar ve bir kitap, aynı zamanda yatağı da dağılmış ve masasında 2 tane kahve bardağı vardı.

şaşkınlıkla " ege? sen hiç uyumadın mı?" dememle bana döndü ve ayağa kalkıp elini ensesine atarak " şey.. olabil-" derken sözünü kestim ve elini tutup yatağa oturttum, yatağın üzerindeki bilgisayarı ve her tarafa saçılmış olan kağıtları toparlayıp masasının üzerine koydum. daha sonra elini tutup yanına oturdum " ege ne diye kendini bu kadar yoruyorsun? tamam benim için uğraşıyorsun, hemen bulmak istiyorsun.  ama bir şeyi unutuyorsun; Sevgilim, ben sensiz ne yaparım ki? kendini bu kadar yorma çünkü sen olmadan olmaz farkındasın değil mi?.. bak hem doktorluğumu evet fazlasıyla seviyorum, insanlara yardım etmeyi seviyorum ama eğer bulamazsan da canın sağolsun ne yapalım? yani evet üzülürüm ama kısmetmiş.. benim sana olan güvenim bu yüzden sarsılmaz, ben sana sonsuza kadar güveniyorum." 

dedim ve elini daha çok sıktım " ama yalvarırım bana bu kadar soğuk davranma ege.. sen öyle davranınca benim canım acıyor hem de çok.. k-kendimi boşluktaymışım gibi hissediyorum" dedim ama o esnada gözümden bir damla yaş akınca kendime lanet ettim. ege yorulduğu yetmiyormuş gibi bir de ben yoruyordum onu, bir de ben üzüyordum onu.  ege kafamı kaldırıp gözümden akan yaşı sildikten sonra öpmeye başladı beni ve sonra " güzelim, eğer öyle hissettirdiysem özür dilerim bir tanem. sadece seni o kadar çok ağlatan kişilerin cezasını vermek istiyorum ve sadece o adamı öldüren kişilerin bulunmasını istiyorum. sadece biraz sinirliydim onu da sana yansıtmak istememiştim." lafını bitirdikten sonra gülümsedim ve konuşmaya başladım.

" ege? yarın erken kalkacaksın biliyorsun değil mi? hadi uyu artık" dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. ege de yatağının içine girince kahve bardaklarını alıp odasından çıktım ve mutfağa gittim. kahve bardaklarını bırakıp asena ile kaldığımız odaya gittim, asena'nın açılmış olan üstünü örtüp uyudum. 

sabah saat 10:00 gibi dış kapının sesini duyunca ege'nin gitmiş olduğunu anlayıp iç çektim. sadece beş saat uyumuştu..

ALPARSLAN'DAN  YAKLAŞIK 1 GÜN SONRA...

yol bir gün sürse de daha doğrusu ben üç günlük yolu bir günde gelmiştim kumsal'a bir şey olacak diye.. konumun gösterdiği evin önüne arabayı hızla park ettim ve emin olmaya çalıştım. doğru gösterdiğinden emin olduktan sonra indim, kapısı biraz eskiydi bu yüzden zorlanmadan kırdım ve içeri girdim. silahımı belimden çıkarıp tüm evi aradım ama yoktu kendime küfür ederek çıkacaktım ki salonda kan birikintisi olan ve ata'nın telefonu olan bir köşe vardı. hızla oraya gittiğimde gördüğüm şey ile resmen yıkılmıştım, bir iki adım sendeledim ama sonra benim asker olduğum aklıma geldi. bu kadar kolay pes edemezdim ben ne zorluklar görmüştüm? askerler duygularıyla hareket etmez! edemezler!!

ALPARSLANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin