evett yeni bir bölüm ile karşınızdayım. umarım beğenirsiniz ve lütfen okuyup beğeniyorsanız oy verip, yorum yapmayı unutmayın.. ve benden normal bir bölüm kesinlikle beklemeyin. neyse ben sizi daha fazla tutmayayım mavi kalplerim hepinizi çooook seviyorum 😍😍😍😍😍💙💙 yanlışlarım varsa kusura bakmayın 😍😍😍💙💙💙 iyi okumalar..
ALPARSLANDAN..
ben dün uyanmıştım. kumsal gelmişti, serhat komutan haber vermiş. şuan ben kalkmıştım ama kumsal yanımda hala uyuyordu. bu arada dün çok ateşi olduğu için yanıma uzanmıştı. yaklaşık on dakikadır kumsalı izliyordum. o kadar tatlıydı ki kıyamadım uyandırmaya. ateşi düşmüş mü? diye anlamak için kumsalın anlını öptüm. ateşi düşmüştü, geri çekilirken keşke bizden olabilse diye düşündüm ama sonra hemen o düşünceyi yok ettim. benim yaptığım korkaklık değil, onun canının yanmayacağını ve üzülmeyeceğini bilsem direk aşık olduğumu söylerdim. korktuğum şey ise siz onu biliyorsunuz. ben bunları düşünürken kumsal gözlerini çoktan açmış bana bakıyordu ama sanki bir şey düşünüyor gibiydi. benim " günaydın" dememle önce irkildi sonra " günaydın" dedi ve ekledi " bir yerini acıtmadım değil mi?" demesiyle " kumsal daha kaç kere söyleyeceğim acıtmadın." dememle gülümsedi.
sonra telefonu çaldı. " doğuş" diye biriydi, kumsal da telefonu aldı ve konuşmak için doğruldu. büyük ihtimalle arkadaşı. yaklaşık iki dakika sonra kumsal konuşmasını bitirdi tam oturacaktı ki kapı açıldı. bilin bakalım kim geldi? kartal timi!
oradan kara yani gökhan konuştu " abi iyisin değil mi?" demesiyle " iyiyim lan bir şeyim yok" dedim. aylin tam bir şey diyecekti ki kumsal sözünü kesip " su vereyim mi alparslan?" kumsala bakıp " gerek yok, şuan susamadım" dedim. sonra aylin konuştu " komu- yani abi şey time yeni biri gelecekmiş yarın" deyince " iyi, ben de yarın hastaneden çıkıyordum zaten, kimmiş?" diye sordum aylin de " bomba imha uzmanı yoktu ya ondan gelmiş. ismi ferhat dümen" dedi ben de başımı onaylarcasına salladım. birazda daha konuştuktan sonra onlar çıktı hemen ardından mert amca, babam ve defne teyzeler geldi.
kumsal " ne demek zaten yarın hastaneden çıkıyorum?" deyince herkesin kaşları çatıldı. ben de " e çıkıyorum işte. çıkmıyor muyum?" dedim. kumsal ise sinirle " çıkar çıkmaz tabura gideceksin değil mi? ben seni bilmiyor muyum? ama kusura bakma iyileşene kadar tabura gidemezsin" dedi ve odada bulunan herkes ona hak verdi. tam konuşacaktım ki babam " Alparslan beni sinirlendirme! haklı ayrıca" deyince sadece kafamı salladım. ama aklım hep timde kalacaktı!
