Kim haklı? Herkes kendince..

118 2 58
                                    

Geldim artık eski halime geri döneyim dedim. İyi etmiş miyim? Okuyup oy vermeyenler var eğer cidden beğeniyorsanız oy vermeniz beni çok mutlu eder. Hayalet okuyucu olmayın lütfen yine de hepinizi çoook seviyorum. Cumartesi veya pazar gününe mutlaka Umay ve Emir'e bölüm gelecektir! Bekleyenler vardır diye söylüyorum. Hadi geçelim bölüme sizi fazla tutmayayım mavi kalplerim💙💙

Şarkı bence güzel. Dilerseniz bu şarkı ile okuyabilirsiniz. Bu bölüme de yakıştığını düşünüyorum.

iyi okumalar :)

AYLA'DAN...

Ersin'le benim dediğim kelime yüzünden gülme krizi geçirirken çok tanıdık ve müptelası olduğum sesi duydum. "Ya sen yine mi buradasın?!" Tamam, tamam bu sesin değil, normal konuştuğunda ki sesinden bahsediyordum. "Ege!" diyerek arkamı dönerken uyarı çanları çaldırmıştım. Fakat anlayıp, umursamayan var mıydı? Hayır..

"Ayıp oluyor ama kardeşim." diyen sesin sahibine döndüğümde sırıtan bir Ersin vardı fakat sonuna kadar haklıydı şuan, kaşlarımı çatıp "Kesinlikle!" dedim. Fakat hala uslanmayan benim sevgili kocam yalnızca omzunu silkmekle yetindi.

"Yine ne var?" dedi ters ters bakarken. Ersin gözlerini devirip "Sana ne ya, ben yengeme geldim." dediğinde bu sefer ben sırıtıyordum. Bu ikisinin tartışmalarına bayıldığımı söylemiş miydim? Ege birkaç saniyedir yalnızca Ersin'e bakınca beni kıskandığını anlamıştım. Bu sebepten dudağımı ısırarak Ege'ye baktığımda hala Ersin' e bakıyordu. Tam bir şey diyecekken konuşmaya karar verdi Allahtan.

"Anlamadım?"

"Evet, yengeme geldim."

İkisi bir süre bakıştıktan sonra Ersin yavru köpek bakışları attığını zannederek bana bakmaya başladı. Garip olan şu ki; Gerçekten bu bakışı atmayı beceremiyordu fakat saçma bir şekilde de kendini sevimli yapmayı beceriyordu. Bu da benim kıyamadığım bakışları doğuruyordu. "Ya yenge, senin o yaptığın kekten kaldı mı acaba? Acıktım da ben, canım çekti ondan. Varsa birkaç dilim alabilir miyim?"  Gülmemek için yanağımın içini ısırırken kafamı salladım.

"Kaldı kaldı, dur getireyim hemen." diyerek odadan çıktım. Her ne kadar Ege ile Ersin'i baş başa bırakmak istemesem de Ege'ye güveniyordum. Bence o kıyamazdı Ersin'e..

Tabağa kalan son iki dilim keki koyup, korka korka salona döndüm. Ceset yoktur değil mi? Salona şöyle bir göz attığım da her ikisi de oturuyordu Allah'a şükür. Tabağı Ersin'e uzatıp Ege'min yanına oturdum.  Ersin kekini yerken, Ege de gözleri ile onu yiyordu. Daha fazla çocuğu göz hapsine almaması için bacağını hafifçe dürttüm. 

"Valla yenge, şu keki senden güzel yapan yok. İlk defa bir kekin müptelası oldum."

"Hadi oradan yağcı.." Deyip gülmeye başlamıştım.  Ersin kekini yedikten sonra bir saat kadar oturup gitmesi gerektiğini söylediğinde kapıdan geçirmek için ayaklanmıştık.

"Bir daha gelmemek üzere lütfen.." demesi ile Ersin durur mu? Hayır.. "Tamamdır.. Yarın sabah seni uyandırmaya geliyorum." dediğinde kıkırdadım. Ardından kaçarak merdivenlerden inince kapıyı kapattım. Ege'yi kapının önünde bırakıp, kek tabağını mutfağa götürüp yatak odasına gittim.

"Hep sen şımartıyorsun bunu?" dediğinde güldüm. Parmak uçlarımda yükselerek kollarımı boynuna doladım.  Gözlerimi gözlerine sabitleyip "Abartıyorsun bence sevgilim.." dememle dudaklarıma ufak bir öpücük verince kıkırdayarak ayrıldım Ege'den. 

Üzerimi değiştirdikten sonra makyaj masama oturup saçlarımı taramaya başladım. Kıvırcık olduğu için eğer taramazsam saçım açılmıyordu. Elimden tarağın alınması ile aynadan sevdiğim adama bakıp gülümsedim. Saçlarımı nazikçe taramaya başladı. Kısa bir süre sonra tarağı bırakıp saçlarımın kokusunu içine çekerken gülmeye başladım.

ALPARSLANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin