uzun bir aradan sonra yine geldim skldnjskd fazla özlettim sizi değil mi? Umarım beğenirsiniz bakalım nasıl bir bölüm olacak? Bu arada uzun süredir yazmadığımdan dolayı ufak bir değişiklik görebilirsiniz bölümde ama cidden uzun süredir yazmadığım için yaptım ki bence güzel olacak.😍
Ne yazcağımı bilmeden başlıyorum.. İyi okumalar...
AYLA'DAN..
Gözümü açtığımda ege'yi yanımda göremeyince merak etmiştim. Nereye gitti ki? Bizim eve gitti diyeceğim ama saçma olacak. Yavaşça yatakta doğruldum, elimi biraz daha şişmiş karnıma koydum. Bugünle birlikte beş aylık olmuştu, çok az kaldı ve bu beni hem heyecanlandırıyor ama heyecanlandırdığı kadar da korkutuyordu..
Defne teyzenin vermiş olduğu pijamalardan kurtularak kendi mavi hamile elbisemi giydim. Nedeni ise bilmiyorum her ne kadar hamile pijaması olsa da beni fazla sıkıyordu. Çok kilo almaya başladım. Ben bunları düşünürken çoktan aşağı inmiştim, defne teyze de kahvaltı sofrasında son kontrollerini yapıyordu. Beni görünce gülümsedi "Acıkmışsındır sen şimdi, en sevdiğin şeyleri yaptım. Geç sen otur" dediğinde heyecanına bende güldüm.
Bu sırada herkes sofraya oturmuştu, tabii Ege, Onur, Kumsal ve abim hariç. Abimin taburda işleri olduğu için erkenden gidiyordu da diğerleri özellikle de ege nereye gitmişti?. Defne teyze oturduğunda ona dönerek "Ege nerede biliyor musun defne teyze?" dediğimde omuz silkti. "Bir not bırakmışlar; 'Abi-kardeş gezmesi yapacağız, bizi beklemeyin..' diye bir de sonuna baş harflerini koymuşlar. Sen boşver gelirler şimdi." dediğinde şaşkınlıkla kahvaltımı yapmaya başladım.
Kahvaltı bittiğinde Ege'nin eski odasına çıkıp komodinin üstünden telefonumu aldım ve Ege'yi aramaya karar verdim. İnsan bir haber verir değil mi? Aradığımda 'çalıyor..çalıyor..çalı-' telefonu açtığımda sesimin sinirli ve telaşlı çıkmamasına özen göstererek "Sevgilim?" dediğimde karşıdan hemen Kumsal'ın sesi geldi. Bir dakika kumsal ne alaka?
"Efendim ayla?" şakayla karışık dediğinde güldüm. "Kumsal?" ama hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Neşeyle "Ta kendisi!" der demez gülünce bu kadar makara yeter diye düşündüğüm için gülmedim.
"Ege nerede?" diye sorduğumda bir dakika kadar ses gelmedi sonra "Şeyde hani bilirsin ya.." dediğinde hafif sinirlenmeye başlıyordum. Kafam allak bullak olurken sinirle "Kumsal delirtme beni! Bilmediğim için soruyorum zaten!" dediğimde bir süre durdu.
"Tabii, haklısın. Tuvalette abim.." nedense hiç inanmamıştım ama fazla üstelemeyerek "Tamam. Çıkınca söyle arasın." dedikten sonra "Görüşürüz.." deyip kapadım. Bir elimde telefonu tutarak diğer elimi de karnıma koydum, yavaşça okşarken "Baban ne işler karıştırıyor acaba?" dedim. Bu çocuk ne zaman tekme atmaya başlayacak? Kesin Ege'ye denk gelecek ve bilmiş bilmiş konuşacak.
Aklımda canlanınca güldüm. Bu aralar çalışamıyordum ve çok sıkılıyordum aslında ama yapacak bir şey yok. Telefonumu da yanıma alarak aşağı indim, defne teyze değişik bir dizi izliyordu. Sabahları dizi mi varmış ya? Umursamadan mutfağa gidip buzdolabını açtım, meyve bölümüne bakarken şuan dolabı kurcalayan bir fare gibi gözüktüğüme adım kadar emindim.
En sonunda biraz çilek ve erik bulup yıkadıktan sonra kaseye koydum. Sandalyeye oturup yemeye başlarken bir yandan da Ege'nin hala beni aramamasına sinirlenmemeye çalışıyordum. Bir işler kesinlikle karıştırıyordu veya karıştırıyorlardı o notu bıraktıklarına göre..
Şuan akşam olmuştu ve ben salonda oturuyordum defne teyzelerle. Ve hala ege aramamıştı bu da beni fazla sinirlendirmeye başlamıştı. Normalde kızmazdım belki ama.. Mutfağa su içmek için gittiğimde Kapı çaldı ama umursamadım defne teyze açardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALPARSLAN
Adventureyeşil çay kitabının devamıdır. onu okumasanız pek bir şey kaybetmezseniz, okursanız konulara daha hakim olursunuz ama okumanıza gerek yok. Sadece askeri bir kitap değil! Çoğunlukla tatlı bir aşk hikayesi fakat askeri kısımlarda vardır. Hem Askeri bi...