babam, mert amca ve defne teyze gittiler çünkü babamı havaalanına götürecekler. geri gitmesi gerekiyormuş. şuan onur, ayla, asena, ege ve kumsal ile oturuyoruz. daha doğrusu onla oturuyor. " ayla doğrulmama yardım eder misin?" deyince yanıma geldi ve arkama yastık koydu neyse bu da idare eder şimdilik. o sırada onur " kumsal, ata gitmiş mi? ve o tavırlar neydi ya?!" dedi. ata? ata kimdi? ne zaman gelmişti veya nereye gitmişti? kaşlarım çatık bir şekilde onları dinliyordum. kumsal ise onur'a sinirli bir şekilde bakıyordu. ne olmuştu ki? ya delireceğim! en sonunda düşüncelerimi dile getirmiştim. "ata kim? ve ne zaman geldi veya nereye gitti?" kumsal bana bakıp " hiç kimse" deyip gözlerini kaçırınca kaşlarım mümkünmüş gibi daha çok çatıldı. "ne demek hiç kimse? ata ismiyle bir hiç kimse? vay be!" deyip ekledim. "kumsal doğru düzgün anlat şunu!" diye sinirle söyleyince kumsal da " şimdi sırası değil sonra lütfen?" diye sorar gibi konuşunca " tamam" dedim sinirle. çünkü haklıydı.. ege de " alparslan abi? ben sana bir şey diyeceğim ama?"
sorusuyla kaşlarım düzelince " de!" dedim. ege bir süre düşündü sonra " yok ya vazgeçtim!" ben sinirle " ege baştan konuyu açmayacaktın de?!" diye bağırınca " ayla bir saatliğine benimle gelebilir mi abi? bir yere götürmem gerek de" dedi. aylaya baktığımda şaşkınlıkla egeye bakıyordu, tekrar egeye döndüm " neden?" diye sorunca "şey se-" ayla egenin sırtına vurunca ege öksürmeye başladı.. sonra ayla " helal! helal! neden olacak benim canım sıkıldığı için egeye dedim, biraz gezelim mi diye? hani sen tek çıkmama izin vermezsin diye yoksa benim haberim vardı yani vardı abi!" deyince ege dişlerinin arasından " beni bölmeseydin daha iyiydi ayla ve o son cümleyi keşke söylemesey- öhöm öhöm" diye cümlesinin sonuna doğru öksürdü. bunlar bir şeyler çeviriyorlar ama hadi hayırlısı.
" pek inanmadım ama.." biraz duraksayıp " bak ege bir saat içinde ayla burada olmazsa bozuşuruz" dememle ege mutlulukla " tabi bir saat söz!" deyip aylanın elinden tutup kapıdan koşarak çıkmasıyla biz kahkaha atmaya başladık. bu çocuk valla deli demedi demeyin..
onur ile asena da eve gitmişti. şuan sadece ben ve kumsal vardı. ben her zamanki gibi hafif doğrulmuş bir şekilde oturuyordum. kumsal ise yanımdaki sandalyede oturuyordu. ve şuan saat 22:00' du. telefonum çaldı baktığımda "ali" arıyordu. önemli bir şey olabilirdi bu yüzden hemen açtım.
- ne oldu ali?
- komutanım şey.. deyip duraksayınca sinirle
- ney ali ney?!
- şey sizin olduğunuz hastaneye baskın yapılabilirmiş. herhalde sizi almak istiyorlar ama o biraz zor. biz şuan bir şey yapamıyoruz, yani kesinleşmeden bir şey yapamıyoruz.
ama önlem aldık yani hastanenin girişinde altı tane asker var. biz de hazırlanıyoruz. demesiyle gözüm kumsala kaydı, ona bir şey olmasına asla izin vermem!.
- tamam ali ben de varım zaten neyse kaç gibi olacakmış baskın?
- komutanım saat 01:00 gibi olabilir.
