ALPARSLAN

KIZIM?!

evet ben geldim biraz geç geldim ama olsun. Bu arada bu bölüm neler olacak? bilmiyorum ama duygusal anlar yaşayabiliriz. Neyse bakalım o zaman..😍😍😍🥺🥺

iyi okumalar..

AYLA'DAN..

Doktorun odasına geçtiğimizde ben gösterdiği sedyeye uzanırken ege de yanıma gelmişti. Bir süre sonra doktor da yanımıza gelip "Tişörtünüzü sıyırın Ayla hanım." dediğinde ege'nin de yardımıyla karnımı açtım. Doktor yanımdaki koltuğa oturup karnıma bir jel sıkınca irkildim. Çok soğuktu, bu sırada ege de elimi tutuyordu. Sonra ultrason aletini karnımda gezdirmeye başladı.

Yaklaşık beş dakika sessizce ultrason aletini karnımda gezdirince korkmaya başlamıştım. Bir şey mi olmuştu ya? Bu sırada ege de odada bir o yanı bir bu yanı gidip duruyordu. "Ege biraz sakin mi olsan?" Bana dönerek "Sakinim zaten" demesiyle doktor güldü. Bende gülümsemiştim tamam ben de heyecanlıydım ama bu kadar değil..

"Kalp atışlarını duymak ister misiniz?" dediğinde hafifçe kafamı sallayacakken ege "Yok istemeyiz. Neyin kafasını yaşıyorsunuz acaba?!" derken gözlerimi belerterek susmasını söylemeye çalışırken doktor "Sorun yok, alışığım ben." dedikten sonra bir şeyler yaptı ve odada gür ve baya hızlı bir ritim duyuldu. Gözlerimden yaşlar akarken sonunda ege de yanıma gelmişti. Gözlerimden yaşlar akarken gülümsedim; Bu ses.. Hayatımda dinlediğim en güzel ses ve müzikti. Bu bizim prensesimizin veya prensimizin kalp atışıydı çünkü...

Ben gözyaşlarımı silerken ege de kendini toparlamıştı. Bu sırada doktor gülümseyerek bize döndü. "Tebrik ederim. Bir kızınız olacak.." demesiyle ağzımdan çok ufak bir çığlık çıktı, tamam oğlum olsun istiyordum belki ama bu çok farklı bir şey.. Birlikte makyaj yaparız, gezeriz yada kek yaparız, Tabii hanımefendi beni egeden kıskanırsa işimiz var. Tabii ki bunlar Asena'ya çekmezse yapabileceğimiz şeyler.. Ege kazandı ama hep kızı olsun istiyordu, içine doğduysa demek..

Ben bunları düşünerek gülerken ege "Ben bir çıkıp geliyorum!" dediğinde şaşkınlıkla onu izliyordum. Hızla dışarı çıkıp, kapıyı kapadı. Manyak ya sevinçten ne yapacağını şaşırdı..

Bir süre sonra ben peçete karnımı silip, tişörtümü düzeltip sedyede doğrulduğumda ege içeri girdi. Merakla ona bakarak "Çok sevindim. Gidelim mi sevgilim?" dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Yemin ederim deli bu adam, duygudan duyguya geçiş yapıyor sürekli.

Benden bir cevap beklediğini fark edip "Gidelim.." dediğimde gelip kalkmama yardım etti. çantamı da koluma asarken doktor da son uyarılarını yapıyordu. Hava çok sıcak olduğu için kısa kollu giyiyordum. Ege ile birlikte odadan dışarı çıktığımızda bir anda benim belimden tutarak havaya kaldırıp döndürdü. Kaşlarımı çatıp "Ege! Ne yapıyorsun ya?! kızımıza bir şey olacak şimdi!" derken bende gülüyordum. Söylenmemle beni geri  yere indirdi. "Ne var ya?" derken hastanenin asansörüne binmiştik bile..

Dolu gözlerimle ege'ye dönüp "Kızımız olacakmış.." dediğimde gülümsedi ve beni kendine çekti. Gülümseyerek yutkunmuştu "Evet, prensesimiz." dediğinde bende gülümsüyordum. Asansör durunca indik ve arabanın yanına geldiğimizde Ege'nin telefonu çaldı. "Sen arabaya bin, ben geliyorum güzelim." deyip kenara geçerken ben de dediğini yapıp arabaya bindim. Kesin ersin arıyordur. Evlendiğimizden beri sürekli bize geldiği için bugün gelemedi ya ondan aramıştır.

Bir süre konuşurken ben de merakla onu izliyordum bir şey mi oldu ki?. Ege'de bana bakarken bir an gözlerinde korku sezdim. Bir şey demeyip önüme döndüğümde bir süre sonra ege'de arabaya bindi ve çalıştırdı.

"Ne oldu, kim aradı?" dediğimde direksiyonu çevirirken gülerek "Ersin ya. Yine kahvaltıya gelmek istiyor.." dediğinde bende gülümsedim, ben demiştim ersindir diye. "Çok tersliyorsun çocuğu, bırak gelsin." dememle bana bakıp "Ne gelecek ya? kendi evi var." dediğinde güldüm.