- tamam aslanım kapat telefonu ben de buradayım zaten deyip kapattık. kumsal bana ne oldu? der gibi bakıyor. allahım sen bana bir yol göster yarabbim.. önceliğim kumsal'dı.
hastane de sadece iki veya üç doktor var saat geç olduğu için.. onlar içinde girişteki altı asker var. ben şimdi kumsala nasıl anlatayım?. neyse yapacak bir şey yok çok vaktimiz yok. normalde bir tane beylik silahım var ama babam yarbay olduğu için doğum günümde hakkariye gitmeden önce bir tane tabanca hediye etmişti. o yüzden şuan yanımda iki tane silah var.
kumsal yanıma gelip oturdu. ben de kumsalın elini tutup " kumsal, bak şimdi sana bir şey diyeceğim ama panik yapma ve korkma tamam mı?" dememle kumsal kaşlarını çatıp,
hafif korkmuş sesiyle "ne oldu alparslan?" diye sorunca yüzünü avuçlarımın içine alıp " bak şimdi ben askerim ya bu yüzden bazen, arada sırada böyle sorunlar olabilir ama ne olur panik yapma ve sakince beni dinle kumsal?" dediğimde başını salladı. " buraya baskın olabilirmiş, ama kesin değil. bu yüzden önlem almamız lazım, sana şimdi tabanca kullanmayı öğreteceğim tamam mı? ne olur ne olmaz diye" kumsal şokla ve biraz korkmuş gibi " n-ne? şaka yapıyorsun demi? alparslan şaka de?!" dediğinde " keşke şaka olsa kumsal ama değil lütfen sakin ol!" deyip alnını öptüm. kumsalın kalbinin sesini buradan duyabiliyorum. ama herhalde heyecanlandığı ve korktuğu için kalbi o kadar hızlı atıyordur.
yaklaşık bir saattir kumsala silah kullanmayı öğretmeye çalışıyorum. tam öğrenmedi ama en azından hiç yoktan iyidir. ben yanında olamazsam başının çaresine bakabilir mi? orası kesin değil çünkü çok panik yapıyor.
biraz dinlensin diye tabancayı aldım ve diğer tabancamın yanına koydum. şuanda da oturuyoruz. kumsal birden " yapamam. yapamam alparslan ben birini öldüremem! y-yapamam" dedi. bende " bana bak, kumsal bana bak ve sakin ol!" bakmayınca yüzünü tekrar avuçlarımın içine aldım " kumsal, biliyorum bu senin için çok zor. ama kendini koruman gerek, belki ben yanında olamayacağım. lütfen ayrıca o biri dediğin herhangi biri değil şerefsiz itin teki! bu yüzden en azından eğer ben yanında olamazsam veya bir aksilik olursa ki biliyorsun ben daha tam iyileşmedim. kendini koruman gerek o yüzden yapman gerek kumsal! eğer onların birine bile yakalanırsan ben deliririm kumsal! işte o zaman sen yapamazsın, dayanamazsın yaptıklarına kumsal! ben sana dokunmaya kıyamıyorken bir şerefsiz senin canını yakarsa ben ölürüm kumsal, deliririm ben! ve beni zayıf düşürmek için seni kullanırlar kumsal! o yüzden yapman lazım anladın mı kumsal?" deyip anlını bir kez daha öptüm ve bu sefer gözümden bir damla yaş geldi. ama kumsal fark etmeden yok ettim. ona bir şey olursa dayanmam..
evett bir bölüm daha bitti. hepinizi çoook seviyorum 😍😍😍💙💙💙 umarım beğenmişsinizdir. ve kitaplarımı beğenerek okuyorsanız ne mutlu bana. hatalarım ve eksiklerim olabilir lütfen kusura bakmayın 😍😍😍😍💙💙💙💙💙💙
bölüm nasıldı?
sizce diğer bölüm neler olacak?
bizimkilere bir şey olacak mı? veya başlarına bir şey gelecek mi?
1270 kelime 💙💙💙 mavi kalplerle sevgiler 💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALPARSLAN
Aventureyeşil çay kitabının devamıdır. onu okumasanız pek bir şey kaybetmezseniz, okursanız konulara daha hakim olursunuz ama okumanıza gerek yok. Sadece askeri bir kitap değil! Çoğunlukla tatlı bir aşk hikayesi fakat askeri kısımlarda vardır. Hem Askeri bi...